Kicks traduction Turc
2,045 traduction parallèle
Think about it. He's the only player in the league that kicks without his shoe.
Ligde, ayakkabısız topa vuran bir tek oyuncu o.
Yeah, after you left, I started thinking about the connection between the big toe and an athlete, and then I realized Vlad is the only kicker who kicks without a shoe.
Evet, siz ayrıldıktan sonra, ayak baş parmağı ile sporcu arasında bir bağ olduğunu düşünmeye başladım, sonra fark ettim ki...
I got my kicks locking the professor in.
Birden ağzımdan kaçtı. Profesörü köşeye sıkıştıracak gücüm var. Kim oturma eyleminden yana?
"lady death..." she kicks ass.
Bayan Ölüm! Harika!
Leg kicks.
Bacakla vuruşlar.
If she wanted you to take off your clothes and run down the street right now, just for kicks, would you do it?
Tam şu anda elbiselerini çıkarmanı istese ve sokakta koşmanı istese, bunu da yapar mıydın?
I'm not drinking the demon blood for kicks.
Şeytan kanını eğlence için içmiyorum.
Dean, I'm not drinking the demon blood for kicks.
Dean, şeytan kanını eğlence için içmiyorum.
He always kicks me out, when listening to your voice...
Sesini her duyduğunda tekmeliyor.
This match has been riddled with free kicks... from the start.
Bu maç baştan sona serbest vuruşlarla geçti.
It kicks like a 12 gauge when it comes on.
Kafayı bulmaya başladığında tren çarpmış gibi oluyorsun.
This party kicks off our senior year.
Bu parti bizim gelecek yıla başlangıcımız.
Zanato kicks the ball...
Zanato topa vurdu...
Victorino kicks and goal, goal GOAL!
Victorino şut ve gol, gol, GOL!
They'll have to decide on the free kicks.
Onların lehine frikik verdi.
I'll bet you he gets his kicks giving old ladies the heebie-jeebies.
Bahse varım kendini mutlu ediyordur. Hayır.
The guy asks the daughter of his boss and the boss kicks the guy's ass.
Oğlan patronunun kızına teklif eder, patron da oğlanın kıçına tekmeyi basar.
"Iranian kicks a non threatening high ball"
İranlı oyuncu tehdit oluşturmayan yüksek bir şut attı.
The side with the eye patch kicks ass.
Yapma. Korsan gözlü tarafın çok havalı.
Seen folks killed for a pair of $ 20 kicks and a bus pass.
20 dolarlık ayakkabısı ve pasosu için öldürülenleri gördük.
I know guys who stand in line for days for a pair of kicks.
Ayakkabı için günlerce sıra bekleyen birini tanıyorum.
Look, kicks are status symbols, all right?
Bakın, ayakkabı statü sembolüdür. Tamam mı?
Well, you know, they say kicks say a lot about a man, and, uh, yours are screaming, "super-cop."
Ayakkabılar çok şey söyler derler, dostum. Seninkiler şöyle bağırıyor : "Süper polis!"
Busted ankle ended his playing days in the league, so he made kicks to prevent injuries to others.
Bileğindeki sakatlık yüzünden ligden ayrıldı. Ve bilek sakatlanmasını önleyen ayakkabılar yaptı.
I mean, those kicks are my grails.
O benim kutsal kasem.
- Make some affordable hot kicks.
Ucuza güzel pabuçlar üreteceğim.
Man, I know everything about these kicks and I can't tell the difference.
Malı çok iyi tanımama rağmen ben bile ayırt edemiyorum.
I remember when zippers on kicks were cutting edge.
Spor ayakkabılarda son teknolojinin fermuar olduğu günleri hatırlıyorum.
In a neighbourhood full of afterthoughts, dope pair of kicks made a kid feel good about herself.
Yoksul mahallelerdeki çocuklar bir çift pabuçla mutlu olurlardı.
He, uh... He designed a pair of kicks based on his own algorithms.
O, o kendi algoritmasına göre spor ayakkabı tasarlamış.
KEEP HER PROPPED UP UNTIL IT KICKS IN.
İlaç etkisini gösterene kadar düşmemesi için destekle.
- So when someone kicks down your front door, kills the dog, and rapes the wife, who are you gonna call?
Peki birileri kapınızı tekmelediğinde, köpeğinizi öldürdüğünde veya karınızı taciz ettiğinde, kimi ararsınız?
So when someone kicks down your front door, kills the dog, and rapes the wife, who are you gonna call?
- Peki birileri kapınızı tekmelediğinde, köpeğinizi öldürdüğünde ve karınızı taciz ettiğinde, kimi ararsınız?
I mean, so what if tommy walker kicks you out?
Yani, ya Tommy Walker sana tekmeyi basarsa?
The first one who gives kicks up gets a life sentence.
İlk gülen çok büyük ceza alır.
Do you really think i care if lily kicks me out?
- Lily'nin beni atması umrumda mı ki?
He needs to hit or be hit to get his kicks.
Dövmek ve dövülmekten hoşlanıyor.
You haven't seen my kicks yet.
Daha tekmelerimi görmedin sen.
Short stuff comes out of the confessional, kicks in the door of the priest's chambers, leaving a crescent-shaped indentation, which tells us that this cowboy was wearing a boot with a pronounced heel.
Kısa boylu olduğu, kabinin ara kapısındaki tekmelerin hilal şeklinde çentik oluşturmasından anlaşılıyor. Bu da kovboyumuzun yüksek topuklu çizme giydiği anlamına geliyor.
Match kicks off at exactly twenty to. I'll blow the whistle.
Tam 20 kala maçın başlama düdüğünü çalacağım.
As soon as she buys you out, she kicks you out.
Şirketinizi satın alır almaz sizi şutlayacaktır.
Either he says he's broke, gets arrested, beat up... goes home a mess and his wife kicks him out for good... or he turns to his boss the chump, who happens to be me... and asks him to pay it.
Ya param yok deyip tutuklanacak, dayak yiyecek eve perperişan gidip karısı tarafından kapının önüne konacak ya da enayi patronuna dönüp, ki bu ben oluyorum ondan borcunu ödemesini isteyecek.
Diaz kicks with his left...
Diaz soluyla vuruyor.
That girl kicks up a cloud of dust everywhere she goes.
bu kız gittiği heryerdeki tozları havalandırmayı başarıyor.
Now head over to my place and if she kicks you out you just sit outside with a shotgun on your lap...
Hemen benim oraya git ve seni tekmelerse dışarıda kucağında pompalıyla oturursun...
Why can't you get your kicks doing something else, eh?
Neden pis işlerini başkalarına yaptırmıyorsun?
Trini, you're gonna get your money as soon as my guy kicks your guy's ass.
Trini, benim adamım, seninkinin kıçını tekmeler tekmelemez, paranı alacaksın.
I mean, anyone else, anyone else, kicks me out of their class, and I'm proud of it. But Mr. Matthews is...
Yani kimse ama kimse beni sınıfından atmazdı... bununla gurur duyarım.
My body gets the kicks... One, two, three, four, six.
Vücudum tekmeleniyor... bir, iki, üç, dört, beş, altı.
Now, you are gonna hold down that football until Charlie Brown kicks it.
Bu topu Charlie Brown vurana kadar tutacaksın.
[kicks] believe me!
İnan o zaman!