Kilometres traduction Turc
869 traduction parallèle
At 1 49 million kilometres away, the Earth is at just the right place for water to exist as a liquid.
149 milyon km uzaklıkta bulunan dünya suyun sıvı olarak bulunması için en uygun yerde.
Because, from trillions of kilometres away, these small planets get lost in the blinding glare of their star's brightness.
Çünkü trilyonlarca kilometre uzakta, Bu küçük gezegenler yıldızlarının kör edici parlaklıklarında kayboluyor.
sure, it's cold and solid in the form of ice on the surface, but almost certainly, beneath the ice on Europa is a vast ocean, hundreds, if not thousands, of kilometres thick.
Elbette yüzeyde katı ve soğuk, Buz formunda bulunuyor Ama nerdeyse kesinlikle, Europa daki Buzun altı binlerce olmasa bile yüzlerce Kilometre kalınlığında geniş bir okyanus.
We're gonna be firing this at around three-and-a-half kilometres per second.
Bunu yaklaşık olarak saniyede 3,5 Kilometre hızla fırlatacağız.
schultz will create a high-speed impact using nasa's vertical gun, which will fire the projectile at 1 6,000 kilometres per hour, that's ten times faster than a bullet.
Schultz Nasa nın dikey silahını kullanarak, Bir yüksek hız etkisi yaratacak Özel mermiyi saatte yaklaşık 16000 km Hızla ateşleyecek, Bu mermiden 10 kat daha hızlı.
With the nearest star 400 trillion kilometres away, our current technology could get us there in, say, 1 00,000 years, so travelling to see an alien civilisation clearly isn't going to work.
En yakın yıldız 4 trilyon km Uzaklıkta olduğu için, Bizim şu anki teknolojimiz bizi oraya 100 000 Yıl da götürür, Yani bir uzaylı medeniyeti görmek için Seyahat etmek pek mümkün değil.
You can go flat-out 120 kilometres if the car makes it.
Eğer araba sorun çıkarmazsa, 120 kilometre dümdüz gidebilirsin.
If you'd been here during one of these eruptions, you'd have seen vast billowing clouds in the distance coming towards you, kilometres away.
Eğer bu püskürmelerden biri sırasında burada olsaydınız kilometrelerce uzaktaki engin dalgalanan bulutların size doğru geldiğini görürdünüz.
He knew that about 100 kilometres off the Alaskan coast lay a mysterious deep trench in the ocean floor.
Alaska sahilinin 100 kilometre kadar açıklarında okyanus tabanında gizemli bir hendeğin uzandığını biliyordu.
Now, it's very interesting, because we have volcanoes round about at... in the position where the subducting oceanic plate is 100 to 120 kilometres below the surface, where we are here now.
Bu çok ilginç. Zira yaklaşık olarak subdüksiyona uğrayan okyanus levhasının, yüzeyin 100 ila 120 kilometre altında bir pozisyonda durduğu yerde, burada volkanlar var.
That if you look at the coast of Africa here and compare it with the coast of South America about 7,000 kilometres in that direction, there's a surprisingly good fit.
... eğer buradaki Afrika sahiline bakar ve bunu şu yönde yaklaşık 7.000 km uzaklıktaki Güney Amerika sahiliyle kıyaslarsanız, birbirilerini şaşırtıcı biçimde tamamladıklarını görürsünüz.
They stretch for about 2,000 kilometres towards the east.
Doğuya doğru yaklaşık 2.000 kilometre uzanıyorlar.
The next time we see them, 7,000 kilometres across, in South America.
Onları bir daha ancak, 7.000 kilometre ötede Güney Amerika'da görüyoruz.
MANNING : And it's the same structure, 7,000 kilometres away.
Ve 7.000 kilometre ötede de aynı yapı söz konusu.
It ran on and on, snaking around the entire globe for 60,000 kilometres.
Bir yılan gibi, bütün küreyi 60.000 kilometre boyunca sarıyordu.
You can see mountain ranges and sometimes they are continuous, but never for 60,000 kilometres.
Dağ sıraları görüyorsunuz ve bazen de bu sıralar süregiden halde olabiliyor ama hiçbir zaman 60.000 kilometre sürmüyor.
One was that the ocean crust was much thinner than the continental crust, six kilometres instead of 30 kilometres, and the other is that the ocean crust has the same thickness and the same structure all the way round the world.
İlki, okyanus kabuğunun, kıta kabuğundan çok daha ince olduğuydu ; ... 30 kilometre yerine 6 kilometre ve diğeri ise, okyanus kabuğunun dünyanın her yerinde aynı yapıda ve aynı kalınlıkta olduğuydu.
The Barberton Mountain Land is several thousand square kilometres of rugged terrain cut through by rivers.
Barberton Dağlık Bölgesi, bir kaç yüz kilometrekarelik nehirlerle bölünmüş engebeli bir arazidir.
And we're sitting here, a kilometre down now, so these beds have been buried by later rivers and more rivers and we know we can go down in places, even another four, five kilometres.
Ve biz burada, bir kilometre derinlikte duruyoruz. Bu nehir yatakları daha sonra gelen başka nehir yatakları tarafından gömülmüş. Ve biliyoruz ki dört, beş kilometre daha derinde başka yerlere de gidebiliriz.
In 1971, Vic McGregor and I heard about this area, which is about 150 kilometres northeast of Nuuk, the capital of Greenland.
1971'de, Vic McGregor ve ben, Grönlandın başkenti Nuuk'un 150 kilometre kuzey doğusundaki bu yerden bahsedildiğini duyduk.
Six of them placed near the microphone will make more noise than sixty ten kilometres away.
Mikrofonun yanına yerleştirilen altı kişi altmış kişiden daha fazla ses çıkartacaktır.
Yet 5 kilometres from this fertile valley there are almost no trees.
Yine de bu vadinin beş kilometre ötesine kadar ağaç göremiyoruz. Yalnızca bazı meyva ağaçları, yaban gülleri ve fundalar var.
But it means going 130 kilometres out of our way.
Ama yolumuzdan 130 kilometre sapmak demek bu.
At his home across the river, 600 kilometres south.
Nehrin karşı kıyısındaki evinde. 600 km güneyde.
I suppose he has, but even you must be aware that my forward elements are within 200 kilometres of Alexandria, and that within the month we will have taken Cairo.
Diyelimki öyle. Ama şunu bilmelisin, İleri kuvvetlerim İskenderiye'nin 200 kilometre yakınında.
It's only ten kilometres.
Sadece on kilometre.
sizable numbers of German troops held out bravely several kilometres away, in slovakia.
Slovakya'daki güçlerimiz.. Alman birliklerinin bir kaç kilometre uzağındaydı.
only that... from this place the whole stretches of terrain were entirely exposed - visible from kilometres around.
Sadece buradaki tüm araziler kilometrelerce uzaktan.. görülebilecek konumdaydı.
There's not a lot of difference. - Two kilometres.
Aralarında iki kilometre fark var zaten.
Going through Paris with cops and Germans everywhere... And your shoes suffer after 6 kilometres in the dark...
Paris'te Poliveau Sokağından Lepic sokağına kadar... bu ayakkabılarla 6 km. acı içinde, karanlıkta domuz taşıyacağız...
The Germans are only 50 kilometres from here.
Almanlar buradan sadece 50 kilometre ötedeler.
- Only about 30 kilometres.
- Sadece 30 kilometre.
6 kilometres per second!
Saniyede 6 kilometre!
It now revolves around the Earth, in non-atmospheric vacuum, at the altitude of over 1.000 kilometres.
Şimdi atmosfersiz ortamda, 1000 km. yi aşkın yükseklikte Dünya'nın çevresinde döner.
Being down on the Earth, we can see mountains, which are 380.000 kilometres away from us ;
Dünya üzerinde aşağıda, dağları görebiliriz, bizden 380.000 km uzakta ;
Go there, it's 30 kilometres.
Oraya gidin. - Topçu desteği var mı, binbaşım?
A few kilometres from here is the Piave, and we have to resist, at least until tomorrow morning.
Piave birkaç kilometre ötemizde ve biz en azından yarın sabaha kadar direnmeliyiz.
About 2 kilometres.
2 kilometre falan.
After two kilometres, I saw two men I didn't like the look of.
İki kilometre sonra, rastlamaktan pek de hoşlanmayacağım iki adam gördüm.
Kilometres of trees and trees.
Ağaçlar, kilometrelerce ağaçlar.
Another couple of kilometres and I was safe.
Bir-iki kilometre sonra kurtulmuş olacaktım.
I'm a few kilometres from you.
Senden sadece birkaç kilometre uzaktayım.
You have two kilometres to go on foot.
İki km yolu yürüyerek gideceksin.
Sirius, Vega and Cappella... have spanned the distance of over two hundred million kilometres and are safely approaching Venus!
Sirius, Vega ve Cappella... 200 milyon kilometreye yayılmış olarak.. .. güvenli bir şekilde Venüs'e yaklaşıyor.
Directly across the gulf,... it's 32 kilometres from you.
Doğruca körfezin karşısında,... sizden 32 km. ötedeler.
- 32 kilometres to go?
- 32 km. ileri mi?
Distance 3,458 kilometres. - The shuttle is ready to lift off.
Uzaklık 3.458 kilometre.
Took our car, all the hardware in it, and we hit the road. 3000 kilometres.
Arabamıza malzemeleri tıktık, düştük yola. 3,000 kilometre.
five kilometres on foot five kilometres on foot...
Selam ver, her gün.. ... Beş kilometre yürü...
About... 400 kilometres more.
Daha ne kadar gitmemiz gerekiyor?
40 kilometres with a backpack.
Sırt çantası ile 40 kilometre.