Kindred traduction Turc
344 traduction parallèle
We are kindred spirits.
Birbirimize çok benziyoruz.
You're a kindred spirit.
Anlayışlı birisiniz.
Her boyfriend, Arthur Kindred, has been arrested.
Erkek arkadaşı Arthur Kindred tutuklandı.
How long have you known Arthur Kindred?
Arthur Kindred'ı ne zamandır tanıyorsunuz?
Kindred's in there.
Akrabası orada.
By heaven, I think there's no man secure... but the queen's kindred and night-walking heralds... that trudge betwixt the king and Mistress Shore.
Tanrı şahittir, bence kimsenin güvenliği yok Kraliçenin yakınları ile geceleri Kralla Bayan Shore * arasında mekik dokuyan gizli ajanlar hariç.
We say that Shore's wife hath a pretty foot... a cherry lip, a bonny eye... a passing pleasing tongue and that the queen's kindred are made gentIefoIks.
Diyoruz ki, Shore'un karısı zarif ayaklı, kiraz dudaklı, şirin gözlü ve pek tatlı dillidir. Kraliçenin yakınları da asil insanlardır, diyoruz.
Marked you not how that the guilty kindred of the queen... looked pale when they did hear of Clarence'death?
Dikkat ettiniz mi, Kraliçenin suçlu yakınları Clarence'ın öldüğünü duyunca nasıl sapsarı kesildiler?
For by the way I'll sort occasion... as index to the story we late talked on... to part the queen's proud kindred from the prince.
Ben o arada bir yolunu bulur, geçen gün konuştuğumuz işle ilgili tedbir olarak Kraliçenin o kurumlu yakınlarını Prensten ayırırım.
Thereupon he sends you this good news... that this same very day your enemies... the kindred of the queen... must die at Pomfret.
Bu arada size bir de iyi haberi var, bugün düşmanlarınız, yani Kraliçenin yakınları Pomfret'te ölecek.
Regardless of how you might feel, true men will always find kindred spirits!
Hangi şartlarda olursa olsun gerçek bir insan her daim bir yerlerde kendine dostlar bulur!
I guess a man finds kindred spirits after all.
Belki de onun kendi yerime daha iyi bakacağını anladım.
Someone once told me that true human beings will always find kindred spirits.
Bir keresinde biri bana iyi insanların mutlaka kafa dengi arkadaşlar bulabileceğini söylemişti.
All hail Cleopatra, kindred of Horus and Ra beloved of the moon and sun, daughter to Isis and of Upper and Lower Egypt, queen.
Kleopatra'ya selam olsun, Horus ve Ra'nın soyundan gelen ayın ve güneşin sevgilisi, Isis'in kızı Aşağı ve Yukarı Mısır'ın kraliçesi.
Maybe something in the house finds you a kindred spirit.
Belki de evdeki bir şey seni kendine yakın buldu.
... brain injury or kindred disability is not capable of command...
... beyin hasarı ya da astları ile kan bağından dolayı komuta zafiyeti doğduğu durumlarda...
- I thought we were kindred spirits.
- Düşündüm ki bizde eş ruhlar var
#... goods and kindred go
#... goods and kindred go
"Get out of thy city and thy country..." from thy kindred and from thy father's house... unto a land that I will show thee.
" Şehrinden, memleketinden akrabalarının ve babanın evinden çık sana göstereceğim memlekete git.
We're kindred spirits. Comrades.
Birbirimize benziyoruz.
I saw her laid low in her kindred's vault.
Onu aile mahzenine indirilirken gördüm.
Here you will find a kindred soul.
Burada akraba ruhu bulacaksınız.
They're not kindred.
Onlar benim akrabam falan değil.
Primitive yet kindred.
İlkel ama akraba.
We are the kindred of God.
Bizler Tanrının çocuklarıyız!
A kindred spirit?
Kardeş bir ruhu mu?
The children of National Defense got rid of the king bid him farewell and off he goes elsewhere to gobble with his foreign kindred.
Müdafaanın çocukları kovdular kralı ve işine gitmesi için pılını pırtını verdiler eline yabancı soyu ile patlayana kadar yesin.
Ah, well, you see, Gordon, he's spotted a kindred spirit.
Bizi kendine yakın hissetti.
In some ways, I think of us as kindred spirits. I hope you feel the same.
Bazı açılardan kafa dengi olduğumuzu düşünüyorum, umarım bana katılıyorsundur.
I thought you were a kindred spirit.
Senin benzeş bir ruha sahip olduğunu sandım.
Kindred means two of a kind sharing a great affinity.
Benzeş iki şeyin ortak şiarı olması demek.
- I know what kindred means.
- Benzeşin anlamını biliyorum.
Sir, I address you as a kindred intellect.
Bir soydaşınız olarak görüş belirtmek istiyorum.
When I saw you on TV, I knew I had found a kindred spirit.
- Tuhafmis bak bu. Senden onunla konusup nedenini ögrenmeni istiyorum. Eddie...
I find Lt Worf to be what is called a kindred spirit.
Yüzbaşı Worf'u kafa dengi buluyorum.
When I first met Vincoeur, I realized I had found a kindred spirit.
Holling Vincoeur'la tanıştığımda kafa dengi biri olduğunu anlamıştım.
A kindred spirit.
Benzer bir sevk.
He is kindred.
O akraba.
Death that's born as Life succumbs, while Death and Love, two kindred drums, beat the time till Judgment Day, an actor in a Passion Play, without beginning, without end evermore, amen.
Doğar Ölüm, Yaşam sönerken Ölüm ve Aşk, aynı soydan olmasına rağmen. Biri haber verir Mahşer Gününü, diğeri oynar Tutku Oyununu ezelden beri, ebediyen her daim, amin.
Because you and I, we're kindred spirits, aren't we?
Çünkü sen ve ben benzer ruhlarız değil mi?
Home to a sect of religious isolationists called the Kindred.
Orası "Kindred" adlı bir dine inananların yaşadığı yerdir.
The Kindred are known for their handmade pottery.
Kindred'ler el yapımı çömlekleriyle meşhurdurlar.
What can you tell me about the Kindred?
Kindred'ler hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Well, I sat in on the last discussion and Mrs. Esterbrook-Kindred developed a facial tic every time she had to say the word "Balzac."
Son kez katıldığımda her "Balzac" dediğinde yüzünde tik oluşan Bayan Esterbrook Kindred'la tartışmıştım.
From this day forward, we are kindred spirits.
Bundan sonra seninle ruh eşiyiz.
He's saying that he recognizes a kindred spirit when he sees one.
Demek istiyor ki, o Titan aynı türden ruhları gördüğünde farkına varıyor.
I feel we are kindred spirits.
Kanımca birçok ortak noktamız var.
Thou shalt be borne to that same ancient vault where all the kindred of the Capulets lie.
Capuletler'in aile mezarlığı olan, eski mahzene götürecekler seni.
I sense a kindred spirit.
Benimkine benzeyen bir heves seziyorum.
Bardale and his kindred, they fear me, they obey me.
Bardale ve benzerleri, onlar benden korkuyor, bana boyun eğiyorlar.
And where can we find this kindred soul?
En azından öyle sanıyorum.