English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ K ] / Kingly

Kingly traduction Turc

46 traduction parallèle
You all did see that on the Lupercal I thrice presented him a kingly crown, which he did thrice refuse.
Geçen bayram hepiniz gördünüz. Krallık tacını üç kez sundum ona. Üçünde de almadı.
The which to cure we heartily solicit your gracious self... to take on you the charge and kingly government of this your land.
Bu vatanı kurtarmak için siz asil efendimize tüm kalbimizle yalvarıyoruz, lütfen memleketin krallıkla yönetimini üstlenin.
And with its fur then to adorn a kingly mantle
Bir kürklü mantoya, Süslü yen olsun diye derisi...
And with its fur then to adorn A kingly mantle for... for...
Bir kürklü mantoya yen olsun diye derisi...
But cried "Good seamen!" To the sailors galling his kingly hands haling ropes ; ;
Narin elleriyle halatlara asılarak,... "Cesur denizciler!" diye seslenmiş gemicilere.
[Chaplain] "The Son of God goes forth to war... a kingly crown to gain."
"Tanrının oğlu, krallara layık tacı için savaşa, cesaretle koşar."
That guilty pair are set upon a course that will lead them to a kingly crown - they want nothing less.
O iki suçlu için, kendilerini kraliyet tacına götürecek her yol mübahtır, daha azıyla yetinmezler.
What he said was that it's too much of this kingly life.
Söylediği şey bir kral için çok fazlaydı.
There are kingly virtues other than bravery.
Kralların cesaretten başka erdemleri de olmalı.
Tomorrow shall I beg leave to see your kingly eyes when I shall, first asking your pardon, thereunto recount th'occasions of my sudden and more strange return.
Yarın devletli yüzünüzü görmeme izin vermenizi dileyeceğim. Affınıza güvenerek bu bir hayli garip apansız dönüşümün nedenini anlatırım. Hamlet. "
We heartily solicit you to take on the kingly government of this your land not as protector, steward, substitute, or lowly factor for another's gain.
Hazretlerinden rica ederiz tüm gönlümüzle. Memleketinizin sorumluluğunu ve idaresini omuzlarınıza alın.
So this young pharaoh was secured in his tomb surrounded by kingly treasures and his seal was pressed into its entrance.
Bundan dolayı bu genç pharaoh krala ait hazinelerle çevrili olarak türbesine bağlandı ve mührü girişinin içine bastırıldı.
- Oh, that was a kingly gift.
- Krallara Layık Bir Hediye.
" Lived under a kingly government and had their courts, judges, records, their boats, their highways, aqueducts, wharves, docks and canals.
" Bir krallık yönetiminde yaşıyorlardı, mahkemeleri, yargıçları, arşivleri, gemileri, caddeleri, su kemerleri, rıhtım ve kanalları vardı.
John Lackland of England- - the chosen of his people- - shall receive the insignia of his kingly office.
İngiliz halkı tarafından seçilmiş John Letton. Krallığının nişanesini alıyor.
Your name is kingly.
İsmin asil.
He would have brought me a kingly gift.
Bana krallara lâyık bir hediyeyle dönerdi.
Punctuality is a kingly virtue!
Dakiklik fazilettir!
Now I'll take care of my kingly duty myself.
Şimdi kral olarak görevimi kendim yerine getireceğim.
Kingly is he who struts for a while, then exits in style!
Kim ki Kral gibi kasıla kasıla yürür, sonra zarif bir şekilde çıkıp gider!
Then we have the word'namlugal'which translates to'kingly treasure'.
sonra "namlugal" kelimesi geçiyor. Bu da "krallık hazinesi" anlamına geliyor.
Kingly treasure?
Krallık hazinesi?
This strange line on the Amulet next to the word meaning "kingly treasure."
Bu madalyondaki sembolün yanındaki garip işaretler,... kırallık hazinesi... için
Maurice questioned my kingly authority.
Maurice benim krallık otoritemi sorguladı.
OK, my kingly plan is coming to me...
Peki, kralca planım geliyor...
How am I supposed to enjoy my breakfast with all of the savage, fishy-smelling fishes assaulting my kingly senses?
Bütün bu ; iğrenç, balık kokulu balıklar... asil duyularıma taciz ederken, ağız tadıyla bir kahvaltıyı... nasıl yapabilirim ki?
I am swimming in kingly sweatiness.
Kraliyet teri içinde yüzüyorum.
Well, change your kingly ways. Be less bossy, less rude. And less conganga.
Kralımsı huyunu değiştir, daha az amirane, daha az kaba ol... ve daha az Kangaga.
Kingly Valour, that he shall have, but on his breast I see a green stone, and from that his true name shall come and his chief renown for he shall be a healer and a renewer.
Kraliyet kahramanı, alması gereken bu fakat onun göğsünde bir yeşil taş gördüm, ve bundan böyle gerçek ismi gelmeli ve reis ünü Şifacı ve yenileyici olsun diye.
These are quite nice to my kingly crown, yes? Looks nice.
Bunlar kraliyet tacımda mükemmel durur, değil mi?
How am I supposed to enjoy my breakfast with all of the savage, fishy smelling fishes assaulting my kingly senses?
Bütün bu ; iğrenç, balık kokulu balıklar asil duyularıma taciz ederken, ağız tadıyla bir kahvaltıyı nasıl yapabilirim ki?
You had better let the King tell you how he's going to decide this one kingly decision, okay?
Kralın burada bir kraliyet ataması yapmak üzereyken sakın sözünü kesme, tamam mı? ! Üzgünüm.
That was not Kingly.
Bu pek krala yakışan bir şey değildi.
Everything in my kingly kingdom, including my kingly kingdom, is gone.
Soylu krallığımdaki herşey soylu krallığımda dahil gitti.
The king must look kingly.
Kral, kral gibi görünmeli.
I'm hardly gonna look kingly in my undergarments, am I?
Bu iç çamaşırıyla kral gibi görünmem biraz zor, değil mi?
Can't say I've detected many kingly qualities so far.
Şu ana kadar, Krala yaraşır vasıflarını gördüğümü söyleyemem.
- OOH! THIS WILL MEET MY KINGLY POWER NEEDS.
Bu benim kraliyet enerji talebimi karşılar.
The kingly crown!
Krallara layık bir taç!
You all saw when I thrice offered him the kingly crown.
Ona üç kere tacı sunduğumu hepiniz gördünüz.
No, it is best for you all to be at my house, where it is known you are of kingly birth and no-one frowns at this.
Senin doğuştan kral olduğun ve kimsenin kötü gözle bakmadığı evimde olmanız herkes için en iyisi.
But she's just come back to the states, and I thought if you, in your kingly beneficence, would be so kind as to assist me, now would be an excellent time to strike.
Daha yeni ülkeye geldi ve düşündüm ki sen krallığını gösterir bana yardım edersen bu saldırmak için iyi bir zaman olabilir.
So kingly.
Krallara layık.
I was not, however, treated in a kingly manner and decided to escape.
Ancak krala uygun bir muamele görmediğimden kaçmaya karar verdim.
You are a paragon of kingly composure.
Harika bir kralsınız.
Or maybe the right foot or the left elbow, or maybe- - the point is, I'm going to decide on a most difficult kingly decision.
Ya da sol ayağı. Veya sol dirseği. Ya da...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]