Kiran traduction Turc
702 traduction parallèle
I'll reduce your rent, however.
Kiranı azaltacağım ama.
Yet that very morning you produced 30 rubles and paid your rent.
Ama daha o sabah 30 ruble buldunuz ve kiranızı ödediniz.
I'm keeping your trunk,'cause you ain't paid your rent!
Eşyaların bende kalacak, çünkü kiranı ödemedin!
It's wonderful to have the rent paid, isn't it, and the bills settled up?
Kiranın, tüm borçların falan ödenmesi harika bir şey, değil mi?
I'll pay you me rent when I get it!
Param olunca kiranı vereceğim!
She pays half the rent, doesn't she?
Kiranın yarısını ödüyor, değil mi?
Meanwhile, pay your back rent.
Kalan kiranı ödesene sen!
Pay your rent 5 : 00 Fridays... no radio after 11, and we'll get along fine.
Kiranı cumaları saat 5'te öde 11'den sonra radyo çalma, o zaman çok iyi anlaşırız.
Who pays your rent?
Kiranızı kim ödüyor?
That's why I raised your rent.
Bu yüzden kiranı arttırdım.
I'm raising your rent by 10 pennies.
Kiranı on kuruş arttırıyorum.
Now, did you notice when you went in last night if the rent was on the table?
Şimdi, dün gece içeri girdiğinde kiranın masanın üzerinde olduğunu fark ettin mi?
We lined up a few prospects, but they say the rent is too high.
Birkaç müşteri çıktı ama, kiranın çok yüksek olduğunu söylüyorlar.
A guy misses one lousy payment...
Bir ay kiranı ödemiyorsun- -
Paid your loans, your operations, your debts.
Kiranı, borçlarını ödedim.
- Oh, shut up, you'll get your rent.
- Kapa çeneni, kiranı alacaksın.
I happen to be in my bedroom, and I pay a good part of your rent for it.
Hayır, yatak odamdayım ve kiranızın büyük kısmını ben ödüyorum.
Sorry, but you're behind again.
Üzgünüm ama kiranı yine ödemedin.
If you're not going to play fair by...
- Bakın, şayet kiranızı ödemeyecekseniz...
How much is your rent?
- Kiranız ne kadar?
If you give your signature, your rent will be higher than the others'.
Eğer kabul ederseniz, sizin kiranız diğerlerinden yüksek olacak.
I will pay you also.
- Kiranı da ödeyebilirim Roland. - Kira mı?
He who signs the lease, must pay rent.
Kira kontratını imzaladıysan kiranı ödemek zorundasın.
Where the rent would be reasonable, like, uh, Valley Stream.
Kiranın makul olacağı bir yerde mesela, eee, Valley Stream.
You won't pay the rent, but you won't get out either.
Kiranı ödemediğin yetmezmiş gibi evi de boşaltmıyorsun.
Not until you pay your rent.
- Kiranı öde.
The class struggles of the long... revolutionary epoch... inaugurated by the rise of the bourgeoisie... develop inseparably from historical thought, dialectics, thought which no longer stops at an investigation of the meaning... of what is, but rises to the knowledge of the dissolution... of all that is ; and in the movement dissolves all separation.
Burjuvalarin yükselisiyle baslayan uzun devrim çaginin sinif çatismalari, diyalektik "tarih düsüncesi" yle artik var olanin anlamini arastirmaktan memnun olmayan fakat var olanin yerini almayi ögrenmeye çabalayan ve süreç sirasinda her bölünmeyi kiran düsünce art arda gelismistir.
Why should I do you a favor?
Kiranızı arttırmak zorundayım.
It's great to wake up in the morning with your rent paid.
Sabah uyandığında kiranın ödenmiş olması harika.
You pay one half the rent and the expenses : Any questions?
Kiranın yarısını ve harcamaları ödersin, soru var mı?
Miss Eva paid your rent and said you were coming today, but much earlier.
Bayan Eva kiranızı ödedi ve bugün geleceğinizi söyledi, ama çok daha erken.
- Who's gonna pay your rent?
- Kiranı kim ödeyecek?
Who's gonna pay your rent?
Kiranı kim ödeyecek?
You're behind with the rent.
Kiranı ödemiyormuşsun.
You don't pay the rent and you walk about in your room - talking and laughing so that the guy next door wants another room.
Kiranı ödemiyor ve sürekli odanda kendi kendine - konuşuyor ve gülüyormuşsun. Bu yüzden yan odandaki adam başka oda istiyormuş.
- One half more than what we pay now.
- şimdiki kiranın 1.5 katı.
If he's going to sleep over 3 nights a week, he can pay half the rent.
Haftada üç geceyi kalacaksa kiranın yarısını ödesin.
But if I ask him to pay half the rent, it's like asking him to move in with me.
Kiranın yarısını istersem, bana taşınmasını istemiş gibi olurum.
I'll pay your rent as well.
Kiranızı da ödeyeceğim.
I pay the rent here.
- Kiranı ben ödüyorum.
Did you use those gifts to pay your rent?
- Pek değil. Bu hediyeleri kiranızı ödemek için kullandınız mı?
Food on your table? They pay your rent, the roof over your head?
Kiranı mı ödüyorlar?
You can hardly pay your rent and you're gonna tell me what to do?
Sen kiranı bile zor ödüyorsun, bana ne yapacağımı mı söyleyeceksin?
- I pay half the rent!
- Kiranın yarısını ödüyorum!
We get naked with each other... and touch each other and you get inside me, and you can't tell me how much rent you pay?
Birlikte yatıyoruz ama kiranın ne kadar olduğunu söylemeyecek misin?
It is strange, we think in as for income it is low.
Kiranın bu kadar düşük olduğuna göre bu, çok garip.
Rose, how much are your condo payments?
Rose, ev kiran ne kadar?
Besides, the great state of Alaska pays for your rent.
Ayrıca, kiranı yüce Alaska eyaleti ödüyor.
The three months'rent.
Üç aylık kiranız.
- We'll get your rent.
- Kiranı ödeyeceğiz.
- How?
Bir ay sonra falan kiranı ödememeye başlayacaksın.