English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ K ] / Knickers

Knickers traduction Turc

547 traduction parallèle
They must have lost their knickers
Kısa pantolonlarını kaybetmiş olmalılar.
One, two, three, four, five hundred and fifty knickers... Ahem, pounds, Matron, and I hope it's only the start.
Bir, iki, üç, dört, beş yüz elli, pek fazla..... değil ama başlangıç olacağını umuyoruz.
$ 24.95 and I throw in a pair of knickers.
24,95 dolar. Bir çift golf pantolonu da benden.
Everyone looks the same with their knickers down.
Çıplaklar birbirine benzer.
One pair of knickers, black.
Bir çift siyah iç çamaşırı.
You know how those knickers, whatever you call them, and the hat...?
Şu ayakkabıları bilirsin, onlara her ne diyorlarsa, ve şapkası...
- Toriko, give me those knickers back!
- Toriko, donu geri getir!
You should see those old loves dancing... showing their knickers.
O dans eden eski kaşarları görmelisin.
We've got corsets, stockings, suspender belts, tights, bras slips, petticoats, knickers, socks and garters, sir.
Korse, çorap, askı, sutyen külot, jüpon, uzun don, jartiyer.
Just a pair of knickers then, please.
Öyleyse, lütfen bir uzun don.
Take your knickers off.
Külotlarınızı çıkarın.
Quick, Nigel, where are my knickers?
Çabuk ol. Çorabım nerede Nigel?
I once went to bed with someone who collected I realised he only wanted to be with me to steal my knickers. ladies underwear.
Bir defasında kadın iç çamaşırı koleksiyonu yapan biriyle birlikte oldum.
- We've got corsets, stockings... suspender belts, tights, bras, slips, petticoats, knickers... socks and garters, sir.
- Korse, jartiyer, jartiyer askısı, tayt, sütyen, külot, kombinezon, paçalı don, çoraplar ve dizbağları efendim.
Knickers.
Külot!
You mean when he first got into your knickers.
Yani donundan içeri girdiği ilk an mı?
Shirts, boots... Knickers... He was always naughty.
Juan her zaman afacan bir çocuktu.
Another knickers...
Bir tane daha pantolon...
All the fours, knickers!
Hepsi dört! Paralar paralar, bozulmasın aralar!
She isn't wearing any knickers.
Sanırım o külot giymemiş.
By the way, you can keep the red knickers they fit you perfectly.
Bu arada, kırmızı külotları saklayabilirsin sana tam oturuyor.
And my knickers as well.
Külotumu da.
- You bet your knickers it hurts.
Acıyor mu? Tabii ki acıyor.
But I'm wearing my best new knickers.
Üstümde en yeni kıyafetim var ama
Not even a pair of knickers.
Külodunu bile.
- Hey, look. The knickers.
- Hey baksana kadın külodu.
We were sheltering under the eaves and I went for her knickers.
Saçağın altında oturuyorduk, küloduna doğru uzandım.
Does this face empty knickers?
Bu surat kadın külotuna mı benziyor?
Why don't you go put somebody else's knickers in a twist?
Neden gidip bir başkasının yakasına yapışmıyorsunuz, tamam mı?
The little one is just out of knickers, ain't she?
KüçÜk olan daha yeni etek giymeye başladı, değil mi?
I've seen all of your films... including when you were known as "Little Neddy Knickers."
Sizin tüm filmlerinizi izledim. Hatta "Küçük Jartiyerli Neddy" yi bile.
I was wearing very tight knickers
Dar, kısa bir pantolon giyiyordum.
I had to stretch those knickers.
Kısa pantolonumu uzatmak zorundaydım.
Shall I take my knickers off?
Pantolonumu çıkartmalı mıyım?
" Mrs. McDree discovers a new pair of knickers are missing...
" Bayan McDree bir çift külodun kayıp olduğunu farkeder...
" and a pair of knickers of the type used by Betty.
" Betty'nin kullandığına benzer bir külot bulunur..
- Kindly remove your knickers.
- Lütfen kilotlarınızı çıkartın.
Short fat guy, uh, in knickers? Mm.
Kısa boylu şişman, golf pantolunlu olan mı?
You're not wearing any bloody knickers.
Nedir bu? Sen külot giymemişsin.
You've been sitting in that restaurant with no knickers on?
Sen o restoranda donsuz mu oturuyordun?
That's a lovely picture, The oul'woman that lives in the shoe and the daughter that can't keep her knickers on!
Ne güzel bir tablo? Tüm aile bir evde yaşıyoruz ve.. ... kızımız donunu üzerinde tutamıyor!
Did you think he'd rip my knickers off in the back of the Rolls outside the Palace?
Sarayın dışında, arabanın arkasında külotumu indirmesini mi bekliyordun?
Now, you do this first, and then you pull your clean knickers up over the top.
Önce böyle yap, sonra temiz külotunu üstüne çek.
I'll get you some clean knickers.
Sana bir kaç temiz külot getireyim.
Will they be eatin'chips out of our knickers?
Külotumuzun üstünde cips de yerler mi?
Stop lookin'at me knickers, you!
Bana öyle bakmayın yaa!
She's not wearing knickers.
İçine külot giymiyor.
Cute in her white knickers.
Beyaz küloduyla çok sevimli.
Don't get your knickers in a twist.
Bilyalarını dönderme.
So I left her there pulling up her knickers.
Ben giderken o iç çamaşırını topluyordu.
Three months'supply of jubilee knickers. Red, white and blue.
Jubile donlarının üç aylık tedariğini kazandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]