Koku traduction Turc
6,430 traduction parallèle
The smell's the whole point.
Amaç da koku zaten.
- I haven't got wind of anything.
- Burnuma öyle bir koku gelmedi.
What I remember was... smell, blood, mud, muck.
Hatırladığım şey... koku, kan, çamur, pislik.
What do I smell?
Bu koku da ne?
What's that smell?
Bu koku ne?
Is that what I've been smelling?
Aldığım koku bu muymuş? Ben de paniklediğini zannediyordum.
( Lucas ) What is that smell?
Bu koku da ne?
I thought that was me!
Koku benden geliyor sandım.
Sorry about the stink.
Pis koku için özür diliyorum.
I'm trying to get the heat going, but when I turn it up too high, a real bad smell comes out of the blowers.
Isıyı çalıştırmayı deniyorum ama, çok yükselttiğimde, havalandırmadan gerçekten kötü bir koku geliyor.
What's that smell?
Bu koku da ne?
You might wanna wash because girls turn right off when they smell that.
Bir duş alsan iyi olur çünkü bu koku bütün kızları kaçırır.
You have a good nose.
İyi koku alıyormuşsun.
He got to where he was supposed to be going, and had the self-awareness and the orneriness to realize that he had climbed the mountain of shit to pluck the single rose and discovered that he'd lost his sense of smell,
Olması gereken yere varmıştı. Bok dağına tırmanıp gül dikerken, koku alma duyusunu yitirdiğini itiraf edecek kadar özfarkındalığa sahipti.
_
Herhangi bir ses, koku... ne olursa.
Well, it's very provocative.
Kışkırtıcı bir koku.
Do you smell that? What?
- Burnuna bir koku gelmiyor mu?
Ugh. Doesn't help with the smell, though.
Bu koku bize yardımcı olmuyor.
- Ugh. Actually, something does smell really weird, Like moldy cheese and puke.
Aslında, koku yapan şey gerçekten garip, küflü peynir ve kusmuk gibi.
What is that smell? !
Bu koku da ne?
A certain smell might make you cry...
- Belirgin bir koku seni ağlatabilir.
A smell makes you cry?
- Ağlatan bir koku mu?
Oh, what's that odor?
Bu koku nedir?
That stench.
- Bu koku.
What is that smell?
Bu koku da ne?
It smells like it, too.
- Koku da aynı.
If protected from all nine months and an overnight were played this... Cloud noisy, smelly and toxic,... How would I respond?
Dokuz ay boyunca onu taşıyorum ve her gece yaşadıklarım da cabası gürültü, koku ve mikrop.
I-I don't smell- -
Ben... Ben bir koku almıyorum.
- What? I don't.
Koku almıyorum.
Sounds that fade away... tracks that lead nowhere. And a smell.
Hiçbir yerde bir iz yok gibi görünüyor ne de bir koku.
Well, i... it's just... it's like... it's like the smell reflects what's, you know, inside.
Sanki... Sanki böyle koku yansıyor adeta içeriden.
Mnemonic odors, the way our brain reads chemicals.
Koku hafızası, beyin kimyasalları böyle tanır.
Oh, gross. What the fuck?
Tanrım, bu koku da ne?
What's that smell?
- Bu koku da ne?
- Oh, my God. What's that smell?
Bu koku da ne?
- Oh, God. - The smell did it?
- Koku mu yapti?
- What's that smell?
- Bu koku ne? - Benim.
Just smell it, it's like, it's on me forever.
Sadece kokla, bu koku sonsuza dek üzerimde.
You got a nose, don't you?
- Koku alabiliyorsun değil mi
Then, what's this stench?
- Bu koku ne peki?
It looks like it, but you smell like you used beer instead of water.
Görüntü öyle. Koku ise su yerine bira kullanmışsın gibi.
I smelt something stinky,
Etrafta çok kötü bir koku vardı,
( sniffs ) Cinnamon.
Bu koku da ne?
You know - rats, they have bad eyes but a very keen sense of smell and taste.
Farelerin görme yetenekleri iyi değildir ama koku ve tat alma duyuları oldukça gelişmiştir.
What is this stench?
- Bu berbat koku ne?
Light a match!
Bu nasıl bir koku!
What woman has left her scent on you, her dirty stain, that's given you courage to come back to me?
Hangi kadın koku bırakacak üzerinde? Onun pis lekeleri mi, o mu bana dönmende sana cesaret verecek?
What is that smell?
Bu koku ne?
- What's that smell?
- Bu koku ne?
Ah, there's some kind of smell down here.
Burada bir koku var.
It's brutal.
Ağır bir koku.