Korkmaz traduction Turc
533 traduction parallèle
Wouldn't you be afraid if I were invisible like you?
Senin gibi görünmez olsam, sen de korkmaz mıydın?
Ain't afraid of nobody.
Kimseden korkmaz.
Dale, no husband is ever too scared to look.
Dale, hiçbir koca başka kadına bakmayacak kadar korkmaz.
- Bomba no afraid.
- Bomba korkmaz.
His father has taught him never to be afraid, and he isn't.
Korkmaz.Babası ona asla korkmamayı öğretti.
She's not afraid of anything.
O, hiçbir şeyden korkmaz.
Surely, nurses aren't afraid of the dark?
Hemşireler karanlıktan korkmaz herhalde.
Of course not.
Elbette korkmaz.
A Boy Scout is never scared.
Bir izci asla korkmaz.
Janitors are never terrified.
Kapıcılar asla korkmaz.
- Macgregor wouldn't be frightened of me?
- Macgregor benden korkmaz, değil mi?
"Jaïbo" fears no one.
Ja? o kimseden korkmaz.
He isn't afraid of men.
O erkeklerden korkmaz.
Not scared?
- Korkmaz mısın?
Is your mother not frightened?
Annen korkmaz mı?
Mr. Brown isn't scared of a horse.
Bay Brown attan korkmaz. Kim o?
He's not scared of you.
O sizden korkmaz.
Alas, I blame you not, for you are mortal... and mortal eyes cannot endure the devil.
Heyhat! Hiç şaşmam, ne de olsa fanisiniz! Hangi fani korkmaz böyle iblisten!
Targutai fears no man!
Turgutay kimseden korkmaz.
And he's not afraid to use any cheap trick to make a jury laugh or cry.
Ve jüriyi güldürmek ve ağlatmak için her ucuz oyunu oynamaktan korkmaz.
Only the dead are without fear.
Sadece ölüler korkmaz.
They don't scare for nothing.
Hiçbir şeyden korkmaz mı bunlar?
Well, he ain't afraid of nothing, you know.
Şey, hiçbir şeyden korkmaz.
"A blind man does not fear snakes."
"Kör adam yılanlardan korkmaz."
Aren't you afraid at night?
Karanlıktan korkmaz mısın?
He's not afraid of nothing.
Hiç bir şeyden korkmaz.
Have you no fear, English?
Hiç korkmaz mısın?
She isn't battle-scarred yet.
O mücadeleden hiç korkmaz.
- Scared to, ain't you?
- Korkmaz mısın?
The bullet wasn't afraid of wounding a Count.
Kurşun,... bir kontu yaralamaktan korkmaz.
Who wouldn't be?
Kim korkmaz ki?
- He ain't afraid of nothing.
- O hiç bir şeyden korkmaz.
This is someone who doesn't know what dizziness means, someone who isn't afraid of God.
Bu adam baş dönmesi nedir, bilmez. Bu adam tanrıdan korkmaz.
- My brother isn't afraid of anything.
- Kardeşim hiçbirşeyden korkmaz.
I bet she's never scared.
Asla korkmaz, eminim.
A nobleman is afraid of nothing.
Bir asilzade hiçbir şeyden korkmaz.
Are you never afraid?
Sen hiç korkmaz mısın?
That woman does not fear a thing, eh, Sam?
Bu kadın bir şeyden korkmaz, ha, Sam?
- Lepers do not fear fire.
- Cüzzamlılar ateşten korkmaz.
No killer is scared of God, Mr Rudd.
Hiç bir katil Tanrı'dan korkmaz Bay Rudd.
Hey, compadre, Carrincha isn't afraid of bodies.
Hey, dostum. Carrincha cesetlerden korkmaz.
They have taken you from me, my sweet Victoria. But fear not, for I shall recover you, and they will suffer for this outrage with their lives!
Seni benden aldılar, benim tatlı Victoria'm ama korkmaz çünkü seni koruyacağım ve onlar da bu hakaretin karşılığını, canlarıyla ödeyecekler!
He who knows how to live need not fear death.
Yaşamasını bilen, ölümden korkmaz.
Against the bloody madness of death, nature screams loudly that matter, in all forms, must not fear death, because matter and form are eternal principles.
Kanlı ölüm çılgınlığının karşısında, tabiat yüksek sesle bağırır. Tüm canlılarda olan bu şey, ölümden asla korkmaz, Çünkü madde ve form ebedi ilkelerdir.
that won't frighten anyone, sir.
Bir adamdan kimse korkmaz.
Ali not scared.
Ali korkmaz.
Aren't you afraid of someone seeing you?
Sen birini görüce korkmaz mısın?
The American grizzly fears nothing not man, not guns, not death.
Amerikan bozayısı korkusuzdur insandan, silahtan, ölümden korkmaz.
They're not afraid to die. Any of them.
Onların hiçbiri ölmekten korkmaz.
We'll see whether he is or not.
Korkar mı korkmaz mı görürüz.
You... ( speaking Kiowa )
uzun boylu ve güçlü... hiç bir şeyden korkmaz dedim,..