Krup traduction Turc
26 traduction parallèle
Come on, Krup, knock yourself out.
Haydi Krup, göster kendini.
Come on down, Krup.
aşağı gel Krup.
- Match boogie, Krup.
- Kibritle boogie, Krup.
Here we go, Krup, like buster's gang.
Haydi başlayalım Krup, babalar gibi.
Krup you!
Krup ol
It could be the croup.
Krup olabilir.
The other hospital gave her stuff for croup, but it didn't help.
Diğer hastane krup için ona ilaç vermişti ama faydası olmadı.
I've had buyouts held up by croup. Priorities shift.
Krup öksürükleriyle yarıda kesilen çok önemli kapanış konuşmaları oldu?
WHY, I CAN STILL REMEMBER WHEN SHE WAS NOT EVEN A YEAR OLD AND CAME DOWN WITH A TERRIBLE CASE OF THE CROUP.
Hâlâ hatırlarım, daha bir yaşında yoktu, krup hastalığı olmuştu.
Arteriosclerosis, Rosacea, - croup.
Arterioskleroz *, Rosacea *, Krup *.
- Croup?
- Krup mu?
So "krup you" is a substitute for "fuck you."
O yüzden "siktir git" yerine "kruptır git" diye yazıyor.
- Mmm. - Has anybody ever said "krup you"?
Kimse sana kruptır git demedi mi?
¶ gee, officer krupke, krup you. ¶
¶ haydi Memur Krupke, kruptır git! ¶
"officer krupke, krup you."
"Memur Krupke, kruptır git."
I said krup you.
Kruptır git dedim.
Krup you!
Kruptır git!
I'll have playdates and I'll worry about the croup, whatever that is, and-and I'll hang on his every "goo-goo" and "lady gaga."
Çocuk oynasın diye dışarı çıkacağım ve krup için endişeleneceğim, o da neyse ve her "agu" suna ve "Lady Gaga" sına tutunacağım.
You have what's called "croup".
Senin deyiminle krup hastalığına yakalanmışsın.
"with a fatal case of..." "Croup and quinsy."
"... ölümcül krup hastalığı ve farenjit teşhisi konuldu. "
I had a job in Germany and stole some, but from KRUP.
Almanya'da bir iş yapmıştım. Bunlardan çalmıştım. Ama KRUPP hisseleriydi.
♪ That cough could be croup ♪
Krup hastalığı olabilir öksürüğün sebebi
Croup.
Krup hastası.
- Just a slight croup.
Hafif bir krup sadece.
SHE'S GOT CROUP.
Krup hastası.
He has the croup.
- Ne dedin? Krup geçiriyor.