Lafitte traduction Turc
74 traduction parallèle
You think I have something to do with the murder of Genevre Lafitte... the woman at Madame Adolphe's.
Genevre Lafitte cinayetiyle alâkam var mı diye düşünüyorsunuz... Madam Adolphe'nin evindeki kadınla.
- A 1 929 Lafitte Rothschild, Coach.
- 1929 yapımı Lafitte Rothschild, Koç.
You must use this! - I do not want to go.
Bir şişe Chateau Lafitte 37.
God, I wish I was out there with them, dodging the bullets, instead of having to sit here drinking this Chateau Lafitte and eating these fillet mignons with sauce bernaise.
Tanrım, burada oturup, bu şarabı içmek ve soslu fileminyonları yemek yerine keşke onların yanında olup, mermileri savuştursaydım.
Damn this Chateau Lafitte.
Lanet olası şarap.
It's a Lafitte-Rothschild 1975.
Fena değil.Bu bir Lafitte-Rothschild 1975.
- Oh, it was just the Lafite talking.
Hayır, bunu söyleyen Lafitte'ti.
Lafite, don't fail me now!
Beni yarı yolda bırakma Lafitte!
Oh, I have a dusty bottle of Chateau Lafitte in the cellar waiting for an occasion like this.
Mahzende böyle özel bir günü bekleyen tozlu bir kırmızı şarabım olacaktı.
- Lafitte Rothschild'78.
- Lafitte Rothschild'78.
I'm putting vinegar in my Lafitte.
Lafitte'min içine sirke katıyorum.
One of the workers.
Lafitte!
- You heard about Lafitte and the cart?
Lafitte'i ve at arabasını duydun mu?
- We've all had troubles, Lafitte.
Hepimizin sorunları var, Lafitte.
Now I'm trapped under the cart, Lafitte.
Bu sefer arabanın altında kalan benim, Lafitte.
The world never changes, Lafitte.
- Dünya asla değişmez, Lafitte.
From what you've said, Lafitte is respectable and well-off.
Senin anlattıklarına göre Lafitte saygın ve varlıklı biri.
Lafitte.
Lafitte mi?
Lafitte, did you find out anything about his background?
Lafitte, yufka yürekli beyefendi. Geçmişi hakkında bir şey buldun mu?
Lafitte and his daughter Cosette lived there until 10 years ago.
10 yıl öncesine kadar kızı Cosette'le orada yaşamışlar.
If they are political murders, why kill Laffite, a doctor?
Bunlar eğer politik cinayetse, neden Lafitte'yi öldürdüler, bir doktoru?
- Belmont, Laffite and Veraldi.
Belmont, Lafitte ve Veraldi
Marine Lafitte?
- Marine Laffite mi?
Marine Laffite?
Marine Lafitte mi?
Are you Marine Laffite?
Siz Marine Lafitte misiniz?
Vidocq battled with the alchemist when Laffite died.
Lafitte öldüğü zaman Vidocq simyacıyla savaşmıştı
Lafitte, why didn't I think of that?
Lafitte, neden bunu ben düşünemedim?
I brought you a 2000 Lafitte to bribe you, to please please get that pool filter checked out.
Rüşvet niyetine 2000 mahsulü Lafitte şarabı getirdim sana. Rica ediyorum havuzunuzun filtresine bir baktırın.
That's Lafitte's ship.
Lafitte'nin gemisi.
See, Jean Lafitte was a 19th century pirate, he was...
Jean Lafitte 19.yüzyılda bir korsandı, o...
- So you knew the pirate Lafitte?
- Yani korsan Lafitte'yi tanıyordun?
Lafitte-Rothschild'87.
Lafitte-Rothschild'87.
Château lafitte... something french.
Bu nedir? Château Lafitte...
THIS IS THE LAFITTE HOUSING PROJECT.
Burası, Lafitte Yuva Projesi.
PLEASE COME JOIN US AT THE LAFITTE HOUSING COMPLEX
Kurul toplantısının ardından, kurdele kesme töreni için, lütfen Lafitte Sığınağı'nda bizlere katılın.
After taking the mayor for a ride, these contractors followed him to a makeshift ribbon cutting at the Lafitte Housing Project.
Valiyi geziye çıkarttıktan sonra, müteahhitler, ona Lafitte Evleri Projesi'nin kurdele kesme töreninde eşlik ettiler.
I leave my entire wine collection, one bottle of Lafitte, 1802.
Bir şişe, 1802 Latifte.
Look at the lafitte.
Lafitte mahallesine bak.
And right now y'all are stuck listening to this messed-up white boy Because whichever 14-year-old from Lafitte projects Is the next smiley Lewis- -
Şimdi bu berbat beyaz çocuğu dinlemek zorunda kalıyorsunuz çünkü Lafitte Toplu Konutları'ndan çıkıp yeni Smiley Davis olacak olan 14 yaşındaki çocuk Teksas'ın taşrasında bir yerde mahsur kalmış durumda!
Y'all need to open up Calliope or Lafitte.
Calliope ve Lafitte'i yerleşime açmanız gerekiyor.
No, Jean lafitte!
Hayır, Jean Lafitte!
Lafitte was a slave-trader, you know. - He was?
Biliyorsun, Lafitte, köle tüccarıydı.
Jean lafitte at your service.
İşte buna ihtiyacım var. Jean Lafitte hizmetinizde.
Hello, Jean lafitte.
Merhaba, Jean Lafitte.
Right here at the Lafitte Hotel except we have a babysitter at home.
Evde bir çocuk bakıcımızın olması hariç tam burada, Lafitte Otelde.
Go to Lafitte's Hotel, wait for me there.
Lafitte Oteline git orada beni bekle.
Lafitte!
Kırılıyor!
But, Lafitte, how could you afford such a house?
- Lafitte, böyle bir eve paran nasıl yetecek? - Buraya gelmeden önce param vardı.
Lafitte.
Lafitte.
I knew a Lafitte.
Bir Lafitte tanıyordum.
I have this beautiful Lafite.
Lafitte'de güzel bir yerim var.