Lansdowne traduction Turc
26 traduction parallèle
I request the general's permission... to attend the funeral of Cmdr. Zachary Lansdowne at Arlington Cemetery.
Zachary Lansdowne'ın, Arlington'da ki cenaze törenine... katılmak için generalden izin isteyeceğim.
Margaret Lansdowne.
Margaret Lansdowne.
The navy wouldn't listen to Lansdowne... any more than the army would listen to Mitchell.
Donanma Lansdowne'u en az... ordunun Mitchell'ı dinleyeceği kadar dinler.
Mrs. Lansdowne?
Bayan Lansdowne?
Please don't think I'm impertinent, Mrs. Lansdowne.
Küstahlığımı mazur görün, Bayan Lansdowne.
Mrs. Lansdowne, may I ask why you have waited until now... to spread this tale in the newspapers?
Bayan Lansdowne, sorabilir miyim gazetelere açıklama yapmak için... neden bu kadar uzun süre beklediniz?
As I understand it, Mrs. Lansdowne, you and Col. Mitchell have been close friends for a long time.
Anladığım kadarıyla Bayan Lansdowne, siz ve Albay Mitchell uzun zamandır yakın arkadaşsınız.
You say, Mrs. Lansdowne, that Col. Mitchell did not ask you to testify here.
Bayan Lansdowne, sizden buraya çıkmanızı Albay Mitchell istemedi.
You are trying to imply that I put pressure on Mrs. Lansdowne... to come here and perjure herself.
Siz, Bayan Lansdowne'a baskı yaparak... yalan yemin ettirdiğimi iddia ediyorsunuz.
Mrs. Lansdowne, you're making a very serious charge.
Bayan Lansdowne, Şu an çok ciddi bir iddiada bulunuyorsunuz.
The prosecution moves that Mrs. Lansdowne's testimony... be stricken from the record as irrelevant... and as a violation of the court's previous ruling on justification witnesses.
Savcılık makamı, Bayan Lansdowne'nun ifadelerinin konumuzla ilgisi olmadığından ve... mahkemenin tanık ifadeleriyle ilgili daha önce belirlediği... kurallara aykırı olması nedeniyle kayıtlardan silinmesini istiyor.
The defense considers Mrs. Lansdowne's testimony to be of extreme relevance.
Savunma, Bayan Lansdowne'nun ifadesinin kurallara uygun olduğunu düşünüyor.
Under the 31st Article of War, it's the court's ruling... that the motion to strike Mrs. Lansdowne's testimony is overruled... and that the defense may proceed with its witnesses.
Askeri yasanın 31. Maddesi uyarınca, Mahkeme heyetinin... oylamasıyla Bayan Lansdowne'nun ifadesi kurallara aykırı bulunmuştur... ve savunmaya diğer tanıkları çağırması için izin verilmiştir.
Well, that's the way they do things here in Lansdowne...
Lansdowne'da işler böyle yürüyor.
Didn't I go to all that trouble to get the people of Lansdowne to let your David Lee go to their school? Didn't I?
David Lee'nin okula gitmesine Lansdowne halkının izin vermesi için onca sıkıntıya girmedim mi?
But we know that it's in northern Lansdowne and the number for northern Lansdowne is H-7.
Ama oranın Lansdowne'ın kuzeyinde olduğunu biliyoruz ve Lansdowne'ın kuzeyinin numarası H-7.
Since Lansdowne is the largest parish, it actually stretches across into A-2 and, uh...
Lansdowne en geniş alan olduğundan aslında A-2'nin içine doğru yayılıyor.
Magical. I had Phil Bennett with that at Lansdowne Road.
Bir defasında Lansdowne Caddesi'nden Phil Bennett'i aldım.
He went yard on that one, on to fucking Lansdowne Street!
Kahrolası Lansdown Caddesi'ne gitti.
Uh, meet me in an hour in front of the Lansdowne hotel. Lansdowne.
Bir saat sonra benimle Lansdowne Oteli'nin önünde buluş.
Got it.
Lansdowne, anladım.
" Joyce Helen Malecki, a pretty young 20-year-old Lansdowne girl who lived less than two miles from the apartment where Sister Catherine Cesnik was reported missing late yesterday.
"Joyce Helen Malecki, 20 yaşında, Lansdownelı bir genç kız." Dün kayıp ilanı verilen Rahibe Catherine Cesnik'in evinin bir iki kilometre ötesinde oturuyor.
Was involved at the time that Sister Cathy's body was discovered in Lansdowne, took the call from the hunters who reported it and went out.
Rahibe Cathy'nin cesedi Lansdowne'da bulunduğunda çalışıyormuş, avcılar durumu ona bildirmiş ve o da yola koyulmuş.
Moments later, Roemer and several members of the M squad climbed into one of the department's unmarked black Plymouths for the 20-mile ride to Lansdowne.
Az sonra Roemer ve C ekibinin birkaç üyesi polisin plakasız, siyah Plymouth'larından birine atlayıp Lansdowne'a olan 32 kilometrelik yola koyuldu.
She turned up murdered in a field in Lansdowne.
Cesedi, Lansdowne'daki bir arazide bulunmuştu.
... then on January 3rd, 1970, she turned up murdered in a field in Lansdowne.
3 Ocak 1970'te, Lansdowne'daki bir arazide cesedi bulundu.