English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ L ] / Latest

Latest traduction Turc

5,565 traduction parallèle
- Now, my friend Jin here is gonna hook you up with the latest in radio transmission.
- Şimdi, burada arkaşadışım Jin En son versiyon aletleriye radyo yayınında sana eşlik edecek.
The latest drones carry even more powerful missiles.
Son model İHA'lar daha da güçlü füzeler taşıyor.
Latest count is four confirmed dead and six wounded.
Son sayıma göre, dört ölü ve altı yaralı var.
The Vanguards are equipped with the latest in stealth technology, the most advanced protective system ever developed.
- Vanguardlar son model gizlenme teknolojisiyle, en gelişmiş koruma sistemiyle donatılmışlardır.
Like teach Mel baby the latest dance moves.
Mel'ciğime birkaç dans figürü öğretmek gibi mesela.
The weapons'rack is stocked with the latest and the greatest.
Rafımız en yeni ve en iyi silahlarla dolu.
What's the latest?
Yeni bir şey var mı?
Joey Lisk's latest flame.
Joey Lisk'in son aşkı.
The latest examination of Madame Vogel's urine, which I was sure would help us and which, to be certain, I performed myself together with a colleague, revealed nothing.
Bayan Vogel'in idrarında yaptığımız son incelemede yardım edeceğine emin olduğum, bir meslektaşımla baktığımız kadarıyla hiçbir şey çıkmadı.
My husband sent us there to protect us from the latest round of narco threats.
Kocam, son narkotik tehditlerinden korumak için bizi oraya gönderdi.
Throughout the coliseum crowds roared and people flocked to see the latest fight.
Kolezyumdan taşan kalabalık, son dövüşü görmek için kükreyerek akın ediyorlardı.
Walsh, 45, a career civil servant and previously head of the service's Middle East department, made no comment this evening, which is perhaps only appropriate for the latest incumbent of that legendary nickname, C.
Walsh, 45 yaşında, devlet memuru kariyeri var ve önceleri Ortadoğu bölümünün başındaydı. Bu akşam hiçbir yorumda bulunmadı ki sanırım bu da efsanevi rumuz C'nin en yeni sorumlusu için uygun bir durum.
Oh, it's... it's really great to meet Bobby's latest wife.
Bobby'nin son eşiyle tanışmak ne güzel.
Thank very much, and Al's gonna bring us the latest developments on this bizarre weather, as they come in.
Çok teşekkürler. Al bize bu tuhaf hava hakkındaki gelişmeleri aktarmaya devam edecek.
- So did you hear the latest?
- Son haberi duydun mu?
... the meteor on Wednesday is only the latest...
... Çarşamba günündeki meteor sadece sonuncusu...
He had access to the latest equipment, geo-physical, thermo and access to full GPS systems.
En gelişmiş araçlara sahipti jeofiziksel, termik ve tam yer takip sistemine sahipti.
However, perhaps my latest endeavor was crossing the line.
Ancak, muhtemelen bu sonuncusu çizgiyi aştı.
They have the latest evasion software.
En son kurtulma yazılımına sahipler.
We don't yet know what the Germans think of this latest development and it's always been a point of principle in this country not to reduce everything to the workings of the alliances.
En son gelişme hakkında Almanya'nın ne düşündüğünü henüz bilmiyoruz ve bu ülkede her şeyi müttefiklerin çalışmalarına bağlamamak gibi bir kaide vardır.
Sir, I've the latest despatches from Berlin and Brussels.
Efendim, Berlin ve Brüksel'den gelen son gönderiler geldi.
Quite frankly, given this latest episode, yes.
Son olanlardan ötürü, evet.
Five-fifteen at the latest, okay?
En geç 5.15'te, tamam mı?
So, as well as your cycle of amitriptyline, you were prescribed glucocorticosteroids for your latest relapse.
Amitiriptilin döngünüzün yanı sıra,... son nüksetmede glukokortikoit de saptandı.
Latest reports indicate that the death count has reached 183.
Alınan son raporlara göre ölü sayısı 183'e ulaştı
These are Aisha's latest pathological tests.
Aisha'nın son patoloji sonuçları geldi.
That should be ready Wednesday the latest.
- En geç Çarşamba hazır olur.
The latest thing.
Brownsville'de bir üniversite öğrencisi bir bankayı soydu.
Okay, so, while I am powerpointing, you know, and... and citing the latest legislation, she's flipping her hair and giggling at the client, and her cleavage is like a whole other person in the room!
Ben sunum yapıp, hukuki boyutunu anlatırken, o saçlarını savurup, müşteriye kıkırdadı. Dekoltesi de o sırada, başka bir insan gibi odada oturuyordu adeta.
The latest estimate I got was two to three hours, maybe sooner.
Aldığım son tahminlere göre iki ya da üç saat, belki daha erken.
Chesapeake Ripper's latest victim, he was found in the other cistern.
Chesapeake Matadoru'nun son kurbanı diğer su tankında bulunmuştu.
Mr. Faruk, what's the latest on your fiancée?
Faruk Bey nişanlınızla ilgili son durum nedir efendim?
What's the latest, Nell?
Son haberler ne Nell?
Oh. Sam Dog, want some of this latest creation?
Sam Dog, bu son icattan ister misin?
When he can't pay, his family's threatened, forcing him to smuggle guns or fork over launch codes for the latest nuclear subs.
O ödeyemez zaman, ailesinin tehdit, fırlatma kodları üzerinde silah veya çatal kaçırmaya onu zorlayarak son nükleer denizaltılar için.
Someone has the Navy's latest drone prototype.
Birileri Donanma'nın son teknoloji hava aracı prototipini ele geçirir.
We will continue to unravel more of the mystery that is Lily Gray and will bring you the latest on this breaking story.
Lily Gray hakkındaki sırları çözmeye devam edeceğiz ve size bu hikayenin son ayrıntılarını anlatacağız.
And the latest bad decision...
Ve sonuncu kötü karar
It got... it got cut in the latest round of debt ceiling talks.
Borç tavanı görüşmelerinin son turunda kesildi.
- All the latest gear?
- Her şey burada değil mi?
Got your latest customer.
Elimize yeni bir müşteri geldi.
Millman Oil has committed its latest crime - - the murder of a man named Dan Becker.
Millman Oil en son Dan Becker isimli bir kişiyi öldürme suçu işledi.
They'd like to beta test their latest social-networking app on our campus which could be good for us.
Son sosyal medya uygulamalarının beta testini kampüsümüzde yapmak istiyorlar. Bu bizim için iyi olabilir.
The point is, with this latest fiasco, there's blood in the water ; he's vulnerable.
Önemli olan nokta, bu son fiyaskosuyla ortalığı bulandırdı. Artık savunmasız halde.
Now listen, this building is rigged with the latest heat sensor security.
Şimdi dinleyin, bu bina en son model ısı sensörü korumasına sahip.
The latest post is from this morning.
Son mesaj bu sabah yollanmış.
With just five days before the general election, the latest BNC poll puts vice president Sally Langston over president grant by four points.
Genel seçimlere 5 gün kala en son anketlerde Sally Langston Başkanın 4 puan önünde görünüyor.
My deputy briefed me on the latest.
Vekilim son konu hakkında beni bilgilendirdi.
She's 35, and this is the photo from the dust jacket of her latest book.
Kadın otuz beş yaşında ve bu da son kitabının kapağından alınmış resmi.
It seemed the main focus for many groups was natural gas and oil production with fracking being the latest hot issue, due to water usage and contamination.
Birçok gruplar için ana odak gibiydi doğal gaz ve petrol üretimi oldu Son sıcak sorunu olmaktan fracking ile nedeniyle su kullanımı ve kirlenme.
... with fracking being the latest hot issue, due to water usage and contamination.
... Son sıcak sorunu olmaktan fracking ile nedeniyle su kullanımı ve kirlenme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]