Latex traduction Turc
425 traduction parallèle
- What was the latex fixation?
- Lateks fiksasyonu neydi?
There's about a 70 percent incidence of false-positive latex in SBE.
SBE'de yüzde 70 oranında yanlış lateks olma olasılığı var.
If the diagnosis were SBE... would a positive latex indicate anything in the therapy?
Eğer teşhis SBE olsaydı terapi sırasında pozitif lateksin herhangi bir önemi olur muydu?
- We'd expect the latex to become negative.
- Lateks sonucu negatif çıkardı. - Eğer...
It's in the latex gloves.
Kauçuk eldivenlerin altına sürülür.
I walk down the street, I see a girl, I see the straps through her blouse and I know it's a Latrique Latex Breathe-Easy with matching garter belt,
Caddede yürürken bir kız görürüm..... bluzunun içinden askılarına bakarım Latrique Playtex marka olduğunu ve jartiyerleriyle takım olduğunu bilirim.
The latex is heated and poured.
Kauçuk madde burada ısıtılıp dökülüyor.
" The unbelievably flexible latex wool... and ribbon's special patent... literally caresses the body.
" Latexli pamuğun inanılmaz esnekliği ve... korsenin patentli yapısı... vücudu adeta okşuyor.
At the moment, it's made only of latex, but we'll use foam rubber and put wax underneath for the shoot.
Şu an, sadece ham kauçuktan yapılıyor, ancak, köpük kauçuk kullanıp, çekim için altına balmumu koyacağız.
- This is made of latex. Gum.
- Kauçuktan yapılmış.
It's made with latex.
Lateks'li.
Latex.
Latex.
Isis is not rubber, she's breathable latex.
lsis lastik değil, nefes alan lateks.
Latex.
Lateks.
Latex manufacturing, Mrs. Sokol.
Lateks üretimi, Bayan Sokol.
Latex salesman.
Lateks satışçısı.
The selling of latex and latex-related products.
Lateks satışı ve lateks ile ilgili ürünler.
- You're in latex.
- Lateks işindesin.
- Latex?
- Lateks mi?
- What do I do with latex?
- Lateks ile ne yapıyorum?
You're considering hiring me for your latex salesman.
Beni lateks satış elemanı olarak almayı düşünüyorsun.
- I'll hire you as my latex salesman?
- Seni, benim lateks satış elemanım olarak mı alacağım?
And you want to be my latex salesman.
Bir de benim lateks satış elemanım olmak istiyorsun.
- I could sell latex like that.
- Lateksi böyle satabilirim.
First, patch the cracks in the slab using a latex patching compound and a patching trowel.
İlk olarak, çatlakları kapatmak için, latex bazlı karışımımızı ve malamızı alıyoruz.
Latex.
Şunu tak!
What do I do with latex?
Lateksle ne yapıyorum?
The unrolled latex kind of evidence. That's disgusting.
- Çırılçıplak gözümün önündeydin.
[Ben] Wrong, Latex breath.
Yanlış, Lâteks Nefes.
What do you need when you have sex? The latex.
Seks yaparken neye ihtiyacınız vardır?
- Latex.
- Lateks mi.
- What do I do with latex?
- Lateksi ne yapıyorum?
You're considering hiring me for your latex salesman.
Beni lateks satış sorumlusu olarak işe almayı düşünüyorsun.
- I'll hire you as my latex salesman?
- Seni lateks sorumlusu mu yapacağım?
And you want to be my latex salesman.
Bir de lateks satış sorumlusu olmak istiyorsun.
I want latex from head to toe.
Baştan ayağa lateks olsun istiyorum.
All latex.
Tamamen lateks.
The tight fit, the latex.
- Evet, vücuda oturan lateks kostümden.
I like latex.
- Lateksi severim.
Latex?
* - Lateks mi?
Latex?
* - Lateks?
She likes girls. She likes boys. She likes latex.
Kızlardan da, erkeklerden de, lateksten de hoşlanır.
Smirnoff's new method for binding silicon latex with centripedal lacitin filaments is a sign from God that we must put an end to all these perverse sinners!
Smirnoff'un, silikon ve lateksi merkezcil laktoz iplikleriyle birleştirme metodu bu sapık günahkarları yok etmemiz için tanrıdan bir işaret.
There was some irritation- - probably an allergic reaction to latex.
Bazı tahrişler var muhtemelen lateks alerjisi kaynaklı.
be my guest. I know how much you like snapping on the latex.
Plastiği ne kadar sevdiğini biliyorum.
He's allergic to latex.
Latekse alerjisi var.
Lily, get me an ET tube from the latex-free cart.
Lily, latekssiz ET tüpü getir.
- Found a non-latex ET tube.
- Latekssiz ET tüpü buldum.
You went into anaphylactic shock from latex.
Lateks yüzünden anafilaktik şoka girdin.
Now either you go call this woman... or I will be forced to get out the latex gloves.
Şimdi, ya gidip bu kadını ararsın... ya da lateks eldivenleri çıkarmak zorunda kalacağım. Tekrar.
ET tube cup has latex.
ET tüpünde lateks var.