Leather traduction Turc
3,204 traduction parallèle
Nice leather.
Güzel deri.
- Fine leather goods.
- Hakiki deriler.
The charge was delivered through her leather jacket.
Akım deri ceketinden verilmiş.
This time applied directly to the skin, not through a leather jacket.
Bu kez doğrudan cilde uygulanmış. Deri ceketten değil.
You leather-eared pacifists said the Stone would be here.
Taşın burada olacağını söylemiştiniz sizi deri kulaklı barışçıllar.
All-leather seating, sleeping cabin, shower, a fully stocked galley, and all the latest state-of-the-art avionics.
Deri kaplamalı koltuklar, uyuma kabini duş, tam teşekküllü mutfak ve son teknoloji.
That's made of leather.
Bu deriden yapılmış.
Loves cumin, hates society, uses Imperial Leather in moderation, toilet paper in excess.
Kimyon sever, toplumdan nefret eder Hijyen ürünleri kullanımı normal Tuvalet kağıdı fazla.
It's leather furniture.
- Deri koltuk bunlar.
You shouldn't sit on a leather sofa with a bare arse.
Çıplak kıçla deri koltuğa oturulmaz ki.
You must have balls like leather.
At binmek için hayalarının deri gibi olması lazım.
And for the record, I like leather, not latex.
Ve kayda geçsin, lateksi değil, deriyi severim.
they do leather work for bikers and rock stars.
Motosikletçiler ve rock starları için deri işleri yapıyorlar.
I think I'd like to be a large leather-bound book with pages that really turn.
Sanırım büyük deri kaplı bir kitap olmak istiyorum.. sayfaları gerçekten çevrilebilsin.
Look at that--leather.
Şu derinin kalitesine bak.
I'm wearing leather and I'm getting cold.
Deri giydim ve çok üşüyorum.
She had on these amazing leather pants.
Muhteşem deri pantolonları vardı üstünde.
He came to see me. He was wearing a gray leather jacket, black t-shirt, some kind of lizard skin cowboy boots.
Beni görmeye geldiğinde deri bir ceket giymişti siyah t-shirt ve kertenkele derisi kovboy çizmeleri vardı.
You wore a gray leather jacket, a black t-shirt, and lizard skin cowboy boots.
Deri bir ceket, siyah t-shirt kertenkele derisi kovboy çizme giymişsin.
Aw, come on, for "bullets and leather" Magnus?
Hadi ama, mermiler ve Magnus mu?
A woven leather bracelet...
Bir bayan deri bileziği -
Okay. We need to I.D. a man wearing a black leather jacket and baseball cap.
Siyah deri ceketli ve beysbol şapkalı bir adamın kimliği gerek.
It's a black leather jacket and baseball cap.
Siyah deri ceket ve beysbol şapkası.
Black leather jacket and a baseball cap.
Siyah deri ceket ve beysbol şapkası.
Now, leather deforms when it's compressed, and it takes hours for it to return to its prior shape.
Ama bir kart kayıp. Derinin deformasyonuna göre, ilk haline dönmesi uzun zaman alır.
I want to put it in the holster I fashioned with my leather kit.
Deri alet çantamla yaptığım kılıfına koymak istiyorum.
The leather smells so good... and it's soft, like butter.
Deri döşemeleri çok güzel kokuyor ve yumuşacık sanki tereyağı gibi.
- I bought leather socks the other day.
Geçen gün deri çorap almıştım.
You know, ifyou shave all the hair offyour arse and get into a pair of leather trousers, you're gonna sing an angry song.
Götünüze kadar uzanan saçları keserseniz ve deri pantolon giyerseniz,... öfkeli şarkılar söyleyeceğiniz kesin.
Rosanna Arquette's hair the same color as the leather upholstery.
Roseanna Arquette'in saçları, deri koltukla aynı renktedir.
You this hog leather.
Seni domuz kılıklı şey!
Say people is hog leather. Really.
Birine domuz kılıklı demek...!
I am hog leather.
Domuz kılıklı mıyım ben?
If you wanna wear a black leather hood and whip your own ass, work at Bank of America.
Siyah deri maske takıp, kendi kıçınıza şaplak atıyorsanız Amerikan Bankası'nda çalışın.
Give her the leather and the armour.
Ona deri giysiler ve bir zırh ver.
- Smell it, won't you? Piggy leather!
Şunu koklasanıza.
Where do these come from and where is your leather jacket?
Bunları nereden aldın? Deri ceketin nerede?
That wasn't real leather, mother.
Gerçek deri değildi anne.
Lucky he wore a leather jacket, so the wounds were not too serious.
Neyse ki deri ceket giymiş yoksa yara çok daha ciddi olabilirdi.
- Good. - You also get this leather-bound set of encyclopedias.
- Ayrıca deri kaplı ansiklopedi seti kazandınız.
It's people taking the merchant copy out of the leather folder and then signing it and separating merchant copy
Gelen hesaplara imza atan insanlar. İçinde hesap fişinin olduğu o deri kaplı şeyleri açıp imzalar atan ve bir kopyasını yırtıp alan insanlar...
Having sex on a mountain top or dressed all in leather?
Dağın tepesinde seks yapmak ya da deriler giyinmiş olarak?
And you have black leather boots on.
Ve üstünde siyah hırka var.
I'm talking about the ones with the patent leather on the side, where the pee don't come out.
Kenarı rugan olanlardan bahsediyorum hani çişin dışarı çıkmadığı yerlerden.
He wears a leather jacket wax with a black bird or An eagle, I think an eagle on the back.
Siyah bir deri ceket giyiyor, üzerinde bir karakuş yada bir kartal var, Sırtında, sanırım bir kartal resmi var.
He wears a leather jacket.
O deri bir ceket giyiyor.
Here, melon a hat and leather boots.
Aslında, bir karpuz bir salatalık gibi.
But I'll save the leather.
Bu karmaşadan nasıl kurtulacağını biliyorum..
- I Shiny boots of leather... - What?
Ne oldu?
Red leather.
Kırmızı deri.
she bought every car-leather cleaner and air purifier that i have. she's my aunt cindy.
O yengem Cindy, annem beni 4 yaşında terketti ve geri istemedi.