Leek traduction Turc
132 traduction parallèle
And a big leek!
Ve büyük de bir pırasa..
There's an awfully good little Welsh place, Leek House, about five minutes'walk.
5 dakika mesafede, Pırasa Evi adında... acayip güzel küçük bir Gal restoranı var.
Out of the gate, turn left, five minutes on your right. Leek House.
Kapıdan çıkınca sola dönün... 5 dakika sonra sağda göreceksiniz.
You know, Nero had leek served to him every day to deepen his voice.
Bilir misin, Neron sesini kalınlaştırmak çin -... hergün pırasa yermiş.
Moules marinieres, pate de foie gras, beluga caviar, eggs Benedictine tarte de poireaux, that's leek tart frogs'legs amandine or oeufs de caille Richard Shepherd.
Midye, kaz ciğeri, Beluga havyarı, Benedikten usulü yumurta... tarte de poireaux, yani pırasalı tart... bademli kurbağa bacağı veya ceufs de caille Richard Shepherd var.
Reporting live from Fort Owen in southern California, this is Tiiu Leek.
Kaliforniya Fort Owen'den canlı olarak bildirdim. Ben Tiiu Leek.
I don't care if he's been rogering the Duke of York with a prize-winning leek!
Ödüllü pırasa ile York Dükünü düdüklese bile umurumda değil!
Barquettes with leek chiffonade.
Yumurta aklı pırasa.
With the leek chiffonade.
Yumurta aklı pırasayı.
Dr. Leek, you may begin.
Doktor Leek, söz sizde.
Enjoying an appetizer of potato, leek and laxative soup.
Müshilli pırasalı patates çorbasının tadına varmak.
I love leek soup!
Pırasa çorbasına bayıIırım!
Tie favor-enhancing leek and celery together with string.
Lezzeti artırıcı pırasa ve kereviz yapraklarını sicimle bağla.
Leek.
Prasa.
Could I speak to Alexander Leek, please?
Alexander Leek ile görüşebilir miyim?
- This is Leek.
- Benim.
- Mr. Leek, this is John Klein.
- Bay Leek, adım John Klein.
Alexander Leek.
Alexander Leek.
You saw Leek.
Leek'i gördün.
wireless : Then, there's half a leek, one teaspoon...
Yarım pırasa var, bir çay kaşığı...
wireless : Half a leek, one teaspoon of mixed herbs and a teaspoonful of salt and then there's two ounces...
Yarım pırasa, bir çay kaşığı karışık sebze ve bir çay kaşığı tuz sonra iki yüz gram...
Quill, oil, crutch, garrote, one-eyed, Wedge clapper stump dart, leek, eel, trunk latch, Also it chalupa, radish, cork, quill, cucumber, salami, sausage, black pudding, mast, spyglass, weapon. baby, caterpillar, punch, scalpel, chiquitito pintón and my brother.
... üçün biri, patlıcan, muz, puro, çivi, beton, şey, kamış, balta nargile, kobra, çıkıntı, babatorik, kök, havuç, tıpa, sakallı, saksafon, sosis, ön takım, tek kürek, ufaklık, orta bacak tirbüşon, makineli, küçük kardeşim.
Slice that leek.
Şu malzemeleri doğra.
Mushroom-leek crescent?
Mantarlı, pırasalı hilaller... krem peynirli, yengeçli börek.
Leek papaya patties and zucchini enchiladas.
Pırasalı papaya mantısı ve kabaklı pide.
Odds are, mushroom leek crescent, crab and brie phyllo.
Olasılıklar, pırasalı mantar, krep ve peynirli çörek.
It's his world famous potato and leek soup.
Sam yaptı, dünyanın en ünlü patates çorbası.
It's a kind of a wild leek.
Bir çeşit yabani pırasa.
Het leek alsof de bevingen per dag erger werden, maar mijn man Willem wilde niet luisteren.
Sarsıntılar güngeçtikçe daha kötüleşiyordu ama kocam Willem dinlemedi.
Het leek erop alsof hij met heel andere dingen bezig was.
Diğer meselelerle ilgili gözüküyordu
Ask him, like, who Young Leek be.
Young Leek'in kim olduğunu sor.
I'm asking who Young Leek be.
Young Leek'in kim olduğunu biliyor musun?
Raise some leek.
Pırasa yetiştir orada.
Cognac white wine celery leek, shallots and garlic.
Konyak beyaz şarap kereviz sapı pırasa, arpacık soğanı ve sarımsak.
We have quiches with leek, bacon and quarter... of... We have belgian endives with...
Pırasayla servis edilecek aperatiflerimiz, et ve biraz da mantar sotelenmiş Belçika acı marulumuz var.
We have chicken, tortilla and potato leek.
Tavuklu, patatesli ve acılı çorbamız var.
No, that's Leek.
Hayır, o Leek.
Oliver Leek
Oliver Leek
Nah, course it's Leek.
Elbette bu Leek.
Oliver Leek.
Oliver Leek.
I'm brilliant, Leek, and I'm not the least bit unusual.
Ben zekiyim, Leek, Ve hiç sıradışı değilim.
You didn't have a clue who Leek was, did you?
Leek'in kim olduğu konusunda en ufak fikrin yoktu, değil mi?
Leek has the concept of personal space ever been explained to you?
Leek Hiç kişisel alan diye bişey duydun mu?
I do understand the implications, Leek.
Anladım, Leek.
Tell Leek what you need.
Leek'e neye ihtiyacın olduğunu söyle.
All right but he reports to Leek.
Pekala. Ama Leek'e rapor verecek.
You know what, Leek?
Biliyor musun Leek?
Leek, get over here.
Leek, gel buraya.
Leek.
Leek.
It was Leek who sent me.
Beni gönderen Leek idi.
Leek, what the hell are you doing?
Leek, ne yapıyorsun sen be?