Lele traduction Turc
60 traduction parallèle
I love my wife, Lobo Sir... Lele Sir... please don't kill me.
Lobo efendi Lele efendi bokunu yiyeyim öldürmeyin beni.
This is the voicemail box of Inspector Lele. Leave a message after the beep.
Müfettiş Lele'nin telefonu bip sesinden sonra mesaj bırakın lütfen.
This is Inspector Lele...
Ben Müfettiş Lele...
- I'm Lele, not Pele!
- Adım Lele, Pele değil. - Neyse işte!
Prateek... it's me Inspector Lele.
Prateek... benim müfettiş Lele.
Abso-lulu.
Kesinlik-lele.
Lele, what are you up to?
Lele, sen neler yapmaktasın?
Lele came here when he was a month old.
Lele buraya geldiğinde bir aylık bile değildi.
You Lele )
You Lele )
You Lele I'm going to get you
You Lele seni yakalayacağım.
Remember, my name is You Lele
Unutmayın, benim adım You Lele.
You Lele
You Lele...
Are JK and You Lele brothers?
JK ve You Lele kardeş mi?
Mr. You Lele!
- Bay You Lele!
You Lele!
You Lele!
Mr. Lele These are the dates for Miss Nana's stay and a confidentiality agreement
Bay Lele, bu bayan Nana'nın kalacağı tarihler ve gizlilik sözleşmesi.
Mr. Lele is indeed clever
Bay Lele gerçekten de zekisiniz.
That's a done deal then, Mr. Lele.
Öyleyse anlaşma tamamdır, bay Lele.
And You Lele with 950,000
Ve You Lele, 950,000.
Therefore the winner is You Lele
Kazanan, You Lele.
Lele pretended that his boat stalled And used that excuse to come to my island
Lele teknesi bozulmuş gibi davranıp bu bahane ile adama geldi.
It proves that Xiami gave the information to You Lele
Bu da Xiami'nin You Lele'ye bilgi verdiğini kanıtlıyor.
You Lele told me he was willing accept a price of 40,000
You Lele fiyat olarak 40,000 ringgiti kabul etti.
Since Lele played foul
Lele kural ihlal ettiği için...
When I was copying Lele's computer files that day I accidentally copied his journal
- Lele'nin bilgisayarından dosyaları aldığım gün yanlışlıkla günlüğünü de almışım.
Lele!
Lele!
Hello, is Lele around please?
Merhaba, Lele buralarda mı?
I'm Lele's mother
Ben Lele'nin annesiyim.
Is your chef's name You Lele?
Şefinizin adı You Lele mi?
Are you alright, You Lele?
- İyi misin You Lele?
When Lele's in the shower, he can either wash or sing.
Lele duştayken ya şarkı söyleyebiliyor ya da yıkanabiliyor.
Lele, pass me the eggplant patties.
Lele, patlıcan böreğini uzatsana.
Lele would never let me see his.
Lele telefonuna bakmama asla izin vermez.
Lele, cut that out.
Lele, kes şunu.
- Lele leaves his face down.
- Lele ekranı yere bakacak şekilde koyar.
- Thanks, but I don't need help.
- Lele, sağ ol, ama yardıma ihtiyacım yok.
- Did you want them fried? Lele!
- Kızarmış mı istiyordun Lele?
No, I don't want to.
Hayır Lele, istemiyorum.
Lele.
Lele.
Don't pass me off as something I'm not.
Lele, lütfen yapmadığım bir şeyle itham etme beni.
Lele's right... but she can be a pain in the ass when she wants to be.
Lele haklı. Ama o kadın da istedi mi tam bir baş belası olabiliyordu.
- I'm not in the mood, Lele.
- Hiç havamda değilim Lele.
- And I... Only Lele.
- Ben de sadece Lele'ye.
- And Lele kept it to himself.
- Lele de kimseye anlatmadı tabii.
Lele, how long?
Lele, ne kadar zamandır?
I'll tell you a secret you won't find on my phone, or Lele's.
Ne benim ne de Lele'nin telefonunda bulamayacağınız bir sır vereceğim size.
I was driving that night, not Lele.
O gece arabayı kullanan bendim, Lele değil.
Lele
Lele...
I can prove You Lele's innocence
You Lele'nin masumiyetini kanıtlayabilirim.
Listen up everyone.
Bu yarışmanın kazananı You Lele! Herkes dinlesin.
Lele has left
Lele gitti.