Let's see you do it traduction Turc
90 traduction parallèle
Let's see, what did you pay for it anyway, do you remember?
Hisseler için ne kadar ödediğini hatırlıyor musun?
Let's see you do it.
Çok basit.
Let's just hope I don't have to see it! What do you know about it?
Bunun hakkında sen ne biliyorsun ki?
- Let's see you do it.
- Hadi yap da görelim.
Let's see you do it.
Sen yap da görelim.
Let's see you do it, Coaley.
Gel de görelim bakalım, Coaley.
Let's see if you can do it as well.
Dikkatle bakın.
Let's see you do it.
Bekleyin.
Let's see you do it! C'mon! Show us!
Görelim bakalım sen ne yapabiliyorsun?
Let's see you do it again.
Bir daha dene de görelim.
Well, then let's see you do it.
tamam, yap onuda görelim.
How much money do you have, let's see it!
Ne kadar paran var, görelim!
Let's see you do it.
Nasıl yaptığını görelim.
Then let's see you do it.
Haydi görelim seni.
Then let's see you do it!
Görelim seni!
Let's see you do it.
Vuruşunu görelim.
I do not see how we can let you continue in this class... when it is clear that you do not understand the basic tenets.
Bu sınıfta devam edebileceğini sanmıyorum. Temel ilkeleri bile anlamıyorsun.
- Let's see you do it.
- Hadi bakalım.
Gregory Peck says "Let's see you do it"
Ve Gregory Peck : "Yap bakalım."
Let's see you do it
- Yap bakalım.
let's see what you can do. Take it away!
Neler yapabileceğinizi görelim bakalım.
This time, let's see if you can do it without causing an accident.
Bu sefer, herhangi bir kazaya neden olmadan bu işi yapabilecek misin, bir bakalım.
Let's see if you have the guts to do it.
Bakalım yapabilecek cesaretin var mı?
See, I let you run with this project... this minefield of a project... because I thought it'd do you good to be stuck with some consequences.
Anlıyorum, bu proje üzerinde çalışmana müsaade edeceğim... bu proje tam bir mayın tarlası... çünkü, bazı sonuçlarla sıkıştığında... başarılı olacağını düşünüyorum.
Let's see you do it.
Hadi görelim cesaretini.
Let's see how you do it.
Bakalım neler becerebiliyorsun.
If you love him so much Let's see you do it.
Madem onu bu kadar seviyorsun, o zaman sen yap.
Let's see you do it. Halter, you take down Talker.
Atletli, sen Geveze'yi yere indir.
But see, we're all there trying to map out a game plan and rehearsal schedule... and I'm sure whatever you two are talking about here... is so much more fascinating and important and, let's just say it, fun... but I'd really like to get an'A'on this assignment, and to do that... you'll have to discuss your sock hops and clambakes some other time.
Şurada plan yapmaya çalışıyoruz. Eminim konuştuğunuz konular çok daha ilğinç,.... ... önemli ve eğlencelidir, ama bu ödevden A almak istiyorum.
They say you mustn't let it go without a struggle I will be there with color covering every hair that's grey and cutting straight away lf there's a wrinkle, wait and see I'll do it when I'm twenty-three
Olmazmış kendini koyuvermek. Ben de beyaz tellere süreceğim boya, müdahale edeceğim her kırışığa. Görürsün.
Let's see you do it.
Hadi ne yaptığını görelim.
Let's see if you can do it again.
Şansın yaver gitti. Bakalım bir daha becerebilecek misin.
Let's see if we can make it tighter, What do you say?
Bakalım daha sıkabilir miyiz, ne dersin,
You want me to help you? Well, let's see if I can make it loud and clear. I can't do it.
Kafan karıştı sanki Yardım etmemi ister misin?
Let's see... How much farther do you think it is?
Bakalım buradan ne kadar uzakmış.
Let's see if you could do it again.
Bakalım bir daha yapabilecek misin?
See, if you want to bag up in here... with your ugly ass, you got to come a lot stronger than that. - Oh, well, let's do it. - Well, let's do it!
Hep derim, gerçek olamayacak kadar güzelse mutlaka eşcinseldir.
Let's see if you can do it again.
- Bakalım aynısını tekrar yapabilecek misin.
Now let's see you do it.
Şimdi seni yaparken görelim bakalım.
Let's see you do it.
Seni is üzerindeyken görelim.
Let's see you do it!
Asıldığınızı göreyim!
- Yes, sir. Let's see if you can do it.
Göreceğiz bakalım.
Let's see you do it.
- Buyurun yapın.
Let's see you do it. Sure.
- Siz yapın da görelim.
Work it just like this Let's see you try and do that
Aynen böyle olacak Bakalım yapabilecek misin?
- Let me see you do that - Let me see you do that Trying to do it right
- Biraz daha ritim katıyorsun doğru yapmaya çalışırken
Let's see if you can do it again...
Tekrar yapabilecek misin görelim...
Viperox are not accustomed to taking orders from lesser species, Colonel, or to their mistakes - see to it that you do not let us down.
Viperox'lar az gelişmiş türlerden emir almaya alışık değildir, Albay. Ya da o türlerin hata yapmasına. Bizi hayal kırıklığına uğratmayın.
Okay. Let's see you do it with a little pressure.
Tamam.Bakalım biraz baskıyla da yapabilir misin.
Let's see how you do it now!
Nasıl yapacağını görelim
Sanne, let's see if it was just a fluke last time or if you do have a knack for speeches
Sanne, bakalım tek atımlık silah mıymışsın yoksa gerçekten konuşmalar konusunda yetenekli miymişsin.