Libya traduction Turc
378 traduction parallèle
Most of us... Can you figure a dame that knew what was going on in Libya in 1803?
Çoğumuz... 1803'te Libya'da olanları bilen bir kadın düşünebiliyor musun?
A highly respectable group of German scientists arrive in Egypt to dig for tombs between the Libyan border and Cairo.
Çok saygın bir Alman bilim adamı grubu Libya sınırı ile Kahire arasında lahit kazısı yapmak için Mısır'a gelmişlerdi.
It's the worst in Libya.
Libya'nın en çetin bölgesidir.
In Libya.
Libya'da.
At 11 : 00 on a November night... a British submarine surfaced in the Mediterranean... off the coast of Libya in North Africa... behind the German lines.
Bir Kasım gecesi saat 11 : 00'da... Kuzey Afrika Libya'daki Alman hatları gerisinde bir İngiliz denizaltısı, Akdeniz'de yüzeye çıktı...
On the vast, dark stretches of the Libyan desert they ranged like their ancestors who had once made England mistress of the seas.
Tobruk'tan küçük timler halinde çıkan umutsuz adamlar Alman birlikleri arasında korku, karışıklık hasar yaratmaya gittiler. Uçsuz bucaksız karanlık Libya çöllerinde bir zamanlar denizlerin efendileri olan eski korsan ataları gibi
The men went to Libya to work, or they migrated to Ivory Coast in search of work with the promise to return and bring food for the family.
Erkek Libya'ya çalışmaya gider yada ailesine yiyecek getirme sözüyle Fildişi Sahilleri'ne iş için göç ederdi.
"His Majesty's enemies... " together with their impedimenta... " have been completely eliminated from Egypt...
Majestelerinin düşmanları ve savunma hatları, Mısır, Bingazi, Libya ve Tripoli'den tümüyle temizlenmiştir.
"Cyrenaica, Libya and Tripolitania. I now await your further instructions."
Yeni talimatlarınızı bekliyorum. "
From the frontiers of Sinai and Libya to the cataracts of the Nile. What nation would dare draw the sword against us?
Hangi ulus bize karşı kılıç çekmeye cüret edebilir?
- It's Libyan.
- Libya'dan.
A proud. rebellious son... who was sold to living death in the mines of Libya... before his thirteenth birthday.
Bu gururlu, asi çocuk... daha on üç yaşına basmadan satılarak Libya madenlerinde... ölümden beter bir yaşama mahkum edildi.
The beast of Libya.
Libya Canavarı.
10 months later, in Libya, inside Tobruk occupied by Rommel's troops.
10 ay sonra, Libya'da Libya Tobruk bölgesi, Rommel'in birlikleri tarafından işgal edildi.
You have been fighting everywhere for four years... ... in Abyssinia, Libya, Egypt, Crete....
Dört yıldır her yerde savaşıyorsunuz Habeş, Libya, Mısır, Girit.
Tomorrow in the Senate, let them offer the sands of Libya as my kingdom I will accept.
Yarın Senato'da Libya'nın kumsallarını krallığım olarak teklif etmelerini sağla. Kabul edeceğim.
I tried in Libya.
Libya'da denedim.
In the Fall of 1940, it sent 250 a thousand soldiers for the Lybian neighbor e more 300 a thousand for the Etiópia.
1940'ın sonbaharında, Mısır'ın komşusu Libya'ya, 250.000 kişilik bir kuvvet yığmıştı. Etiyopya'ya da 300.000 kişi göndermişti.
Tripoli, the capital of the Lybian, it was to the reach of O'Connor.
Libya'nın başkenti Trablus, O'Connor'un avucunun içindeydi.
The plane landed in Libya!
Uçak Libya'ya indi!
I'm not surprised, landed in Libya!
Sürpriz yok, Libya'ya inmişler!
You think you will stay in Libya?
Libya'da kalacaklarını mı düşünüyorsunuz?
I should be a 1,500 miles up in Libya
Libya'dan 2400 kilometre olmalı
Now, last year in Africa, it took General O'Connor and his British tanks two months to grab Libya, and it took Rommel 12 days to get it back.
Geçen yıl Afrika'da, General O'Connor ve onun tankları Libya'yı almak için iki ay uğraştı. Rommel 12 günde geri aldı.
In Libya, I saw him murder a German officer.
Libya'da, onu bir Alman subayını katlederken gördüm.
Libya on the other side of the Mediterranean sea is the target.
Hedef, Akdeniz'in diğer tarafındaki Libya'dır..
The conflict in Libya escalated as more and more fascists might was thrown against the scithening resistance of the local population.
Libya'daki çatışmaların şiddeti arttı. Baskısı gittikçe artan faşist güç karşısında, yerli halkın direnişi de o oranda arttı.
I sent 5 governors to Libya in 5 years.
Libya'ya beş yıl içinde, beş vali gönderdim.
I'll give you Libya, General.
Size Libya'yı veriyorum General.
Go to Libya!
Libya'ya git.
I did not come to Libya to be stung by Bandits.
Ben Libya'ya haydutlar tarafından öldürülmek için gelmedim.
A day in the mind of Rome is more important to me than... than a generation in the memory of Libya.
Benim için Roma'nın altındaki bir gün bile... Libya'nın hayalindeki bir nesilden daha önemlidir.
And what happens, I wonder, if we are forgotten in Rome and... we are remembered in Libya?
Peki ya Roma'da unutulup da sadece Libya'da hatırlanırsak ne olacak.
Libya is our crown of thorns. Nonsense.
Libya dikenden tacımız bizim.
The whole of Libya is open to discussion. Look at it.
Libya'nın tümü tartışmaya açık.
I propose, my Duce, the fence in Libya.
Libya'yı tel örgüyle çevirmek.
I am sure you didn't hope to drive us out of Lybia with so little, did you?
Bu kadarcık bir direnmeyle bizi Libya'dan kovabileceğinizi düşünmediniz herhalde.
- Farming our land. Libya is not your country, you have no right in it.
Libya sizin ülkeniz değil.
It's a coin of the Cesars, dated, minted in Libya.
Sezar zamanından bir para. Libya'da basıldı.
All over Libya you will find them, buried in our sand.
Libya'nın her tarafında bulabilirsiniz. Kumların altında gömülü.
Are you the head of the forces in Libya fighting against Italy?
Libya'da İtalyan kuvvetlerine karşı savaşan güçlerin lideri misiniz?
Ml5 called and reported that Libyan agents heard a rumor that there might be an assassination attempt against Clouseau.
Ml5 aradı ve Libya'lı ajanların Clouseau'ya karşı bir suikast girişimi olacağına dair bir dedikodu duyduklarını söyledi.
- And he is threaten to go to the enemy, meaning Lybia.
- Ayrıca Libya'ya gözdağı veriyordu.
Plus guaranteed passage to Libya.
Ayrıca, Libya'ya geçiş garantisi.
We "ll pick up a full load of fuel, and we" ll release the hostages when we get to Libya.
Yakıt ikmali yapacak ve Libya'ya varınca rehineleri bırakacağız.
We served together in Libya.
Libya'da beraber görev yaptık.
Are we fighting Libya yet or somethin'?
Libya'ya savaş açmadık mı hâlâ?
And did those teeth in ancient time, walk upon England's mountains green...
Ve eski zamanlarda o dişler Yürümedi mi İngiltere'nin Yeşil dağlarında? LİBYA, CARDIFF ROOMS'TAN CANLI
Bring me my chariot of fire...
LİBYA, CARDIFF ROOMS'TA BİR ERKEĞİN HAYATI Bana ateş arabamı getirin
Libya is a career.
Libya kariyerdir.
What, Libya?
Libya hakkında.