Limey traduction Turc
177 traduction parallèle
Here's Limey.
Limey gelmiş.
He's due on Limey's next trip up, isn't he?
Limey'in sonraki seferine kadar gelmeyecek, değil mi?
Hey, Limey!
Limey!
See you tomorrow, Limey.
Yarın görüşürüz Limey.
Limey mirror.
Lanet ayna.
Compared to Pig Alley, it's like the quiet room in a limey YMCA.
Pig Alley'le karşılaştırınca, orası solda sıfır kalır.
You know, boys what really bugs me about our limey cousins is the way they keep on trying to act like a first-class outfit when their store is having to close branches all over the world.
Biliyor musunuz çocuklar İngiliz kuzenlerimiz konusunda beni en çok rahatsız eden şey dünya çapındaki sömürgeleri tek tek elden giderken hala bir numaraymışlar gibi davranmaya devam etmeleri.
Georgie Pratt, the lovin'limey!
Georgie Pratt, aşık İngiliz!
Don't you see how you fooled that limey captain?
O İngiliz yüzbaşıyı nasıl kandırdın görmüyor musun?
Mr. Finch and this Algernon, whatever his name is. The limey. They're about five or six miles behind in an Avis Chevrolet they rented in Canyon City.
Bay Finch ve Algernon da, yani diğer adıyla Limey de Canyon City'den kiraladıkları Chevrolet ile gidiyorlar.
This limey is deeply touched and greatly honored.
Karşınızdaki İngiliz çok onurlandı ve çok etkilendi.
If I'm picked up, I'll forge some papers of a limey soldier and play a straggler.
Eğer yakalanırsam bir iki sahte evrakla kaçak askeri oynayabilirim.
We're the scum of the United States Army, Colonel... and so are you, you gutless limey!
Bizler Birleşik devletler ordusunun pislikleriyiz, Albay ve sende, dalaksız bir İngiliz denizcisisin!
- It's a limey barrack!
- Asker barakası!
I wish somebody would explain why they keep putting those green ones in with the limey taste.
Keşke biri bu yeşil olanların neden limon tadında olduğunu açıklayabilseydi.
Follow Lieutenant, Punchy, Limey, Baby-Face, Doc, the Poet, Pretty Boy and Slattety through some of the most interesting war films yet created.
Teğmen'i, Punchy'i, Limey'i, Bebek Surat'ı, Doktor'u, Şair'i, Tatlı'yı ve Pasaklı'yı, şimdiye kadar yapılmış en güzel savaş filmlerinde izleyin.
I'm gonna beat that limey at Messina if it's the last thing I ever do!
Sonra, yapacağım son şey olsa bile o tembel heriften önce Messina'ya gireceğim!
At times, I do wonder whether he isn't a limey at heart.
Bazen haddini aşan konuşmalar yaparım.
Get up, you limey son of a bitch, or I'll kick your head in!
Kalk seni denizci pislik, yoksa kafana tekmeyi yersin!
You dirty, double-crossin'limey fink!
Seni iğrenç, iki yüzlü İngiliz haini!
No, I'm probably in some frog hospital, or maybe limey.
Hayır, muhtemelen bir hastanedeyim... öyle bir yerlerde.
We were next to an English regiment. And we went out on night patrol and scattered. And then I hooked up with that little limey corporal and his outfit, and- -
Bir İngiliz alayının yanındaydık... ve gece devriyesine çıktık...
- [Vehicle Approaching ] - [ Horn Honking]
Teğmen'i, Punchy'i, Limey'i, Bebek Surat'ı, Doktor'u,
Get him away before I stuff him like a tiger trophy his limey pals like to hang up on saloon walls.
Yoksa Ingiliz dostlarïnïn avlayïp salon duvarïna astïgï kaplan gibi içini doldururum.
Why, you limey genius, I love you!
Dahi çocuk, seni seviyorum!
I don't care what those tea-guzzling limey sons of bitches are demanding, those tea-guzzling limey sons of bitches are gonna make this picture a hit.
O ekşi limonların ne istediği umurumda değil! Bu filmi o ekşi limonlar bir yere getirecek.
I've got a good ear for dialects. My instincts tell me, limey.
Lehçeleri ayırt etmekte iyiyimdir ve içgüdülerim bana "snop" diyor.
Let's hear it for Limey Bitters.
Ve alkışlar Limey Bitters için.
Wake up, limey fish!
Uyansana aptal balık!
Thanks. What is this? Hump-a-limey week, suddenly?
Bu nedir, bir İngilizle yatın haftası mı?
Limey fruits!
Yumuşak şeyler!
I don't want to get killed by this limey jerk-off!
Ben ölmek istemiyorum bu İngiliz göçmeni tarafından!
Can't say yid, heeb, zeeb, kike, mackie, dego, ginny, wop, ginzo, greaser, greaseball, spick, beaner, oya, tiger, PR, Mick, donkey, turkey, limey,
( etnik kökenler için aşalağıyıcı kelimer ) yid, heeb, zeeb, kike, mackie, dego, ginny, wop, ginzo, greaser, greaseball, spick, beaner, oya, tiger, PR, Mick, donkey, turkey, limey,
I stuck my neck out getting this for you Limey bastards.
Bunu almak için kafamı ortaya koydum.
With the limey to the South Seas Club.
Neville'le birlikte Seas kulübüne.
Forget the Limey.
Limey'i unutun.
I'd love to axe the Limey but I talked to new York.
Limey'i atmak çok hoşuma gider ama New York'la görüştüm.
Are we becoming impatient, old stick? The name's Avalanche, limey, and what we're becoming is broke.
Adım Avalanche, denizci ve parasız kalıyoruz.
That limey cocksucker can rot in hell for all I care!
O İngiliz ibne cehennem ateşinde çürüsün!
No, I'd rather the naked limey chick got the money.
Bütün parayı İngiliz fıstığın almasını tercih ederim.
Ever wonder what a limey like me was doing in Spain?
Benim gibi bir Johnny'nin Ispanya'da ne isi var, hiç düsündün mü?
Get off the phone and drive, Limey scumbag!
- Telefonu bırak ve sür, pislik torbası!
Shut up, you Limey prick!
- Kes sesini, pis kaltak!
Some limey.
İngiliz bir avukat.
Long-haired limey fruits.
Uzun saçlı İngiliz eblekler.
Will you give us a chance to live, you limey bastard?
Bize yaşamak için bir şans verecek misin İngiliz piçi?
He's a little limey zombie now.
Şimdi is küçük, İngiliz denizci zombisi olmuş.
Gotcha, you little limey!
Buldum seni, seni küçük İngiliz!
I got you, you lousy little limey punk!
Yakaladım seni iğrenç, küçük İngiliz serserisi.
- Limey Bitters.
- Limey Bitters.
Fucking limey cement.
Seni geri zekalı yumuşak çimento!