Lindy traduction Turc
388 traduction parallèle
- I don't like her. - You don't? - I don't.
Hollywood heyecan dolu bir yer ama hiçbir şey Broadway ya da Lindy'de yediğin Cheesecake'e benzemez.
I'd heard Miss Lindy was leaving you, and I applied for the position.
Miss Lindy'nin sizden ayrılacağını duydum ve iş için baş vurdum.
- " Let's go to Lindy's, go to Luchow's
- Evime gidelim - Lindys'e, Luchows'a gidelim
No Lindy's. No Madison Square Garden. No Yogi Berra.
Ne bir Lindy's, ne bir Madison Square Garden ne de bir Yogi Berra var.
I won't even be able to show my face in Lindy's.
Lindys'e bile gidemeyeceğim artık.
- A songwriter at Lindy's did a good one. - OK, let's hear it.
- Lindy'nin Yeri'nde bir şarkı sözü yazarı yazmıştı bir tane.
I had dinner at Lindy's last night, and he was sitting in the next booth, and I heard him buy it from a man.
Dün gece Lindy'nin Yeri'nde yemek yiyordum, o yan bölmede oturuyordu bir adamdan satın alırken onları duydum.
Sounds like some guy in Lindy's ordering a hot pastrami sandwich.
Sanki, adamın biri Lindy Restoran'da pastırmalı sandviç siparişi veriyor.
Catch an early supper at Lindy`s.
Önce Lindy'de yeriz..
Can we go to Lindy's now so I can get some clams on the half shell?
Lindy'se gidebilir miyiz, canım kabukta istiridye yemek istiyor.
I feel like old Lindy!
Kendimi ihtiyar Lindy gibi hissediyorum!
Hey, Lindy, where's my money?
Lindy, paralarım nerde?
What's it feel like in there, Lindy?
Nasıl içerisi, Lindy?
Okay, Lindy!
- Evet, bebeğim.
Lindy, you lightened your hair. I love it.
Lindy, sen saçlarını boyamışsın!
Listen, Lindy, I finally figured out how I wanna have my nose done.
Burnumu nasıl yaptırmak istediğimi biliyorum artık.
James Spinks. Lindy, Antonio Fargas.
James Spinks, ve Lindy, Antonio Fargas
There was a guy, did the most amazing dive... called the Triple Lindy.
Bir adam vardı, Üçlü İniş adında inanılmaz bir atlayışı vardı.
The Triple Lindy.
- Üçlü İniş'i. Melon!
There will be an additional springboard installed... for Melon's dive, the Triple Lindy.
Melon, Üçlü İniş için ek bir sıçrama tahtası daha kullanacaktır.
This is a Lindy.
Bu bir Lindy'dir.
Our pastor Michael and his wife Lindy stand before you today with their two boys, Aidan and Reagan, with their new little daughter and baby sister Azaria Chantel Loren Chamberlain, who you have lent us, Lord, and we're here to dedicate her life back to you.
Papazımız Michael ve eşi Lindy bugün önünüzde, oğulları Aidan ve Reagan ile küçük kızları ve bebek kız kardeşleri Azaria Chantel Loren Chamberlain ile birlikte duruyor.
I don't know your names, but this is my wife Lindy.
Adınızı bilmiyorum ama bu eşim Lindy.
The parents, Michael and Lindy Chamberlain, Seventh Day Adventists, say they've accepted the baby's death as the will of God.
Ebeveynler Michael ve Lindy Chamberlain, Yedinci Gün Adventistleri bebeğin ölümünün Tanrı'nın isteği olduğunu kabul ettiklerini söylediler.
Mount Isa's Seventh Day Adventist pastor Michael Chamberlain and his wife Lindy are expected to arrive home late today.
Mount Isa'nın Yedinci Gün Adventist papazı Michael Chamberlain ve eşi Lindy'nin bugün geç saatlerde evlerine varmaları bekleniyor.
Lindy, is this blood?
Lindy, bu kan mı?
Lindy.
Lindy.
That of Pastor Michael and Lindy Chamberlain, for the fine example they set when the world harshly judged them and their church.
Papaz Michael ve Lindy Chamberlain. Dünya onları ve kiliselerini sertçe yargıladığında sergiledikleri örnek davranış için.
Lindy, Michael, you've become household names in the past six months.
Lindy, Michael, geçtiğimiz altı ay içinde tanınmış isimler oldunuz.
- What are your plans, Lindy?
- Senin plânların nedir Lindy?
Lindy, Michael, you've become household names in the last six months.
Lindy, Michael, geçtiğimiz altı ay içinde tanınmış isimler oldunuz.
Lindy!
Lindy!
Lindy Chamberlain was committed for trial today, charged with the murder of her ten-week-old daughter Azaria.
Lindy Chamberlain, on haftalık kızı Azaria'yı öldürmek suçlamasıyla bugün mahkemeye sevk edildi.
Lindy and I are most grateful for your offering to put us up, Pastor.
Lindy ve ben bizi burada ağırlamayı teklif etmenize son derece minnettarız Papaz.
Lindy was wearing a pink and white frock with white accessories.
Lindy beyaz aksesuarlarıyla birlikte pembe beyaz bir elbise giyiyordu.
These are Lindy Chamberlain's scissors.
Bu, Lindy Chamberlain'ın makası.
- Lindy Chamberlain showed no emotion.
Lindy Chamberlain hiç duygu belirtisi göstermedi.
- If it was for Lindy.
- Lindy için iyi.
How are you bearing up, Lindy?
Nasılsın Lindy?
He also claimed the matinee jacket was a fabrication by Lindy Chamberlain.
Ayrıca, hırkanın Lindy Chamberlain tarafından uydurulduğunu ileri sürdü.
The government has again refused Lindy Chamberlain's appeal to keep her baby with her after the birth in Berrimah prison where she is serving a life sentence for the murder of her daughter Azaria.
Hükümet, Lindy Chamberlain'ın doğumdan sonra bebeğini kızı Azaria'yı öldürmek suçuyla ömür boyu hapis cezasını çektiği Berrimah hapishanesinde, yanında tutma isteğini tekrar reddetti.
Lindy and Michael Chamberlain lost their high court appeal today on a vote of three to two, ending over two years of legal and political battles.
Lindy ve Michael Chamberlain bugünkü temyiz başvurularını iki yıllık yasal ve politik mücadelenin sonunda üçe iki oyla kaybettiler.
I'd like to affirm that Lindy and I are innocent people, and that we will not stop fighting until our names are clear.
Şunu tekrar söylemek istiyorum : Lindy ve ben masumuz ve adımızı temizleyene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.
- Lindy, come and look.
- Lindy, gel şuna bak.
There is a possibility it is the matinee jacket Lindy claimed Azaria was wearing on the night of her death over five years ago.
Bu hırka Lindy'nin beş yıl önce öldüğü gece Azaria'nın giydiğini iddia ettiği hırka olabilir.
The absence of the matinee jacket was crucial in Lindy's conviction.
Hırkanın bulunamaması Lindy'nin mahkûmiyetinde önemli rol oynamıştı.
Today we can rejoice with the family as we welcome Lindy home.
Bugün Lindy'e hoş geldin derken ailemizle çok mutlu olabiliriz.
Michael, now that Lindy's out of jail, why are you still fighting?
Michael, artık Lindy hapisten çıktı. Neden hâlâ savaşıyorsunuz?
Mom and Dad danced the lindy.
Annem ve babam güzel dans ederdi.
The world has not seen the likes of this... since the French carried Lucky Lindy off on their shoulders... from Le Bourget Field.
Dünya Le Bourget'dan Fransa kariyerinde... şanslı Lindy'den beri... kimseyi böyle omuzlar üstünde görmedi.
If my love was an ocean, Lindy'd have to take two airplanes to get across it!
Eğer aşkım bir okyanus olsaydı, Lindy onu 2 uçakla geçebilirdi.