Listen to me very carefully traduction Turc
396 traduction parallèle
Ms. Tae Yi Ryung, listen to me very carefully.
Bayan Tae Yi Ryeong, dikkatlice dinle.
Now, listen to me very carefully.
Şimdi beni dikkatle dinle.
Listen to me, and listen to me very carefully.
Beni çok ama çok iyi dinle!
- Listen to me very carefully.
- Beni iyi dinle!
Listen to me very carefully.
Beni dikkatlice dinle.
Now, listen to me very carefully.
Şimdi beni iyi dinle.
Now then, listen to me very carefully
DOKTOR ŞEYTAN : Peki, şimdi beni iyi dinle.
Solitaire, my dear, I want you to listen to me very carefully.
Solitaire, hayatım, beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum.
Listen to me very carefully.
Beni çok dikkatli dinle!
Please listen to me very carefully.
Lütfen, beni çok iyi dinle.
Sharon, listen to me very carefully.
Sharon, beni çok dikkatli dinle.
Now, listen to me very carefully.
Şimdi beni çok dikkatli dinle.
[Crockett] I want you to listen to me very carefully, Rita.
Beni büyük bir dikkatle dinlemeni istiyorum, Rita.
- Listen to me very carefully.
- Beni dinle. - Senin zevk anlayışın buysa...
Now, Jack, I want you to listen to me very carefully.
Şimdi, Jack, Beni dikkatle dinlemeni istiyorum.
Now listen to me very carefully.
Şimdi beni dikkatlice dinleyin.
Listen to me very carefully.
Beni dikkatlice dinleyin.
Listen to me very carefully.
Beni çok dikkatli dinle.
Listen to me very carefully.
Şimdi beni çok iyi dinle.
Listen to me very carefully, okay?
Beni dikkatlice dinle, tamam mı?
Now listen to me very carefully.
Şimdi beni dikkatlice dinle
All right. Now you listen to me very carefully.
Tamam, şimdi beni iyi dinle.
Please! Listen to me very carefully.
Beni çok dikkatli dinle.
Listen to me very carefully. Soldier.
Çok dikkatli dinle asker.
Roland, I want you to listen to me very carefully.
Roland, beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum.
Listen to me very carefully.
Beni çok iyi dinle.
Now, son, listen to me very carefully.
Oğlum, beni çok dikkatli dinle
Cal, listen to me very carefully.
Cal, beni dikkatlice dinle.
Dodds? Listen to me very carefully.
Dodds, beni dikkatlice dinle.
Listen to me very carefully.
Beni dikkatle dinle.
And you, Pavel Eugrafovich, listen to me very carefully.
Ve sen, Pavel Eugrafovich, beni çok iyi dinle.
I want you to listen to me very carefully, and I'm gonna get you out of there.
Beni dikkatlice dinle. Seni oradan çıkartacağım.
And listen to me very carefully
Kes sesini ve dikkatlice beni dinle
I want you to listen to me very carefully.
Beni çok dikkatli bir şekilde dinlemenizi istiyorum.
All right now, Joxer, listen to me very carefully...
Pekala, şimdi Joxer. Beni çok dikkatlice dinle.
Now please listen to me very carefully.
Şimdi lütfen beni iyi dinleyin.
Dr. Bryson, I want you to listen to me very carefully.
Dr. Bryson, beni dikkatle dinlemenizi istiyorum.
Listen to me, Sarah, very carefully.
Beni iyi dinle Sarah.
I will see that you reach the Isle of Bronze. But listen to me, Jason. Listen very carefully.
Adaya ulaşmanızı sağlayacağım, ama beni çok dikkatli dinle.
Thirdly, money can buy you many things- - comfort, luxury, relief from pain, sometimes even life itself, and now you listen to me, and you listen very carefully.
Üçüncüsü, parayla birçok şey alabilirsin. Rahatlık, lüks, acıdan kurtuluş. Hatta bazen hayatın kendisini alabilirsin.
Now, listen to me... very carefully.
Beni şimdi iyi dinlemelisin,... çok dikkatli.
Will you listen very carefully to me?
Beni dinle.
Mr. Miller. Listen to me... Very carefully.
Miller bey, beni çok dikkatli dinleyin.
- Dumont, listen to me very carefully.
- Dumont, beni çok dikkatli dinle.
Listen to me. Listen very carefully.
Beni dinle.Çok dikkatlice dinle.
Peg, listen very carefully to me.
Peg, beni dikkatlice dinle.
Now listen to me very carefully the deal is off, and I'm going to the feds.
Havaalanı civarında tek bir fedai görürsem burayı dikkatle dinle, anlaşma bozulur ve FBI'a giderim.
Now, listen to this very carefully and tell me the name of the song.
Dikkatle dinle ve bana şarkının adını söyle.
Right, Coleen, what I'm going to tell you now... I want you to listen to me very, very carefully. Okay?
Evet, Coleen, şimdi anlatacaklarımı dikkatle dinlemeni istiyorum, tamam mı?
Listen to me - very carefully. I don't wanna have to say this again.
Tamam şimdi beni çok iyi dinle bunu bir daha söylemek istemiyorum.
Now, you listen to me, Mrs. Otto... and you listen very carefully.
Beni dinleyin, Bayan Otto... çok dikkatlice dinleyin.