Live to fight another day traduction Turc
108 traduction parallèle
And live to fight another day.
Kaç ve ileride kazanacağın savaş için canını kurtar.
"He who fights and runs away, may live to fight another day."
"Dövüşür ve kaçarsan, tekrar dövüşmek için bir gün daha yaşarsın."
He'll live to fight another day.
Başka bir gün kavga etmek üzere hayatta kalacak.
Survivors may live to fight another day.
Hayatta kalanlar başka gün savaşmak için yaşayabilir.
Live to fight another day.
Başka bir günün kavgası için yaşa.
I'd rather run and live to fight another day.
Bence yaşamak için başka gün savaşalım.
But you live, you live to fight another day.
Ama savaşmaktan vazgeçmezsin.
You live to fight another day.
Başka bir gün savaşmak için yaşarsın.
Live to fight another day, Captain Poon.
Başka gün savaşırız, Kaptan Poon.
You Live to fight another day.
Savaşmak için yaşarsın.
You live to fight another day.
Kavga etmek için bir gün daha yaşarsın.
Live to fight another day.
Başka bir gün savaşabilmek için yaşayın.
Live to fight another day.
- İngilizler - - ve buna hazır olun- - biri kadın. Bir gün daha savaşmak için yaşarız.
She goes and you live to fight another day.
O gidiyor. Sen bir gün daha çarpışıyorsun.
If Mr Webster agrees to withdraw as plaintiff's counsel, I'll simply take what belongs to me, and my esteemed adversary can live to fight another day.
Bay Webster davacının vekili olmaktan feragat ederse bana ait olanı alırım ve saygın rakibim bir başka sefer tekrar savaşmak üzere yaşar.
He'll live to fight another day.
Bir gün yine savaşmak için yaşıyor.
To live to fight another day.
- Başka bir gün savaşmak için yaşamak.
Live to fight another day.
Yaşamak için başka bir gün savaş.
Now's the time to retreat, so you can live to fight another day.
Şimdi yapmanız gereken günü geldiğinde savaşabilmek için geri çekilmek.
I would live to fight another day.
Başka bir gün mücadele edebilmek için yaşardım.
You need some serious work but you should... you know, live to fight another day and all that.
Ciddi bir çabaya ihtiyacın var ama başka bir gün savaşmak için yaşayacaksın.
You live to fight another day, officer.
Yaşa ve bir gün daha savaş.
Live to fight another day.
Başka bir gün hayatta kalmak için dövüşeceğim.
If they fall, I live to fight another day.
Kazanırsam, bir başka gün yine denerim.
. The only thing to do is make your cuts and live to fight another day.
Tek yapabileceğim kesintileri yapmak ve başka bir gün savaşmak için hayatta kalmak.
Live to fight another day.
Başka bir gün dövüşmek için yaşa.
We live to fight another day.
Hayat devam ediyor.
i live to fight another day.but at what cost?
Ya sen? Başka bir gün savaşmak için hayatta kaldım, ama ne bedelle?
i live to fight another day. but at whacost?
Başka bir gün savaşmak için hayatta kaldım, ama ne bedelle?
Sometimes a hero has to run away To live to fight another day.
Bazen bir kahraman kaçmalı ve başka bir gün savaşmak için yaşamalıdır.
Well, he's ready for battle, and he's smart enough to know when to live to fight another day.
Savaşmaya hazır ve daha sonra savaşmak için, hayatta kalması gereken zamanları biliyor.
Okay, all right, live to fight another day, right?
Tamam, pekala, Başka birgün dövüşmek için yaşa, tamam mı?
Noland, run away, live to fight another day.
Noland uzaklaş başka gün savaşmak için yaşa.
Let him live to fight another day!
Bırakalım da, bir gün daha dövüşebilsin!
Go broke and go to jail, or run from the cartel and live to fight another day.
Kaçıp hapse girersin ya da çeteden kaçıp yaşamak için savaşırsın.
At least we all live to fight another day.
En azından hepimiz birgün daha savaşmak için hayattayız.
Let's shake hands and live to fight another day.
El sıkışıp başka bir gün savaşmak için yaşayalım.
The question is, who will live to fight another day?
Mesele şu ki bir gün daha savaşma gücünü kim kendine bulacak?
Live to fight another day, eh?
Başka bir gün savaşmak için yaşa, Ok?
It's a calamity, but we live to fight another day.
Bu bir felâket. Fakat başka bir gün savaşabilmek için yaşarız.
The twi'leks will live to fight another day.
Twi'lekler bir gün daha savaşmak için yaşayacaklar.
A good soldier knows when to fall back, regroup, live to fight another day.
İyi bir asker ne zaman geri çekileceğini, toplanacağını ve başka bir gün savaşmak için yaşamayı bilir.
You live to fight another day.
Bir sonraki mücadele için hayatta kalırsın.
Not just how to make bombs but how to bring this freedom fight home, stay alive, live to fight another day and not go strength against strength and take on the whole damn LVPD.
Sadece bomba yapmasını değil ülkene özgürlük getirmek için savaşmayı hayatta kalıp başka bir gün daha savaşmak için yaşamayı silaha silahla karşılık vermemeyi ve tüm o kahrolası LVPD'yle uğraşmayı öğrettim.
Live to fight another day, remember?
Başka bir gün savaşmak için yaşa, hatırladın mı?
Live to fight another day.
Savaşmak için yaşamalıyız değil mi?
Live to fight another day, right?
Yenilgiye rağmen pes etme, değil mi?
Hmm. "Live to fight another day."
Bir gün daha savaşmak için yaşayabileceğiz.
- Live to fight... another day.
- Başka bir gün savaşmak..... için yaşarlar.
Live to fight Anna another day.
Anna ile başka bir gün savaşmak için yaşa.
As long as I live, I shall give all people of Mon Cala hope to fight another day.
Yaşadığım sürece bütün Mon Cala halkına bir başka gün savaşmak için... umut vereceğim.