Ln traduction Turc
2,748 traduction parallèle
Nigga, you's a window shopper ln the jewelry store Looking at shit you can't buy
Zenci, sen ancak vitrinlere bakarsın Mücevher dükkanında Satın alamayacağın şeylere bakıyorsun
Nigga, you's a window shopper ln the dealership Trying to get a test drive
Zenci, sen ancak vitrinlere bakarsın Araba satıcısında Deneme sürüşü yapmak istiyorsun
Don't worry. ln no way erotic.
Merak etme, erotik değildi.
ln that whole time, we've never had an argument.
Bunca zamandır en ufak bir tartışmamız olmadı.
ln the small moments, between thinking "wow"...
Bir yandan "vay canına" derken, bir yandan da biraz araştırma yaptığımı bilmeni istiyorum.
- ln-soo,
- In-soo,
There's a spirit in- - ln the midst of krumpness... there is a spirit there, you know.
Krump'ın içinde bir hayat vardır.... Orada bir hayat var.
But I was just--ln my mind, I was dancing to those words.
Normalde şarkıda dansediyordum, ama aklımda bu şarkının sözleriyle dansediyordum.
- ln what?
- Neyde?
Let's then tell you a tale. ln fact, let's show you a tale.
Hadi o zaman size bir hikaye anlatalım. Tamamen gerçek bir hikaye...
Love is everywhere, ln every corner of the world.
Aşk her yerde Dünyanın her köşesinde
- ln terrible, horrible ways.
- Feci şekilde hem de.
I have something to say ln the house we build... let's have a wooden floor
- Düşündüm ki, eğer kaçmaya çalışırsam, seni bu cinayetleri işlemekten kurtarabilirim. Üzgünüm. Hata ettim, değil mi?
And until Patil returns, you're going to stay with me ln this very room.
- Bunu sadece... polis yapabilir. Ne tesadüf ki aramızda bir polis mevcut. Eğer bizi kandırmaya çalışıyorsan, korkunç bir şekilde ölürsün.
- ln Landmark! And why not?
- Landmark, neden olmasın?
Nowadays this news channel business is taking off like a rocket ln 3 months, they're giving investors a 300 per cent return on investment
Bugünlerde bu haber kanalı işi roket gibi fırlayacak. Üç ay içinde, yatırımcılara yatırımları üzerinden yüzde 300 karla geri ödeme yapacaklar..
So you take the cash from him... and fetch us a receipt from my room ln the meantime, if he has no objections Mr Qureishi can give me company
Yani nakit vereceksin ve odamdan fatura gelecek. O sırada, eğer engeli yoksa Mr.Qureishi bana eşlik edebilir.
I don't want any issues later ln school, when I was in Class Two, Mukesh used to sit behind me
Daha sonra bir problem çıksın istemem. Okulda, 2.sınıftayken, Mukesh benim arka sıramda otururdu.
Oh forget it... this give and take of hearts takes a lot of heart... and doing it so boldly for the world to see... it's a woman's art you see ln this winning and losing of hearts what are men worth?
Oh neyse unut bunu bu kız birçok kişiye kalbini verir ve birçok kalbi çalar... hem de çok ve bunu bütün dünya görsün diye çok bariz bir şekilde yapar... Bu bir kadının sanatıdır görüyorsun. Bu kalpleri kazanma ve kaybetme sırasında erkeklerin değeri nedir?
You can't even make a cup of tea for yourself. ln jail... how?
Sen kendine bir bardak çay bile yapamazsın. Hapiste... sen nasıl?
Look, In-s...
Bak, ln-su.
Ln this area we make plastic for Slovakia.
Bu bölgede Slovakya için plastik üretiyoruz.
Ln fact, I am the one paying them.
Aslında, onlara para veren benim.
Ln English, please.
İngilizce, lütfen.
- ln your vestment's pocket.
- Senin ceketinin cebine.
- ln that inside pocket.
- Yan cebinde.
- ln my hands! ?
- Benim elime mi?
"ln those blanks of the eyes..." "burns a flickering flame of your separation, all night long."
O boş gözlerde...'... bütün gece boyunca yokluğunun titrek ateşi yanıyor.
MK Pictures presents ln association with lSU Venture Capital NEXUS investment Lotte Shopping Co., Ltd / Lotte Entertainment Distributed by Lotte Entertainment A MK Pictures Production
Çeviri : ardemirel İyi seyirler
is there a girl named SUNG ln-hwa?
Burada SUNG In-hwa adında bir kız var mı?
ln-hwa
In-hwa!
I find you ln every spectacle, I see you
Her manzarada seni buluyorum Seninle karsilasmadigim... hicbir yer yok.
I had a shave this morning, nicked myself and it bled ln the morning!
Yanagindaki ne? Kan. - Nasil oldu?
believe me, my love ln your arms, I want to be, my love
kalbim... denizler kadar engin gel, kalbimi sana kaptırmama izin ver tüm bu söylediklerimle dalgaların üstünde kalmak istiyorum...
- ln the backyard.
- Avludan.
- ln this elevator.
- Bu asansörde öldü.
- ln the corridor.
- Koridorda.
Client / Park ln Suk Message to / Min Sueng Yeop
Müşteri / Parkln Suk Kime / Min Sueng Yeop
In fact... ln fact, Snow White had a thing for short guys.
Aslında... Aslında Pamuk Prenses'te cüceler için bir sır vardı.
all the world's crime originates ln film... rape, murder even cigarette smoking and alcohol consumption.
Tüm dünyanın suç kaynakları..... Filmde... gasp, cinayet....... hatta sigara ve alkol içiyorlar. ... herşeyi filmden alıyorlar Genel olarak! 5 eylüldü,
ln movies they always kiss on the lips and they look very happy.
Filmlerde hep dudaktan öpüşüyorlar ve çok mutlu görünüyorlar.
ln the river...
Nehirde...
- ln-jung...
- Adımı söyleme bir daha.
"Ln my opinion, Keskin Topaloðlu is one of Turkey'a most honorable, able and careful bureaucrates."
Keskin Topaloğlu, benim gözümde Türkiye'nin gelmiş geçmiş en namuslu, en dirayetli, en dikkatli bürokratlarından biridir.
produced by YOO ln-taek
Produced by YOO In-taek
- ln Belgium.
- Nerede? - Belçika'da.
- All right, John I'll save Shalini and your baby's life ln exchange, you will return to me every member of Diya's family
Kaptan hakkında her şeyi anlatacağım. Lütfen Shalini'yi kurtarın - Pekala, John.
ln-hwa.
In-hwa.
Hold it I guess I deserve a raise ln trying to save you..
Seni kurtarmaya calisirken birgün pantolonum gercekten yirtilacak.
- That's your problem ln his place, I'd pay you more, pay you more respect too
Orada bekle, ayrılma sakın!
there's the desire to love ln the depths of my craving..
Kalbim... deniz kadar engin