Lois traduction Turc
6,251 traduction parallèle
Lois, can I have a Pop-Tart in bed, please?
Lois, yatakta Pop-Tart yiyebilir miyim?
Lois?
Lois?
- Yeah? Do you think Lois would be okay if I ate a Pop-Tart in bed?
- Sence yatakta Pop-Tart yesem Lois bir şey der mi?
Lois, you in the bathroom?
Lois, tuvalette misin?
Uh, Lois, why do we have Lucy and Ricky beds?
- Lois, neden Lucy Ricky yatağımız var?
Lois, if God wanted me to not sleep with my wife, he would have made me John Travolta.
Lois, Tanrı karımla beraber yatmamı istemese, beni John Travolta yapardı.
I can't sleep like this, Lois.
Böyle uyuyamam Lois.
E-Ever since Lois got us twin beds, I can't fall asleep.
Lois yatakları ayırdığından beri uyuyamaz oldum.
Look, Lois, I told you that I need to have somebody sleeping next to me.
- Lois, uyurken yanımda biri olması lazım demiştim sana.
I live here now, Lois.
- Artık burada yaşıyorum Lois.
It's a giggity band, Lois.
- Giggity Bağı bu Lois.
I assume Lois made it.
Lois yapmıştır herhâlde.
Lois, Meg's dead!
Lois, Meg öldü!
Thanks, Lois.
Sağ ol Lois.
They're not strangers, Lois ;
Onlar yabancı değiller Lois.
Lois, I'd love nothing more than to sit here and chat with you, but I have a business to run.
Lois, oturup seninle sohbet etmeyi çok isterdim ama yapacak bir işim var.
Lois, I'm so glad you're done with the dishes so that you can hang out and chime in on this.
Lois, iyi ki bulaşıkları yıkamıştın, lafa dalmanı engelleyecek bir şey kalmamış oldu.
Lois, the TV went off again.
Lois, televizyon yine gitti.
Oh, Lois, that means nothing to me.
- Lois, bunun benim için önemi yok.
There is no more Dr. Hartman, Lois.
Artık Dr. Hartman yok ki Lois.
Mmm, Lois, your torso is so broad and solid.
Lois, vücudun çok geniş ve sert.
Hey, Lois. I'm home from the Clam.
Lois, bardan geldim.
- Lois.
- Lois.
- Lois took food.
- Lois YİYECEK ALDI.
- Lois!
- Lois!
Look at me, Lois.
BANA BAK, Lois.
- Lois died in the plane.
- Lois UÇAKTA ÖLDÜ.
Last time we were here dead Lois.
GEÇEN SEFER BURADA LOUİS ÖLMÜŞTÜ.
Poor, poor Lois Lane.
Zavallı Lois Lane.
I'll be your secretary now that you've broken Lois Lane's heart.
Lois Lane'nin kalbini kırdığına göre yeni sekreterin ben olurum.
This is, uh, Ed and Lois Weller.
Ölenlerin adları Ed ve Lois Weller.
Since when did you stop teaching four-year-olds how to sing "Puff the Magic Dragon" and start channeling Lois Lane?
Ne zamandan beri 4 yaşındaki çocuklara "Puff the Magic Dragon" şarkısını öğretmeyi bırakıp Lois Lane'cilik yapmaya başladın?
Well... looks like Lois Hicks stepped out on her husband.
Görünüşe göre Lois Hicks kocasını aldatıyormuş.
Lois took the boys to her mother for the week.
Lois çocukları bir haftalığına annesine götürmüştü.
Huh? I love Lois.
Ben Lois'i seviyorum.
Too bad Lois died, right?
Lois'in ölmesi kötü oldu değil mi?
Heard about Lois.
Lois'in haberini aldım.
Proceeds from the cartoon go to charity, Lois.
Çizgi filmin gelirleri hayır işine gidiyor, Lois.
We saved a few hundred people, Lois.
Yüzlerce insanı kurtardık, Lois.
Lois.
Lois.
Lois?
- Lois.
You mean Lois Lane's love affair with journalism?
Lois Lane'nin habercilik aşkını mı? - Söyledim işte.
And that means he had you first, Lois.
Bu da sana ilk o sahip oldu demektir Lois.
Oh, come on, Lois. I hate that guy.
Of Lois ya, nefret ediyorum o heriften.
So, Peter, Lois tells me that you're working at the brewery.
Peter, Lois bana bira fabrikasında çalıştığını söyledi.
Look, I'm sorry, Lois.
Özür dilerim Lois.
What? Lois, you can't be serious.
- Lois, ciddi olamazsın.
Of course we don't need a donkey, Lois.
Tabii ki ihtiyacımız yok Lois.
Lois, this is probably a terrible time to remember this, but I think I might have left the weed whacker on.
Lois, çok saçma bir zamanda hatırladım ama galiba biçme makinesini açık unutmuştum.
It's like a thousand degrees in here, Lois.
- Sucuk oldum içeride Lois.
You're not Lois!
- Sen Lois değilsin!