Louse traduction Turc
279 traduction parallèle
Even if the act is a louse, he should've seen the finish.
Kötü de olsa sonuna kadar izlemeliydi.
It ain't a louse.
Hiç de kötü değildi.
If you crack each separate louse, think of all the energy you use up.
Her öldürdüğün bitte harcadığın enerjiyi düşün.
Look, you louse!
Bana bak seni aşağılık herif!
And verily, I say to you... even the depraved wr - louse... what led me into sin... even him I love and forgive.
Size şunu tüm ciddiyetimle söylüyorum beni günah bataklığına sokan o ahlaksız herifi bile onu bile sevip bağışlayabiliyorum.
And verily I say to you, the wages of sin is a punch in the jaw, you louse!
Ve şunu da söylüyorum ki, günahın karşılığı çeneye bir yumruk olacak seni adi herif!
That's one thing I'll say for the louse.
Bu işe yaramaz için söyleyebileceğim tek şey.
What's she doing with a louse like me?
Benim gibi işe yaramaz bir adamla ne yapsın ki?
You louse!
Seni aşağılık herif!
What color is a crawling louse?
Aşağılık bir herifin ne rengi olsun?
And lace for a louse's wife
Kadınlara dantel, tabak
" Perhaps he is better described as a louse And still people came just the same
" Belki aşağılık desek ona daha çok uyar Yine de herkes gelir koşa koşa
Little louse.
Seni it.
Louse!
Aşağılık herif!
- Let's kill the louse!
- Öldürelim pis herifi!
- Why, you spoon-fed louse.
Kendin söyledin. - Ne diyorsun be salak.
Only three, this wretch, keeper of human meat, worthless thief, and louse!
Seni asalak beş para etmez hırsız! - Ben de içebilir miyim?
You can't frighten even a sick louse with that.
Onunla bizi korkutamazsın.
- She is a louse.
- O bir asalak.
Tatum, I always knew you were a louse.
Tatum, aşağılık biri olduğunu hep biliyordum.
Only 10 cents! Just so you don't think I'm a complete louse... I do have some news for you.
Tam bir aşağılık olduğumu düşünmemeniz için size bazı haberlerim var.
You lived a louse, you want to die a louse?
Serseri gibi yaşadın, öyle mi ölmek istiyorsun?
You louse, I ought to kill you.
Seni pislik, seni öldürmem gerekirdi.
You're a real louse!
Tam bir pisliksin!
You're a louse!
Beni duydun mu?
Because I was afraid I'd louse things up for you because I love you.
- Çünkü seni kaybetmekten korktum çünkü seni seviyorum
You make yourself absolutely "ridicu-louse."
Sen aslında kendini, "şacmeladin"
How do you like that no-good louse?
Şu münasebetsize bakın be!
- I never figured you for a louse. - Stop.
- Böyle adileşeceğini sanmazdım.
Louse!
Pis herif!
You louse!
Seni pis herif!
I vouched for you, so don't louse things up.
Sana ben kefil oldum, gözümü kara çıkarma.
Break out the rods and bring that louse Fifi up.
Silahları çıkartın ve Fifi'yi buraya getirin.
Don't louse up my night with another mad killer...
Yine bir deli katil hikayesiyle gecemi mahvedeceksen...
Don't louse it up.
Sakın keyfimi kaçırma.
- Why am I always made to be the louse?
- Neden hep ben kötü oluyorum?
A man doesn't travel 4,000 miles just to prove he's a louse.
İnsan, pislik olduğunu göstermek için 6500 kilometre katetmez.
In my book you're a louse.
Benim kitabımda sen aşağılık herifin tekisin.
"A louse means death." What to say, then, of an SS officer?
"Bit ölüm demektir." Ne denebilir, o zaman, bir SS subayı?
I hope this storm doesn't louse up your party.
Umarım bu fırtına partinin keyfini kaçırmaz.
I ain't gonna let you or me or nobody louse that up for me.
Ne senin, ne benim, ne de bir başkasının bunu bozmasına izin vermem.
You dirty louse!
Seni aşağılık herif!
Remind me to louse it up next year.
Hatırlat da seneye o işi batırayım.
Don't "sonny" me, you louse!
Bana "evlat" deme seni pislik!
I can't louse things up any worse than you did.
Senin elde ettiğinden daha kötü bir sonucu olamaz.
You louse!
Aşağılık herif!
You louse.
Seni alçak.
Why should I louse up her life?
Niye hayatını mahvedeyim?
You're a louse. A real louse.
Pislik herifin tekisin.
Now that louse is outta Susie's hair for good.
Böylece o pislik de bir daha Susie'nin yanına yaklaşamaz.
Why, you dirty, no-good louse.
Seni kepaze, aşağılık herif.