English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ L ] / Lychee

Lychee traduction Turc

33 traduction parallèle
It was Ling Fung's Lychee Palace, then Tony's Meatball Hutch, then, A Taste Of Yorkshire - English food.
İlk Ling Fung'un Tropik Yeri'ydi. Sonra Tony'nin Köfte Barakası oldu. Sonra Yorkshire'ı Tat.
Häagen Dazs ginger and lychee ice cream?
Häagen Dazs'ın zencefilli dondurması?
Can i get a lychee martini, please?
Bir Lychee Martini alabilir miyim lütfen?
We will have two lychee martinis as well.
Biz de iki Lychee Martini alacağız.
Uncle, I need 2 jasmine, one green and one lychee!
Amca, iki yasemin, bir yeşil bir de liçi.
They taste of lychee and are rich in sugar.
Tatları lychee'ye benzer ve doğal şeker deposudur.
For lychee farmers, rainbow Lorikeets are the enemy.
Liçi çiftçilerinin en büyük düşmanı gökkuşağı Lorikeet papağanları.
I'd say it's a toss up between the cha sui bao, kung pao san yan, and the ma po curd with lychee.
Aralarında seçim yapmak zor. Cha Shui Bao, Kung Pao San Yan, ve Ma Poo, Lor'lu Leejee.
There's some lady here. She white as lychee.
- Burada bir bayan var, ölü kadar beyaz.
You mean a lychee.
Liçi demek istiyorsun.
- Lychee is a drupe fruit.
- Liçi etli bir meyvedir.
I'm the authorized sales associate for the polynesian anti-aging lychee fruit flush.
Artık Polinezyalıların yaşlanmamak için içtiği meyveli içeceğin resmi satış görevlisi oldum.
Because she's selling anti-aging lychee potion?
- Yaşlılık önleyici içecek sattığı için mi böyle söylüyorsun?
Lychee?
Tropik?
You like lychee?
Tropik meyveli?
- Lychee?
- Hayır.
Oh, and I have my lychee lickable runners.
Ve tabi ki tropik meyveli yalanabilir spor ayakkabılar.
Lychee?
Meyve?
For the love of lychee nuts, what are you supposed to be?
Tropik fındıklar aşkına, sen de kimsin?
I am a lychee... expensive and very tasty.
Ben pahalı ve çok lezzetli tropik bir meyveyim.
So, lychee...
Tropik meyve...
What a shame : No lychee today.
Vah vah, bugün tropik meyve yok.
I'm going to go get a glass of lychee juice.
- Ben liçi suyu içemeye gidiyorum.
Daddy, can I have some lychee juice, too?
- Ben de liçi suyu içebilir miyim, baba?
Three cups of lychee juice with honey.
Üç bardak ballı liçi suyu...
More lychee, less bees.
Liçisi fazla arısı az olsun.
- Are those... lychee nuts?
- Bunlar tropik fındıklar mı?
They're silver-painted lychee nuts.
Gümüş rengine boyanmış tropik fındıklar.
Silver-painted lychee nuts?
Gümüş rengine boyanmış tropik fındıklar mı?
Ooh, he has those double-stuffed lychee nuts I like.
Evet onun yankılı sesi.
- Did we save the lychee nuts?
Liçileri kurtarabildik mi?
Let's just grab some of that lychee body oil and bounce.
Hadi biraz liçi vücut yağı kapıp kaçalım buradan.
There is no lychee...
Tatlı, Liçi meyvesi değildi ki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]