Lycée traduction Turc

You'll eat better than at the Lycée

Lisedeki yemekhaneden daha iyi bir yere gidiyoruz.

He's a student at the Lycée Thiers.

Lycée Thiers'de öğrenciydi.

He teaches history at lycee pasteur, i'm at victor-duruy.

O Lycée Pasteur'da tarih öğretmeni. Ben de Victor-Duruy'dayım.

You knew that pupils from the Lycée Descartes were there?

Lycée Descartes'tan öğrencilerin orada olduğunu biliyor muydunuz?

It contains a library of... some 8,000 volumes... which I have willed to the lycée.

İçinde bir kütüphane var, aşağı yukarı 8,000 ciltlik. Hepsini liseye bağışladım.

The one with your pictures from lycée and the university.

Lise ve üniversitede çekilmiş fotoğraflarınız da var.

Lycée Voltaire, Lycées Daumesnil and Courteline.

Lycée Voltaire, Lycées Daumesnil ve Courteline.

Apprehended repeatedly outside Lycée Voltaire.

Voltaire Lisesinin etrafında bir çok kez tutuklanmış.

He was selling dope at Lycée Voltaire and at this school.

Voltaire Lisesi ve bu okulda uyuşturucu satıyormuş.

"Support groups met yesterday at Lycée Chaptal..."

"Destek vermek için gruplar Lycée Chaptal'da toplandı..."

I'll be at the Lycée Français.

Ben Fransız Lisesinde olucam.

Look at this. I learned about it in the Lycée.

Baksana.

For now, chain him up in the Lycée.

Şimdilik onu mezarlığa zincirleyin.

Completed her secondary studies at the Lycee Fenelon.

Ortaöğretimini Fenelon Lisesi'nde tamamladı.

Professor in Paris lycee.

Paris Lycée'de profesör.

Lycee carnot in Paris.

# Paris Carnot Lisesi.

In July, you take the lycee scholarship exam.

Temmuzda lise bursu sınavın var.

At the lycee you'll learn Latin.

Ve lisede Latince öğreneceksin.

You three head back to the lycee.

Siz üçünüz okula dönün.

She wasn't in the attic, wasn't anywhere near the Lycee.

Tavan arasında yoktu, okul civarında da yok.

Which is in the lycee with my mother.

Kum saati mezarlıkta. Annemin yanında.