Madison traduction Turc
2,505 traduction parallèle
Ninth grade, Dolly Madison high,
Dokuzuncu sınıf, Dolly Madison Lisesi.
Prince William, Fairfax, Madison.
Prince William, Fairfax, Madison.
She's 27, and guess what... she also went missing but five years ago in Madison, Wisconsin.
- 27 yaşında ve tahmin et ne olmuş... oda kaçırılmış ama beş yıl önce Madison, Wisconsin'dan.
on stationery from James Madison High School.
Javier Ramirez tarafından imzalanmış, antetli kağıt James Madison Lisesine ait.
Madison High School's just a couple miles from here.
Madison Lisesi buraya birkaç kilometre.
Uh, captain, Javier Ramirez is James Madison High School's football coach, and Anthony Lewis was Madison's quarterback... not your typical gangbanger.
Başkomiserim, Javier Ramirez James Madison Lisesinin futbol koçu. Anthony, okulun oyun kurucusuymuş. Pek tipik bir çete üyesi değil.
There have been three black-on-brown fights at Madison High School in the last month.
Madison Lisesinde geçen ay üç kere zencilerle Latinler kavga etmiş.
My youngest son goes to Madison.
Küçük oğlum Madison Lisesine gidiyor.
Madison High's not going to become a shooting gallery on my watch.
Madison Lisesi göz göre göre bir atış poligonuna dönüşmeyecek.
We've doubled patrol around Madison High, and S.I.S. has all the top members of the Twilight Crips under surveillance.
Madison Lisesindeki devriyeleri iki katına çıkardık. S.I.S. Twilight Crips çetesinin bütün önemli üyelerini izliyor.
Everybody, I think lamar is headed toward Madison high.
Millet, bence Lamar Madison Lisesine doğru gidiyor.
Lamar is turning into Madison High parking lot.
Lamar, okulun otoparkına doğru döndü.
How long you been playing football for Madison High?
Ne kadar zamandır Madison Lisesinde futbol oynuyorsun?
Madison square garden.
Madison Square Garden.
This is Madison County, and we don't do that.
Burası Madison Bölgesi ve bunu yapmayacağız.
Do you know anyone in Madison County's state's attorney's office?
Madison Bölgesi'ndeki eyalet savcılığında hiç tanıdığın var mı?
Could you talk to your friend at Madison County, get this cop's record, see if there's any disciplinary action.
Madison Bölgesindeki arkadaşın ile konuşabilir misin,... bu polisin kayıtlarını alıp herhangi bir disiplin suçu var mı bak.
I'm the state's attorney for Madison County, Phil Tapia.
Madison Bölgesinin Eyalet Savcısı Phil Tapia.
- Maybe it's not a problem in Mrs. Florrick's county, but we have a drug problem in Madison County.
- Belki bu Bayan Florrick'in bölgesinde bir sorun değildir, ama Madison Bölgesinde uyuşturucu sorunumuz var.
A four-year veteran of the Madison County Police Department, and a real putz.
Madison Bölgesi Polis Departmanının dört yıllık eski kurdu,... gerçek bir gerizekalı.
Madison.
Madison.
We have... laser grid, madison.
Lazer sistemi, Madison.
Where's madison?
Madison nerede?
Madison?
Madison?
Okay, ashley, where's madison?
Tamam, Ashley, Madison NEREDE?
I don't know where madison went.
Madison nereye gitti bilmiyorum.
Madison talked to me in confidence.
Madison bana güvenerek konuştu.
Where's madison?
Madison NEREDE?
Madison, hey, what are you doing down here?
Madison, hey, Burada ne yapıyorsun?
No one knows anything at the CDC, so a vial of smallpox hasn't been dropped in the middle of Madison Square Garden.
Madison Square Garden'da.. ... çiçek salgını olduğuna dair... CDC'den gelen bir bilgi yok.
James Madison was a genius.
James Madison bir dehaydı.
We go from Cairo to Madison, Wisconsin, where thousands of people are converging on the statehouse to protest Governor Scott Walker's proposed budget bill.
Şimdi Kahire'den, binlerce insanın Vali Scott Walker'ın yasa tasarısını protesto etmek için eyalet meclisi önünde toplandığı Madison, Wisconsin'e geçiyoruz.
Tonight, the number of protesters in Madison is estimated at 30,000.
Bugün ise Madison'daki protestocuların sayısı 30.000'ler civarında.
They sold out Madison square garden in nine minutes, for a Tuesday morning show.
Madison meydan bahçesinde bir salı sabahı şovu için dokuz dakikada sattılar.
And I know it... it seems a little fast, but ever since Madison and I met, it's just been this whirlwind romance.
Ve biliyorum birazcık hızlı olmuş görünüyor ama Madison'la tanıştığımdan beri bir aşk fırtınasıdır gidiyor.
Honestly, I'm just concerned about Madison.
Aslında Madison için endişelendim.
( laughs ) MADISON : Like you and Max, it's... ancient history.
Sen ve Max gibi, çok çok eski.
Uh, Naomi's hosting Madison's... uh, my fiancée's bachelorette, and it just got me thinking that you guys should come to my bachelor party.
Naomi, Madison'ın nişanlımın partisini düzenliyor ve bende düşündüm ki siz de benim bekarlığa veda partime gelmelisiniz.
Madison invited us?
Madison mı davet etti bizi?
Maybe Madison's big, deep, dark secret is that she's eight.
Belki de Madison'ın karanlık sırrı, 8 yaşında olmasıdır.
Madison, your first question.
Madison, ilk sorun.
"Where did Madison first kiss Max?"
"Max, Madison'ı ilk nerden öptü?"
MADISON : True.
- Doğru.
"What is the dirtiest thing Madison has ever done?"
"Madison'ın yaptığı en kötü şey nedir?"
"How many kids " do Max and Madison want to have? " You guys!
"Max'le Madison kaç çocuk istiyor?" Kızlar!
MADISON : This lemonade is so yummers!
- Limonata çok leziz!
MADISON : Oh, my God.
Aman tanrım.
Madison, why don't you go help him?
Madison, neden sen götürmüyorsun?
Madison's drunk.
Madison sarhoş.
OFFICER : Put the bat down, ma'am. MADISON :
- Baltayı bırakın lütfen bayan!
MADISON :
Altı tane istiyorum.