Maestro traduction Turc
1,361 traduction parallèle
I guess the maestro wants her to know who's boss.
Bence maestro onun, kimin patron olduğunu anlamasını istedi.
Maestro!
Şef!
Yep, solid gold shit, maestro.
Evet, hem de son derece saçma, maestro.
II Maestro.
Il Maestro.
So now I was getting posthumous advice from Il Maestro, and I tried to follow it by pulling ivy, spherically and with childish enthusiasm.
Şimdi Il Maestro'nun öğütlerini, yerine getiriyorum ve dediklerini yapmaya çalışıyorum. Küresellik ve çocuksuluk.
That's the "Maestro" of Santo Spirito.
Bu Santo Spirito'nun Maestro'su.
This is wonderful, It's the "Maestro della Conversazione" of Santo Spirito.
Bu harika Santo Spirito'nun "Maestro della Conversazione" si.
And approachirg the stage area is the maestro of melancholy... the Serbian ne plus ultra of the cello horn.
Şimdi de sahneye yaklaşan kişi ; melankolinin maestrosu Sırpların kusursuz çellocusu Büyük Gavrillo!
Hand over to you Ernesto
Sıra sizde, Maestro!
Maestro... in a few months you will be in darkness.
Üstad... birkaç ay içerisinde karanlıkta kalacaksınız.
Maestro!
Üstad!
Maestro Bach!
Üstad Bach!
I take it you approve of the maestro's work?
Üstadın eserlerini beğeniyorsun demek.
Maestro, some music, please.
Şefim, müzik lütfen.
Maestro.
Maestro.
Maestro, the ballet, bring forth, please
Maestro, bale öne çıksın lütfen.
Of course, I couldn't have done it without you, maestro, your brilliant research was so useful to me.
Şüphesiz ki, bu işi sen olmadan başaramazdım, üstad, araştırmalarının çok faydası oldu.
Maestro!
Maestro!
Maestro, a tango, if you please.
Maestro, bir tango lütfen.
Mr. Maestro, Leonard Bernstein, tape number one.
Üstad, Leonard Bernstein, Birinci kayıt.
This is a good country, Maestro. Filled with good people.
Burası iyi insanlarla dolu iyi bir ülke, Üstad.
But there are also many more like us, Maestro...
Fakat bizim gibi boyun eğmeyecek, olanlar da...
Who are these men, Maestro... who keep us waiting at their feet?
Kim bu adamlar, Üstad bizi kapılarının önünde bekleten bu adamlar?
Please let them know, Maestro... let them know I was nervous... that unlike the powerful, I was not so arrogant... as to be sure that my actions were righteous.
Lütfen, bilmelerine izin verin, Üstad... Bırakınız, bu güçlü olmakla alâkası olmayan kızgınlığımı bilsinler. Davranışlarımın doğruluğundan emin olmak gibi bir küstahlık içinde değilim.
Certainty is the disease of kings, Maestro.
Kuşkusuzluk kralların hastalığıdır, Üstad.
It's a shame innocent lives are going to have to be lost, Maestro.
Masumları kaybetmek zorunda olmamız utanç verici, Üstad.
Look at me, Maestro.
Bana bakın, Üstad.
Tell them why I did this, Maestro.
Neden bunları yaptığımı anlatın, Üstad.
I was here, Maestro.
Buradaydım, Üstad.
So much has happened since I met Maestro Daniloff.
Maestro Danilof'la tanışmamdan bu yana çok şey oldu.
Okay, Maestro.
Pekala, Maestro.
Music, maestro!
Müzik, maystro!
Maestro.
Üstat.
Pasquale, the Maestro!
Maestro! Bugün ne kadar erkeksisin.
And the maestro of all that at Enron was Andy Fastow.
Enron ` da tüm orkestranın şefi Andy Fastow ` du.
- And it's music maestro, please.
- Müzik maestro, lütfen.
Come on, maestro, this is our big finish.
Hadi maestro. Bu bizim büyük finalimiz.
You typed every little detail on my hand.... like a maestro playing a symphony
Ondan sonra da her küçük detayı elime yazmıştın senfonisini çalan bir orkestra şefi gibi.
You want to play with the master? Be prepared to pay.
Maestro'yla oynamak istiyorsan, fiyatı ödemeye hazırlan.
Maestro, please.
Maestro, lütfen.
Maestro, if you please.
Rica etsem...
The maestro of multiple...
Toplu ortamların Maestro'su...
Is that you, Maestro?
Siz mi geldiniz Üstadım?
Maestro Guardi, is that you?
Üstad Guardi, siz misiniz?
- Is it you, Maestro?
- Siz misiniz üstadım?
And the maestro of all that at Enron was Andy Fastow.
Enron'da tüm orkestranın şefi Andy Fastow'du.
Maestro, what do I do?
Maestro? Ne yapmalıyım?
Oh, sorry, maestro.
Oh, pardon, maestro.
Now music, maestro.
Ve şimdi de müzik!
Maestro?
- Buyurun.
Music, maestro!
Müzik, maestro.