Marshland traduction Turc
57 traduction parallèle
But it's all marshland up to the lake.
Ama göle kadar sadece bataklık arazi var.
Marshland, wilderness
Önümüz de bataklık ve yabanıl bir arazi.
Tomorrow morning we'll start making a road through marshland.
Yarın sabah bataklıklara doğru yol yapımına başlıyoruz.
The marshland here is triple an area the size of France.
Buradaki bataklık alan, Fransa'nın üç katı büyüklüğünde.
They've done a lot of research on reclaiming marshland.
Bataklık ıslahı hakkında pek çok araştırma yapmışlardı.
The Kingdom Hospital rests on ancient marshland where the bleaching ponds once lay.
Krallık Hastahanesi bir zamanlar kumaşların çamaşır suyuyla yıkandığı bu tarihi bataklık arazinin üzerine kurulmuş.
Festering, stinking marshland as far as the eye can see.
Gözün Bile Görmediği Uçsuz Bucaksız Pislik Dolu Bataklıklar.
you know that's marshland prairie, Captain.
buranın açık alan olduğunu biliyorsunuz Yüzbaşı.
It's marshland and they've dug pits.
Burası bataklık ve çukur kazmışlar.
I left his body in marshland. The Louisiana-Texas border.
Cesedini Louisiana, Teksas sınırındaki bir çalılıkta bıraktım.
Shepard buried Parkashoff's body in a Louisiana marshland.
Shepard, Parkashoff'un cesedini Louisiana'da bir çalılığa gömmüş.
2,000 years ago, this was marshland.
İki bin yıl önce burası bataklıktı.
The area is all one fucking marshland, slowly going down.
Bu civar yavaş yavaş dibe çöken bataklık bir bölgede kuruluymuş.
This is my friend from Guy's, Dr Jack Marshland.
Bu Guy's'dan arkadaşım Dr. Jack Marshland.
Dr Marshland.
Dr. Marshland.
Miss Hutton, Lizzie, Helen, may I introduce Dr Marshland?
Bayan Hutton, Lizzie, Helen, size Dr.Marshland'ı tanıştırabilir miyim?
It is from Dr Marshland, he thinks it will be shocking and so he tells me to take off my spectacles before I read it!
Mektup Dr. Marshland'dan. Mektubun şok edici olabileceğini, bu yüzden okumadan önce gözlüklerimi çıkarmamı söylüyor.
It's from Dr Marshland.
Dr. Marshland'dan.
Dr Marshland's hand.
Dr. Marshland'ın el yazısı.
You're in correspondence with Dr Marshland?
Dr. Marshland ile yazışıyor musunuz?
I do not pretend to understand the nature of friendship between men, Dr Marshland, but surely in its better points it resembles that between women?
Erkekler arasındaki arkadaşlığın doğasını anlıyor gibi yapmayacağım Dr. Mashland, fakat eminim ki kadınlar arasındaki arkadaşlığa benizyordur.
Dr Marshland advises a temporary patch.
Dr. Marshland geçici bir göz bandı önerdi.
I mean, imagine something from Gotham City in the middle of a freakin'marshland.
Acayip bir bataklığın ortasında Gotham City'yi düşünebiliyor musun?
Lushanka was surrounded by marshland.
Lushanka dört bir yanı bataklıklarla çevrili bir yerdi.
Our blokes are trying to fight in bogs - bloody marshland.
Bizim adamlar da çamurun batağın içinde savaşmaya çalışıyor.
I spoke to a Marshland Clinic overseas.
Deniz aşırı Marshland Kliniği ile konuştum.
- This is limit Marais Poitevin ( marshland ), with a culture broth.
- Bu Marais Poitevin'i kültür ortamıyla ile sınırlıyor.
We're suing a factory that's been dumping raw sewage into a local marshland.
Arıtılmamış atık suları civardaki bataklık arazisine döken bir şirkete dava açıyoruz da.
This rich and strange marshland on the Spanish Coast is part of a protected park called Doñana.
Bu zengin ve yabani bataklık, İspanya Sahilinin bir parçası olan Donana Parkı tarafından korunuyordu.
In a deserted patch of marshland may lie the secret that explorers have been seeking for more than 2000 years.
Araştırmacıların 2,000 yılı aşkın aradıkları sır belki de ıssız bir bataklığın içerisinde uzanıyor.
Using a motor-assisted parachute to search the expansive valley, the researchers eventually spotted an odd circular pattern in a marshland.
geniş vadiyi araştırmak amacıyla motorlu bir paraşüt kullanarak araştırmacılar sonunda bataklıktaki tuhaf dairesel bir kalıb ayırt ettiler.
- That's marshland now.
- Burası şu anda bataklık.
It's all marshland down there.
Oralar toptan bataklık.
It's all Jewish property, all we can hope to get from the county is that marshland Father moved out of.
Heps Yahudilerin toprakları. Bu köyde almayı umut edebileceğimiz yegane yer babamın önceden sahibi olduğu bataklık.
Venice was once an area of marshland where migrating cranes could rest and feed.
Venedik bir zamanlar göçmen turnaların dinlenip, beslendikleri bir bataklıktı.
Yeah, and what about the marshland to the east?
Peki ya bataklıktan doğuya kadar olan kısım?
That kind of dirt can only be found in one place - marshland.
O tip bir kir sadece bir yerde bulunabilir. Bataklık.
"Marshland Medea." You know who Medea was?
"Bataklıktaki Midia." Midia kimdi biliyor musunuz? - Ondan sonra aramız epey durağandı. - Evet.
MARSHLAND
BATAKLIK
This road leads only to the Marshland.
Bu yol bataklığa çıkıyor.
DEATH IN MARSHLAND GIRLS BUTCHERED
BATAKLIKTAKİ CİNAYETLER ÖLDÜRÜLEN KIZLAR
DOUBLE HOMICIDE SOLVED IN MARSHLAND
Bataklıktaki Çifte Cinayet Çözüldü
I got a sweet deal on some marshland down in southern Iraq.
! Kuzey Irak'ta çok uygun fiyata bir bataklık arazisi buldum.
Landing area is 10 miles from the target in a marshland just outside of Møsvatn.
İniş alanı hedeften 18 km ötede Meuspath'ın dışında bir bataklıkta.
And this little golden beetle will crawl back to her marshland dung heap.
Bu küçük altın böcek de sürünerek, gübre yığını bataklık topraklarına dönecek.
What is required is a reconnaissance of the marshland that sits between us and the British camp. Discover if the ground is solid enough for our army to cross.
Gereken şey İngiliz karargâhıyla aramızda yer alan bataklığı keşfe çıkıp toprağın ordumuzun geçişi için yeterince sağlam olup olmadığını araştırmak.
It would be an easy thing to have someone ride out to take a measure of the marshland?
Bataklık hakkında fikir edinmek için birini yollamak kolay bir şey olurdu.
In marshland, caverns deep, and mountain's peak.
Bataklıkta, mağaranın derinlerinde ve dağın zirvesinde.
"Three forces Elemental thou must seek in marshland, caverns deep, and mountain's peak."
"Üç temel güç aranmalı. Bataklıkta, mağaranın derinlerinde ve dağın zirvesinde."
In marshland, caverns deep and mountain's peak.
"Bataklıkta, mağaranın derinlerinde ve dağın zirvesinde."
marshall 1082
marsha 107
marsh 155
marshal 458
marshmallow 33
marshals 106
marshmallows 31
marshall eriksen 21
marsha 107
marsh 155
marshal 458
marshmallow 33
marshals 106
marshmallows 31
marshall eriksen 21