Maybe you could help me traduction Turc
312 traduction parallèle
I thought maybe you could help me out with this thing.
Bu hususta bana yardım edebileceğinizi düşünmüştüm.
Thought maybe you could help me.
Bana yardım edeceğinizi düşündüm.
I haven't got it all worked out yet, but... Freddie, maybe you could help me.
Tam olarak çözdüm diyemem ama... belki Freddie bana yardım eder.
I have kind of a problem that I thought maybe you could help me with.
Bana yardım edebileceğini düşündüğüm bir sorunum var.
- I was hoping maybe you could help me.
- Bana yardım edebileceğini sanıyorum.
I'd like you to be with me. Maybe you could help me.
Belki sen yardım edersin.
Och, maybe you could help me, Your Lordship.
Belki siz yardım edersiniz, sayın yargıç.
Maybe you could help me get wrapped up in that flag there.
Ne oldu? Belki beni bayrağa sarıp paketleyebilirsin.
Ma'am, I thought maybe you could help me because... well, you and the victim were close friends and... well, I do have this problem.
Hayır, hayır, eminim, Komiser. Hiçbir şey yoktu. Ah, fakat siz sabahları erken kalkan biri olduğunuzu söylemiştiniz, tıpkı Matmazel Goren gibi.
Maybe you could help me out.
Belki siz bana yardımcı olursunuz.
Maybe you could help me with that.
Hey, Dago Redo!
You know, in that connection, maybe you could help me out.
Bilirsiniz, o bağlamda, belki bana yardım edebilirsiniz.
I just thought maybe you could help me, that's all.
Sadece bana yardım edebileceğinizi düşündüm, o kadar.
I thought maybe you could help me.
Belki bana yardım edebilirsin, diye düşündüm.
- Maybe you could help me.
- Belki bana yardım edebilirsin.
You know, I thought maybe you could help me out.
Bilirsin, bana yardım edebileceğinizi düşündüm.
Maybe you could help me this time.
Belki bu sefer bana yardım edebilirsin, olmaz mı?
Cliffie, maybe you could help me out.
Cliffie belki sen bana yardımcı olabilirsin.
I'm flunking English. I was wondering if maybe you could help me out.
İngilizce'den kalıyorum ve bana yardım eder misin diye merak ediyordum.
MAYBE YOU COULD HELP ME?
Belki bana yardım edebilirsin?
I'm, uh, Bob Wilson - - maybe you could help me - -
Ben ah, Bob Wilson... belki siz bana yardımcı olabilirsiniz...
Maybe you could help me get out of here.
Belki buradan çıkmama yardım edebilirsin.
I thought maybe you could help me out, if you're willing.
Eger istersen bana yardim edebilecegini dusundum.
Maybe you could help me with that.
Belki bana yardım edebilirsin.
Well, maybe you could help me.
Belki siz bana yardım edebilirsiniz.
Maybe you could help me.
Belki bana yardım edebilirsiniz.
But maybe you could help me.
Ama belki bana yardım edebilirsin.
I was hoping maybe you could help me with something.
Bana bir konuda yardım edebileceğinizi umuyorum.
I was hoping maybe you could help me.
Bana yardım edebileceğini umuyordum.
- I thought maybe you could help me.
— Belki yardım edersin demiştim. — Ben mi?
But maybe you could help me understand some of those things.
Ama belki onun hakkında bazı şeyleri anlamam için bana yardımcı olursun.
I was just hoping that maybe you could help me recalibrate the plasma manifolds tonight.
Sadece, bu gece plazma manifoltlarını yeniden kalibre etmeme yardım edersin diye umut etmiştim.
Maybe you could help me.
Belki bana yardım edebilirsin.
Maybe you could help me stop.
Belki durmama yardım edebilirsin.
If you agreed to help me... maybe we could...
- Eğer bana yardım edersen... belki de buradan...
Maybe you could help me?
Bana yardım eder misin?
I thought maybe you could help me.
Belki bana yardımcı olabilirsiniz.
- You could help if you would just talk to me about your husband and maybe I can come up with a business associate, a friend,
Kendinizden ve kocanızdan bahsederseniz bana büyük yardımda bulunmuş olursunuz. Belki bir iş arkadaşı, dostu olabilir.
Maybe I could help you if you tell me his name.
Eğer adını söylersen belki yardımcı olabilirim.
I can--I'll help you clean... and we can go out together... and maybe you could buy me some regular clothes.
Yardım--Temizlikte yardım ederim... birlikte dışarı çıkabiliriz... ve belki de bana normal kıyafetler alırsın.
If you could help me... maybe I could help you.
Eğer yardım edersen... Belki yardım edebilirdim.
Listen, Billy... The reason why I came talk to you is that... I have a little problems and maybe you could you help me.
Dinle Bill buraya gelip seninle konuşmamın asıl sebebi ufak bir sorunumun olması ve senin yardım edebileceğini düşünmem.
If you're straight with me, maybe we could help each other.
Eğer bana karşı dürüst olursan birbirimize yardım edebiliriz.
I thought that if I could help him in some way get him this girl that he loves that maybe, you know things would change for me.
Bir şekilde ona yardım edebilirsem sevdiği kızı ona götürürsem belki, yani benim için bazı şeyler değişecek.
If you could just tell me what you're looking for, maybe I could help you.
Eğer bana ne aradığını söylersen sana yardımcı olabilirim.
I was thinking maybe you know somebody at the bank... who could help me get my jewelry out?
Belki bankada bir tanıdığın vardır. Mücevherlerimi almama yardım edebilecek biri.
Maybe even one night a week, open house for local singers and comics, which you, with your TV background, you could help me with.
Hatta haftada bir gece yerel şarkıcı ve komedyenleri getiririm. Sen de televizyon geçmişinle bana yardım edebilirsin.
Maybe if you told me what you're looking for, I could help you find it.
Bana ne aradığını söyleseydin, belki de bulman için yardımcı olabilirdim.
And I was hoping you could... maybe help me figure out why.
Ve belki siz bana neden böyle... olduğu konusunda yardım edebilirsiniz.
It's kind of in a place that's not... And I was hoping maybe you guys could help me out. It's not visually accessible to me.
bulunduğu yer... görmeme olanak sağlanan bir yer değil.
Maybe if you all could give me some real help and not your pity or generosity, but some help.
Belki sizlerin bana bir yardımı dokunur. Meşhur merhametiniz ya da cömertliğinizden ziyade biraz yardım.