Meggie traduction Turc
86 traduction parallèle
- Meggie, You're 12.
- Meggie, 12 yaşındasın.
meggie, come on down.
Meggie, aşağıya gel.
oh, meggie.
Oh, Meggie.
- For God's sake, Meggie.
- Tanrı aşkına, Meggie.
- Meggie.
- Meggie.
I'll tell Maggie you're okay, and like that...
Meggie'ye iyi olduğunu söyleyebiliriz mesela...
I saw Cathy there. She told me about Maggie.
Orada Cathy'i gördüm, bana Meggie'den bahsetti.
You might want to talk to Maggie. She's the best plumber Cicely's got.
Gidip Meggie ile konuşmalısın.Ciciley'deki en iyi tesisatçı odur.
- The name is Maggie.
- Benim adım Meggie.
- Look, Maggie, don't get so upset.
- Bak Meggie. Kendini üzme.
Tell me why Maggie's having another rehearsal, and two days before the wedding.
Tamam. Bana Meggie'nin neden yine provaya geldiğini söyler misin? Hem de düğüne 2 gün var.
Meggie?
Meggie?
- Meggie, come on.
- Meggie, haydi ama.
- Don't "Meggie" me.
- Meggie deme bana.
Meggie.
Meggie.
What I would like to know, Meggie... What do you get to this?
Tek öğrenmek istediğim şey Meggie, bu işten kazancın ne?
Not as fun as your little sister be beaten. Right, Megan.
Küçük kardeşin kıçına şaplak yerken eğlenceli olmuyor, değil mi Meggie?
What I wonder is what you expected, Megan.
Tek bilmek istediğim, ne düşünüyordun Meggie?
You want something, Meggie?
Hemen anlatmak istiyor musun Meggie?
Ready to confess, Megan?
İtiraf etmeye hazır mısın Meggie? Hayır olmaz.
That there forever, Meggie.
Artık sonsuza kadar orada kalacak Meggie.
I didn't come here for him, Maggie.
Buraya onun için gelmedim Meggie.
Meggie, Barry cashed out all your investments.
Meggie, Barry tüm yatırımlarımızı nakte çevirmiş.
But I'm not a stranger, Meggie.
Ama ben yabancı değilim, Meggie.
Meggie, go wait for me in the van.
Meggie, git beni arabada bekle.
- Meggie!
- Meggie!
Meggie, please just...
Meggie, lütfen...
Meggie, I'm going to take care of you.
Meggie, sana göz kulak olacağım.
Please, Meggie.
Lütfen, Meggie.
Meggie, you know I don't want you doing that.
Meggie, bunu yapmanı istemediğimi biliyorsun.
I hope we do, Meggie.
Umarım görürüz, Meggie.
Meggie!
Meggie!
Has your father ever read you a bedtime story, Meggie?
Baban sana hiç uyku masalı okudu mu, Meggie?
Meggie this is the story you have been waiting to hear.
Meggie duymayı beklediğin hikâye bu.
Me, Meggie, your mum.
Ben, Meggie, annen.
And that, Meggie, was the last time that I read to you.
Ve o, sana okuduğum son seferdi, Meggie.
Meggie, just pretend that you're in a book.
Meggie, kitaptaymışsın gibi davran.
Do you know the end of your story, Meggie?
Kendi hikâyenin sonunu biliyor musun, Meggie?
- I'm Meggie.
- Ben Meggie.
Meggie, will you please...?
Meggie, lütfen...?
Take care of Meggie.
Meggie'ye göz kulak ol.
Resa, Meggie, how are they?
Resa, Meggie, nasıllar?
You're a clever girl, Meggie.
Sen akıllı bir kızsın, Meggie.
When Capricorn's men try to put the fire out I move in, I rescue Meggie and Resa. - But we're outnumbered.
Oğlak'ın adamları ateşi söndürmeye çalışırken içeri gireceğim, Meggie ve Resa'yı kurtaracağım.
Stop reading, Meggie.
Okumayı kes, Meggie.
Meggie, stop reading!
Meggie, okumayı kes!
- Meggie, watch out!
- Meggie, dikkat et!
Come on, Meggie!
Haydi, Meggie!
Come on, Meggie.
Haydi, Meggie.
It's Meggie.
Bu Meggie.
- Meggie. "came running to embrace their only"
- Meggie. -... tek kızlarını kucaklamak için gelirlerken... "