Mercenary traduction Turc
639 traduction parallèle
But if anybody has a mercenary streak,
Ama paragöz biri varsa,
There mustn't be anything mercenary about this soldier's crest.
Bu askerin ibiği yanında paranın lafı olmaz.
Well, heh, on that mercenary ground, won't you agree to let me hector you a little?
Size para ödediğim gerçeğine dayanarak biraz despotça davranmama izin vermez misiniz?
Well, I'll tell you. lt's purely mercenary.
Babam ona bir iş teklif etti.
He might fear that I am mercenary.
Çıkarcı biri olmamdan korkabilir.
Mercenary?
Çıkarcı mı?
Yes, that is my weakness and therefore you mean I'm mercenary.
Evet, bu benim zayıflığım ve bunun için bana çıkarcı diyorsunuz.
When he returned years later with an army of mercenary, those same citizens not only opened their gates for him, but stood by while he executed members of the League of Government.
Yıllar sonra paralı askerlerden kurulu ordusu ile zorba geri döndüğünde aynı yurttaşlar ona şehrin kapılarını açmakla kalmadılar hükümet üyelerini idam ederken onun yanında durdular.
But I do not approve of mercenary marriages.
Ama ben para için yapılan evlikileri onaylamam.
There will be no locks or bolts between us, Mary Kate except those in your own mercenary little heart.
Aramızda kilit ya da sürgü olmayacak, Mary Kate. Sadece senin tüccar küçük kalbindekiler hariç.
Sometimes even a mercenary nitwit like you has a decent impulse.
Bazen senin gibi paragöz bir aptal bile duygulu olabilir.
This mercenary man is my husband.
Bu paralı adam, benim kocam.
Your rendezvous with this man had a mercenary motive.
Bu adamın acayip bir motifi vardı.
Mine was purely mercenary.
Benim ise tamamen çıkar içindi.
Bless us, O Lord, and these our guests and forgive them the mercenary desires which brought them here.
Kutsa bizi, Tanrım ve bu konuklarımızı ve onları buraya getiren parasal arzularından dolayı affet.
Thanks for entering a plea on our behalf, but what's this about mercenary desires?
Bizi de dâhil ettiğiniz için teşekkürler, ama şu parasal arzular da ne?
And after this... ... the mercenary young lovers.
Ama sen kaybedemeyeceğin bir şeyi kaybettin.
But these are mercenary sewer rats
Ancak karşımızdakiler çıkarcı lağım fareleri.
But I don't want anybody to think I'm mercenary. Five okay?
Ama kimsenin çıkarcı olduğumu düşünmesini istemem.Beş tamam.
You have deserved well Caesar mercenary here is the reward I promised you.
Sana söz verdiğim ödülü hakkettin asker.
What can trade-union organizations achieve these days in the face of a well trained, well equipped modern army, that also has mercenary forces?
İyi eğitilmiş, modern teçhizatlı ve paralı askerlerden oluşan bir orduya karşı sendikalar günümüzde ne yapabilir?
THE MERCENARY
PROFESYONEL SİLAH
It means I couldn't come to terms with your mercenary world.
Senin çıkarcı dünyanı bir türlü kabul edemedim demek oluyor bu.
Josh, I wish I had known this man, not the mercenary.
Josh, şuna inan ki seninle başka şartlar altında karşılaşmayı çok isterdim.
She's just a damned mercenary whore!
O, sadece lanet paragöz bir fahişedir!
The truth is your leaders are bigots... your generals are bandits... you employ any mercenary you can get, and the Pope plays politics.
Gerçek şu ki... Liderleriniz, bağnaz yobazlar... generalleriniz, haydut kullanabileceğiniz tüm paralı askerleri kullanıyorsunuz... ve Papa da şüpheli işler peşinde!
Was he an exiled prince or a mercenary?
Sürgünde bir prens miydi, yoksa bir paralı asker mi?
I won't be the mercenary of anybody
# Kimsenin paralı askeri olmayacağım #
You don't drink Sake, neither are you interested in women. Why on earth have you become a mercenary then?
Sake içmiyorsun, kadınlardan hoşlanmıyorsun ne diye paralı asker oldun o halde?
Why have you become a mercenary?
Neden paralı asker oldun?
Even a mercenary has to be loyal to his Master.
Paralı asker de olsam Efendime sadık olmam gerek.
I am a mercenary who kills for money.
Ben para için adam öldüren bir paralı askerim.
Still, provincial disputes continue unabated as do unfair practices by mercenary plutocrats and shady businessmen and actions taken by corrupt officials seeking only to benefit themselves.
Sahtekâr işadamlarının yanlış uygulamaları ve rüşvetçi devlet adamlarının, çıkarlarını gözetmesi nedeniyle bölgesel anlaşmazlıklar, aralıksız devam ediyordu...
- A mercenary.
- Paralı asker.
Then a tattered man came into the clearing and started to rob the mercenary but the mercenary woke up and the tattered man grabbed his sword and struck him.
Sonra hırpani bir adam geldi ve askeri soymaya kalktı ama asker uyandı ve hırpani adam kılıcını kapıp ona vurdu.
Then the tattered man robbed the mercenary and ran behind a bush.
Sonra hırpani adam askeri soydu ve bir çalının arkasına koştu.
You left out the fact that the tattered man started to rob the mercenary which woke him up.
Soyguncunun, askeri soyarken kendisinin uyandırdığı gerçeğini atladın.
You saw the tattered man strike the mercenary on the neck and cut off his head. He did not.
Soyguncunun askerin boynuna vurup kafasını kestiğini gördün.
The mercenary old bitch won't budge!
Paragöz yaşlı kaltak umursamıyor.
Mercenary soldier.
Paralı asker.
Mercenary dogs!
Paralı köpekler!
Must be the mercenary.
Paralı askerler!
¤ Don't expect scare us, mercenary wretch!
¤ Bizi korkutamazsınız, paralı sefiller ¤
Today, January 4, 1906, mercenary groups peppered...
Bugün, 4 Ocak 1906, paralı gruplar biberledi...
Mr. Montgomery was a mercenary.
Bay Montgomery paralı askerdi.
Max has been telling me about his adventures as a mercenary, since he left the army.
Max ordudan ayrıIdığından bu yana bana paralı asker olarak geçirdiği maceraları anlatıyordu.
Mercenary unit, departing Kalima.
Biz, Kalima'dan gelen paralı askerleriz. Uçakta yedi yaralımız var.
It even went into the philosophical implications of the relationship between a mercenary and his employer.
Ayrıca, paralı askerleri ve işvereni birbirlerine bağlayan ahlaki ve felsefi imalarda da bulunmuştum.
Two adults and four mercenary children.
İki yetişkin ve dört paralı asker çocuk.
A mercenary... A whore.
Umarım karınızı geri alabilirsiniz.
I do not want to pay a mercenary.
İnsanlara güvenmeyi öğrenmek zorundasınız.