English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / Merle

Merle traduction Turc

323 traduction parallèle
Dave, find Merle.
Dave, Merle'yi bul.
We've got them, Merle.
Onları ele geçirmeliyiz, Merle.
Merle, spot the band between those seat wagons.
Merle, bandoyu şu vagon koltuklarının arasına bir yere yerleştir.
Roll it, Merle!
Çal, Merle!
Did you know Merle well in school?
Merle'yi okuldan iyi tanır mıydınız?
Merle and I are getting married tomorrow.
Merle ve ben yarın evleniyoruz.
If it was anybody else but Merle I'd be scared stiff.
Merle'den başkası olsa... korkudan kaskatı kesilirdim.
Merle, I've been taking stock.
Merle, muhasebe yapıyordum da.
- It's no good, Merle.
- Boşuna Merle.
That's exactly how I feel, Merle, like another person.
Ben de öyle hissediyorum Merle, bambaşka biri gibi.
That's a very heavy word, Merle.
Bu çok ağır bir söz Merle.
I'm sorry, Merle.
Üzgünüm Merle.
You could redecorate this apartment. It really needs it, Merle.
Bu daireyi... yeniden dekore edebilirsin.
Goodbye, Merle.
Hoşçakal Merle.
So I sat down and talked about Merle.
Ben de oturdum ve Merle hakkında konuştum.
You mean that Gil went after me out of spite against Merle?
Yani Gil, Merle'ye nispet olsun diye mi benim peşime düştü?
You didn't tell me about you and Merle Kittredge at college.
Merle Kittredge'le üniversite günlerinizden söz etmedin.
- I suppose you'll go back to Merle.
- Herhalde Merle'ye döneceksin.
Go back to Merle Kittredge, will you?
Merle Kittredge'e dön, olur mu?
I'm not crazy, Merle!
Ben deli değilim Merle!
- Miss Poison Pen, Merle Kittredge.
- Bayan İftiracı, Merle Kittredge.
How's Merle?
Merle nasıl?
Of course you have, Merle, but don't forget... November's not too far off.
Tabi ki var, Merle, ama sizin seçimlerin de yaklaştığını unutma.
- Hey, Colonel.
- Selam albay. - Merle.
- Merle. You're getting soft.
Yumuşuyorsun.
Lieutenant Merle wants you to follow him in a truck to Rahlem.
Teğmen Merle bir kamyonla Rahlem'e gitmenizi istiyor. - Neden?
I'm worried about Lieutenant Merle, sir.
Teğmen Merle için endişeleniyorum.
Do what they did to Merle!
Merle'e yaptıklarını yapın!
From Merle.
Merle'den.
Come on, Merle, she's ready to see us.
Hadi, Merle, Bizi bekliyor.
We've been so excited about this all week... me and Merle.
Bütün bir haftadır bunun için çok heyecanlıyız... ben ve Merle.
Oh, Merle, I'm so happy.
Oh, Merle, çok mutluyum.
Do you remember what happened with that guy Merle?
Şu Merle denen herifle ne olduğunu hatırlıyor musun?
- Merle...
Merle...
Merle is a county cop.
Merle, vilayet polisi.
- Merle, I don't.
- Merle, yapma.
- Merle.
- Merle.
Merle, you're so good at this sort of thing, it makes me mad.
Merle, bu tarz konularda o kadar iyisin ki asabım bozuluyor.
- Thanks a lot, Merle.
- Teşekkürler Merle.
See you, Merle.
Görüşürüz Merle.
Everything's really getting me down, Merle.
Her şey moralimi bozuyor Merle.
- Hello, Merle.
- Merhaba Merle.
Look, Jackie, Merle says you like to pretend that nothing's the matter... but something is the matter and Debbie can be helped.
Bak Jackie, Merle bir şey yokmuş gibi davrandığını söylüyor ama bir şeyler var ve Debbie'ye yardım edilebilir.
I'm sorry, Merle, I just can't concentrate.
Üzgünüm Merle, Konsantre olamıyorum.
- I'm Merle Johnson.
- Ben Merle Johnson'ım.
- You remember Merle?
- Merle'i hatırladın mı?
You've met Merle, he was with me in Vegas.
Merle'i tanıyorsun, birlikte Vegas'daydık.
I don't know this Merle.
Bu Merle denen adamı tanımıyorum.
Merle!
Merle!
Merle.
Merle.
Merle, round them up.
Merle, topla onları.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]