Mieke traduction Turc
49 traduction parallèle
Mieke de Beer of the New Review.
- New Review'den Mieke de Beer.
Mail, motherfucker! Hey, I got one from Mieke.
Mike'tan bir mail geldi.
"Dear Mieke, greetings from your American pen pal."
Sevgili Mike, Amerikalı mektup arkadaşından selamlar.
Auf wiedersehen, Mieke.
Hoşçakal Mike.
- Hey, Mieke.
- Selam Mike.
" Listen, Mieke...
Dinle Mike.
I don't think so, buddy. Mieke's a guy.
Sanmıyorum dostum, Mike bir erkek.
See? That's a picture of Mieke and his cute cousin, Jan.
Bu Mike, bu da onu tatlı kuzeni Jen.
it's "Mieke," a common German girl's name, similar to our Michelle.
Yaygın bir Alman kız ismi. Bizdeki Michelle'e benziyor.
I'm in love with Mieke.
Mike'a aşık oldum.
- I mean, Mieke.
- Yani Mikke.
Mieke and I had this incredible bond.
Mikke ile aramızda inanılmaz bir bağ var.
Mieke's in Berlin. We're not going to Berlin.
Mikke Berlin'de, biz Berlin'e gitmiyoruz.
Come on! I really want you to be there when I meet Mieke.
Haydi gerçekten gelmeni istiyorum.
- To Mieke!
- Mikke'ya!
Reading Mieke's old emails again?
Mikke'nın eski E-mail'lerini mi okuyorsun?
I just wish someone would show up and sweep me off my German feet. - Mieke!
Keşke biri gelip Alman ayaklarımı yerden kesse.
- So, tomorrow, Berlin. - Tomorrow, Mieke!
- Öyleyse yarın Berlin.
This is Mieke's apartment building.
Bu Mikke'nın oturduğu apartman.
- Dude, Mieke's hideous! Run! - Stop.
Mikke çok çirkinmiş kaç ahbap.
Hi, my name is Scott Thomas. I'm from America, and I'm here to see Mieke.
Merhaba, adım Scott Thomas, Amerika'lıyım ve Mikke'yı görmeye geldim.
I'm sorry, but Mieke's not here.
Üzgünüm ama Mikke burada değil?
This is Heinrich. He's Mieke's stepbrother.
Bu Heinrich, Mikke'nın üvey kardeşi.
Unfortunately, Mieke's only in Rome for orientation.
Malesef Mikke oradan hareket edecek.
Mieke's tour group goes to the Vatican tomorrow, then she gets on that boat and she's gone.
Mikke'nın grubu yarın Vatikana gidiyor, sonra da bota atlayıp gitmiş olacak.
I'll walk, I'll hitchhike, I'll swim if I have to, but I'll get to Mieke somehow.
Yürürüm, otostop çekerim, eğer gerekirse yüzerim ama bir şekilde Mikke'yı bulacağım.
- Let's find Mieke. - Scusate.
Hadi gidip Mikke'yı bulalım.
- Mieke must be around here somewhere.
Mikke buralarda bir yerde olmalı.
Mieke!
Mikke!
Mieke. I'm here.
Mikke, geldim.
I love you, Mieke.
Seni seviyorum Mikke.
" Dear Mieke, Greece sounds incredible.
Sevgili Mikke, anlaşılan Yunanistan çok güzelmiş.
That was for you, Mieke huh?
Bu sizin için, Mieke ha?
- Mieke, your highness.
- Mieke, ekselansları.
Mieke de jong.
Mieke de jong.
May I call you mieke?
Size Mieke diyebilir miyim?
Mieke, I wanted to apologize for how I was the first time we met.
Mieke, Özür dilemek istedim Ilk tanıştığımız zaman, yaptığım şey yüzünden.
Oh, mieke.
Oh, Mieke.
Marry me, mieke.
Evlen benimle, Mieke.
Mieke, trust me.
Mieke, güven bana.
Mieke.
Mieke.
Mieke!
Mieke!
Mieke, give me your gun, now.
Mieke, Şimdi bana silahını ver.
Mieke's gone in 12 hours.
Mikke 12 saat içinde gidiyor.