Mineral traduction Turc
967 traduction parallèle
But why should so much mineral wealth be concentrated in one spot?
Ancak neden bu kadar çok mineral zenginliği tek bir noktada yoğunlaşmıştı?
In fact, you might call the rim of the Pacific the Ring of Gold, but it's more usually called the Ring of Fire because all around the margin of the Pacific basin, associated with the mineral deposits, there are huge chains of volcanoes.
Aslında, Pasifik kenarına, Altın Halka da denebilir ancak genellikle Ateşten Halka denir zira Pasifik çanağının, mineral yatakları barındıran tüm çevresi muazzam volkan sıraları da barındırır.
At first sight there might not seem to be any connection between volcanoes and mineral wealth, but in fact there is.
İlk bakışta, volkanlar ve mineral zenginlik arasında bir ilişki yokmuş gibi görünebilir ancak aslında vardır.
How did these huge continents with their mineral riches form?
Tüm bu mineral zenginlikleriyle karalar nasıl oluştu?
If you go to the Andes and look at the volcanic rocks of the Andes and indeed the plutonic deep rocks injected under the volcanoes in the deep crust, these are the three minerals that you will find.
Eğer Andlara gidip, oradaki volkanik taşları ve tabii ki kabuğun derinliklerinde volkanların altına zerk olmuş derin plütonik kayaçlara baksanız bulacağınız üç mineral bunlardır.
So what is this association between volcanism and mineral richness?
Peki volkanizmle, mineral zenginlik arasındaki ilişki nedir?
The mineral deposits are not the only traces the smokers left behind.
Mineral birikintileri, bacaların arkalarında bıraktıkları tek izler değiller.
I mean, we can clearly see the pebbles, you can see them rounded, and of course, we can see the heavy mineral concentration at the bottom of the beds.
Demek istediğim, çakılları açıkça görebiliyorsunuz ; yuvarlaklaştıklarını görebilirsiniz ve elbette yatağın dibindeki ağır mineral konsantrelerini de görebiliriz.
Carries the mineral rights, and as you know, perhaps, there's a very valuabl e deepwater clay there.
Maden hakları beraberinde geliyor. Evet, şimdi.
Is it animal, vegetable or mineral?
Hayvan mı, bitki mi yoksa maden mi?
- Animal, vegetable or mineral?
- Hayvan mı bitki mi yoksa maden mi?
Animal, vegetable or mineral?
Hayvan mı bitki mi yoksa maden mi?
Well, that leaves us mineral, doesn't it, sir?
Minaralleri ayırıyoruz değil mi efendim?
Animal, vegetable, or mineral?
Sor bakalım.
Is it animal, vegetable or mineral?
Hayvan mı, sebze mi yoksa maden mi?
Animal, vegetable or mineral?
Hayvan mı, bitki mi yoksa bir maden mi?
- You see, our family history states... that the structure was built by the Romans over a natural sulphur pit... and used by them as mineral baths.
- Ailemizin tarihi geçmişini bilirsin... Romalılar tarafından bu bina sülfür kuyusu üzerine inşa edilmiş... ve onlar tarafından mineral banyosu olarak kullanılmış.
I suppose this area's very rich in mineral deposits?
Bu bölgede zengin maden yatakları da olmalı.
This is the rock that I have not yet exposed to the sun it's a piece of mineral called pitch blende.
Bu taş henüz güneşe çıkarmadığım bir taştı. Bu Pitch-Blende ( Uranyum ve Radyum içeren ) denilen bir mineral.
Rubble of all kinds, vegetable, mineral and animal.
Her türden moloz, sebze, metal ve hayvan.
Joe was going to help me with the mineralogical survey!
Joe bana mineral araştırmalarımda yardım edecekti?
There's mineral water in the fridge.
Dolapta soda var.
Gold rush, land grabs. Mineral Canyon, you reckon?
Maden Kanyonunu hatırlıyor musun?
Oh, no. Mineral Canyon.
Mineral Kanyonudur.
Now, Mineral Canyon, that's real pretty.
Kır kurtları bile Calico'da durmuyor. Ama Mineral Kanyonu gerçekten güzel bir yer.
to obtain the legal rights to certain mineral supplies!
"... kesin bilgiler var " diyeceğini öngörmüştür.
Potential mineral wealth of Africa has hardly been scratched.
Afrika'nın potansiyel maden zenginliğini çizip atmak kolay değil.
The potential mineral wealth of Africa has hardly been scratched.
Afrika'nın potansiyel mineral zenginliğinin bertaraf edilmesi çok zordur.
Angelo, a glass of mineral water.
Angelo, bir bardak maden suyu.
Well, what do I do for a bottle of mineral water?
Bir şişe maden suyu için ne yapacağım?
The gentleman would like a bottle of mineral water.
Beyefendi bir şişe maden suyu istiyor.
- It's mineral water from the spring.
- Kaynaktan gelen maden suyu bu.
Devereaux Ranch isn't just cattle anymore. We've got oil leases, mineral rights... stockholders we have to protect.
Sadece Deveraux Çiftliği değil artık petrol kontratımız, maden haklarımız ve korumamız gereken hisse sahipleri var.
You'd find out about mineral rights, though, and beef prices.
Yine de mineral haklarını ve sığır eti fiyatlarını öğrendin.
The first time, when I forgot to check the mineral rights... and the second time, of course, when I didn't realize... that, naturally, they wouldn't send a fool out here in charge of this...
İlki maden haklarını kontrol etmeyi unuttuğumdaydı ikincisi de aptal bir yetkili göndermeyeceklerini fark ettiğimde.
- Animal, vegetable or mineral?
- Hayvan mı, sebze mi, metal mı?
Animal, vegetable or mineral?
Hayvan, sebze ya da maden mi?
Vassili, Her Majesty would like a glass of mineral water.
Majesteleri bir bardak maden suyu istiyor.
Anything we need, animal, vegetable or mineral can find its way to us.
İsteyebileceğimiz her şey, hayvan, sebze ya da mineral bizi bulabilir.
Then there were the Mayo brothers, injections, hypnosis, mineral baths.
Sonra Mayo kardeşler, iğneler, hipnoz, mineral banyoları.
Mineral baths.
Mineral banyoları.
Women, men, children, animal, mineral, vegetable...
Kadınlar, erkekler, çocuklar, hayvan, mineral, sebze...
I've been investigating some deposits of a mineral called bauxite.
Bazı boksit madeni yataklarını araştırıyordum.
It's a mineral.
Bir mineral.
Mineral water, orange soda or Coca-Cola?
Soda mı, portakallı gazoz mu yoksa kola mı?
You don't drink champagne like mineral water.
Şampanya, soda içer gibi içilmez.
Mineral water!
Maden suyu!
Well, it could be mineral water.
Şey, maden suyu da olabilir.
- Mineral water?
- Maden suyu mu?
Two of them do not share the quality of producing blue flowers in mineral-rich soils.
İki tanesi, mineral bakımından zengin topraklarda mavi renkli çiçek üretimi için yeterli kaliteye sahip değildir.
I'll go to the room, ask for a bottle of mineral water, she'll bring it and in about half an hour we can leave again.
Odaya çıkarım, bir şişe maden suyu isterim kız şişeyi getirir... yarım saat içinde buradan ayrılırız. Tamam?