Ministers traduction Turc
740 traduction parallèle
You went to England to operate on one of our cabinet ministers.
Siz Kabine bakanlarımızdan birisini ameliyat için İngiltere'ye gitmiştiniz.
A crowd's here to greet you, even Ministers.
Kalabalık seni karşılamak için toplanmış, bakanlar bile var.
All ministers have their faiths.
Bütün rahipler inançlarına sahiptir.
At least so you ministers always say, sir.
En azından sizin her zaman söylediğiniz gibi efendim.
I meant more lost souls than ministers of religion. I got your gist.
- Yoldan çıkmış kişiler demek istedim.
I suggest that only cabinet ministers and your best aviation experts be present.
Sadece kabin bakanları ve sizin uçuş uzmanlarınızın olmasını öneriyorum. Tabii ki.
They don't talk like ministers.
Papazlar gibi konuşmuyorlar.
Away with capitalist ministers!
Uzaktaki kapitalist başkanlara!
Angels and ministers of grace defend us.
Melekler, peygamberler, koruyun bizi!
Come to my woman's breasts, and take my milk for gall, you murdering ministers, wherever in your sightless substances you wait on nature's mischief!
Gelin, cinayet elçileri, gelin nerdeyseniz. Siz, ey varlığın göze görünmez kötülük yılanları... Gelin, sarın memelerimde kadınlığımı, zehire çevirin sütümü.
The ministers are growing impatient, sir.
Bakanlar sabırsızlanıyor, efendim.
Wait. Yes. I will have him brought before my ministers.
Dur, evet, onu bakanlarımın önüne çıkaracağım.
You see my ministers who represent the people.
Halkı temsil eden bakanlarımı görüyorsun.
What is the recommendation of my ministers?
Bakanlarımın tavsiyesi nedir?
You have heard the judgment of my ministers.
Bakanlarımın hükmünü duydun.
Ministers, honourable Chamberlain, lam deeply honoured by your visit to my humble home.
Bakan Beyler, değerli Chamberlain, hepiniz evime hoş geldiniz!
Clay, there's always talk, even about ministers of the gospel.
Clay, herkes dedikodu yapar, beni bile çekiştirenler var.
That the ministers are reinstated.
Bakanların yeniden görevlerinin başına dönmelerini.
I've never seen a general, four ministers and a judge look silly at the same time.
Bir general, dört bakan ve bir yargıcı birlikte morarmış hiç görmemiştim.
The ministers are already here.
Majeste, bütün Bakanlar toplandı.
And I do not hesitate to say that... All the ministers were against this amnesty.
Bakanlar Kurulu, üzülerek bildiririm bu konuyu oy birliğiyle reddetmişlerdir.
I will give the amnesty, even against the ministers will.
Bakanlarımın arzusu hilâfına da olsa, Affı yürürlüğe koyacağım.
Finsdale says alliance, Pertwee says alliance, and yet you, Ravenhurst, you of all my ministers...
Finsdale ittifak diyor, Pertwee ittifak diyor, hal böyleyken sen, Ravenhurst, sen tüm bakanlarımın...
Make us thy ministers of chastisement... that we may praise thee in thy victory.
İzin ver, memurun olup cezanı biz uygulayalım, zafere ulaşıp sana övgüler sunalım.
Cabinet ministers of - This is absurd!
- Devlet bakanının... - Saçmalık!
Your Majesty, all the Ministers have assembled.
Majeste, bütün Bakanlar toplandı.
I'm sorry to say, the Council of Ministers decided unanimously against this issue.
Bakanlar Kurulu, üzülerek bildiririm bu konuyu oy birliğiyle reddetmişlerdir.
The Secretary of State as well as all other Ministers opine that this amnesty would pose new and incalculable danger for Austria.
Savunma Bakanıyla birlikte tüm diğer Bakanlar böyle bir af ilânının Avusturya için yeni bir tehlike yaratacağı düşüncesindeler.
I am going to pass the amnesty even against my Ministers'wishes.
Bakanlarımın arzusu hilâfına da olsa, Affı yürürlüğe koyacağım.
When darkness has covered Egypt for three days, your ministers will send for me.
Karanlık Mısır'ı üç gün boyunca kapladığında, vezirlerin beni çağırtacak.
I wanted atomic energy for domestic use but my ministers wanted atomic bombs.
Atom enerjisini sivil emellerde kullanma taraftarıyım. Ama bakanlarım atom bombası istiyorlardı.
And ministers are out of date.
Papazların modası geçti.
Kings, prime ministers, archbishops, even barristers have stood in the dock.
Krallar, başbakanlar, başpiskoposlar, hatta avukatlar aynı şeyi yaşamıştır.
I just won't be cooped up with a lot of stodgy old ministers discussing hell and damnation! "
Cehennem cezasını tartışan... " ... yaşlı rahiplerle tıkılıp kalmayacağım" dedim
As chairman, I can say I want the revival, but we're ministers, not financiers.
Başkan olarak uyanışı istediğimi söyleyebilirim, ama bizler rahibiz, finansör değil.
Protected by an army of eunuchs, she holds court and confers with her ministers, mandarins and generals.
Hadım edilmiş bir ordu tarafından korunuyor, o bakanları generalleri ve vekilleri ile sarayı elinde tutuyor.
For political reasons the Ministers say we must remain.
Siyasi nedenlerle Bakanlar kalmamız gerektiğini söyleyecekler.
A message for each of the Ministers from Jung-Lu.
Jung-Lu'dan bütün bakanlara mesaj var.
The council of ministers convene, a president's council replaces another, at the classic game of democracies :
Bakanlar kurulu toplantısını yaparken başkanlık konseyi başka bir yerde toplanıyordu. Demokrasinin klasik oyunları :
The government ministers and the judges have all sold out.
Bakanlar ve hakimler hepsi satılmış.
Ministers, famous actors, industrial magnates, businessmen.
Bakanlar, film yıldızları, endrüstri patronları, iş insanları var.
Churches everywhere are calling for ministers who won't come.
Sağda solda birçok kilise oraya gitmeyecek olan din adamları arıyor.
Some of these underground characters... turn up one day as cabinet ministers.
Gizli işler yapan tipler, gün gelip kabinede bakan olabilirler.
- The Devil's work... to be done by the Devil's ministers!
- Şeytanın işini... Şeytanın uşakları görsün!
We represent the ministers of the Provisional government.
Geçici hükümetin bakanlarını temsil ediyoruz.
You will understand the counsel of your ministers and make use of it as you see fit.
Bakanlarınızın önerilerini anlayacak ve nasıl uygun görürseniz öyle karar vereceksiniz.
Have all the ministers at the Louvre tomorrow at seven for the council.
Yarın saat 7'de konsey için tüm bakanları Louvre'da toplayın.
Madame, I've decided that the next Council of Ministers will take place in Nantes.
Madam, bir sonraki Bakanlar Kurulunun Nantes'da gerçekleşmesine karar verdim.
I swear by almighty God to serve entirely and exclusively, her Britannic Majesty, her Government and her ministers and none other.
İngiltere Krallığına, hükümetine ve bakanlarına, şartsız hizmet edeceğime Tanrı önünde yemin ederim.
Well, I've been going with ministers for five years now and, you know...
Ben beş yıldır bakanlarla çıkıyorum.
I thought : there are to-be generals to-be ministers among us... Who knows who else?
Belki de bakanlar.