Mints traduction Turc
416 traduction parallèle
The total gold bullion in the United States Treasury and Mints was $ 9.5 billion.
Birleşik Devletler Hazinesi'ndeki altın külçesi toplamı 9,5 milyar dolar.
And the mints?
Nane şekerlerini de.
- Mints? Where?
- Nane şekeri mi?
- They look like mints.
- Nane şekerine benziyor.
Rose, do you have any mints or gum or something?
Rose, nane şekeri ya da sakızın var mı?
I was at a house once where they served chocolate mints with their coffee!
Bir keresinde, kahve ile çikolatalı nane şekeri ikram edilen bir evdeydim.
- Afterlife mints.
- Hayattan Sonra çikolatası.
I couId use it for after-dinner mints.
Yemek sonrası için.
I got mints and toothpicks.
Şeker ve kürdan getirdim.
magazines, kleenex... breath mints, antacids, and moist towelettes.
Dergiler, kağıt mendil... Ferahlatıcı, mide ilacı, ve nemli tuvalet kağıdı.
Hey, you got any of those little mints for your breath?
Nefesin için şu küçük nanelerden hiç aldın mı?
Hey, got any more of those mints?
Şu şekerlerinden var mı?
One box of candy mints.
Bir kutu naneli şeker.
Peg, as God as my witness that judge's breath smelled of free chocolate mints.
Peg, Tanrı şahidim olsun o yargıcın nefesi bedava naneli çikolata kokuyordu.
I think I'm just getting breath mints.
Bize sadece nane şekeri veriyorlar.
Don't worry, the actors are mints.
Endişelenme.
Do you want some mints?
Nane şekeri istiyon mu?
Some mints or Tic Tacs.
Naneli şeker filen alırsın.
- Mints!
- Nane şekeri!
Pillow mints!
Yastık nanesi!
Keep the mints coming on the pillows.
Yastığa nane şekeri koymaya devam et.
You need to get your ass some breath mints.
Naneli şeker kullan derim.
The fuzzy little mints at the bottom of her purse.
Çantasının dibine küçük nane şekerleri vardı.
I got breath mints for you and Wild Turkey for me.
Sana ağız kokusu için nane, kendime de viski aldım.
You would not believe how many boxes of thin mints...
Nane şekerlerinden kaç kutu aldıklarına inanamazsın...
Room service, send up two more pot roasts... and three more pillows with mints on'em.
Oda servisi, iki rosto daha gönderin ve üzerlerinde nane olan üç yastık da.
Breath mints?
Nefes açıcılar mı?
You can keep the mints even if you don't stay all night.
Bütün gece kalmasan bile yastıklara koydukları şekerleri alabiliyorsun
Nobody handing out mints or anything?
Kimse mi nane dağıtan falan da mı?
Oh, and here are your complementary mints.
Ve bunlarda nane şekerleriniz.
Well, either way, I'll be eating Junior Mints and crying in the dark.
Her iki durumda da karanlıkta nane şekeri yiyip ağlıyor olacağım.
- Junior Mints.
- Junior Mints.
And he dialed some 976 numbers from the shoe store. And he took a handful of cerebral-palsy mints without paying.
Ayakkabı dükkanından 900'lü numaraları da aradı ve hayır için satılan şekerlerden parasını ödemenden bir avuç aldı.
I use clove breath mints.
Bu benim hatam değil. Nefes açıcı karanfil kullanıyorum.
They're giving me some kind of academic award. They hand these things out like candy mints.
- Bana akademik bir ödül vereceklermiş, Biliyorsun bu ödülleri naneli şeker gibi herkese dağıtıyorlar.
Chocolate bars, chocolate mints, chocolate kisses.
Çikolatalı gofret, naneli çikolata.
Take the mints off the pillows.
Doktor Crane. Yastıklardaki naneleri al.
You got Akenubis T-shirts, Akenubis tote bags, Akenubis breath mints, Ak...
Akenubis t-shirtleri, Akenubis çantaları Akenubis nane şekeri, Ak...
Ooh! Can't forget the mints!
Şekerleri de koyalım.
Putting mints on the pillows.
Para basıyordum.
Give me one of those mints.
Şu nanelerden versene biraz.
Someone who sells breath mints.
Mesela kötü kokuları önleyen nane reklamı.
Try breath mints.
Nane çiğnemeyi dene.
- No, I got mints.
— Hayır, sakızım var.
Does anyone have any mints?
Kimsede naneli sakız var mı?
We used to come up here and grab a bunch of mints for the school dances.
Eskiden de buraya gelip partilere giderken nane şekeri alırdık.
They had breath mints down to a science.
Şekeri bilimsel inceliyorlardı.
Breath mints?
Ağız kokusunu önlemeye mi?
It's better than what I've got around here - warm soda and breath mints.
Odamdaki sıcak soda ve naneli sakızdan iyidir.
Get some more Junior Mints, honey, I put the ham back.
Naneli drajelerden birkaç tane daha al tatlım, jambonu bıraktım.
Breath mints?
Nane şekeri mi?