Mister traduction Turc
9,613 traduction parallèle
'Mister, my head feels warm.'
'Ajussi, başım sıcaklaştı.'
'Come on, mister.'
'Gel bakalım bayım.'
My God, mister, please- - you have to help us.
Tanrım, bayım, bize yardım etmelisiniz.
Mister toad, would you be so kind as to call him?
Bay Toad, onu çağıracak nezaketi gösterir misin?
Mister toad : Come here, boy.
Buraya gel oğlum.
Mister toad, an exit.
Bay Toad, bir çıkış lütfen.
Now, mister toad, This is the most important decision of your life.
Şimdi Bay Toad bu hayatının en önemli kararı.
Mister toad, Get them back in formation!
Bay Toad onları tekrar sıraya sok!
Professor pyg : Do you, mister toad, take this Soon to be non-human to be your
Bay Toad, yakında insan olmayacak bu kadını hukuka aykırı olarak...
And do you, soon to be non-human, Take mister toad to be your unlawfully wedded husband?
Ve sen yakında insan olmayacak kadın Bay Toad'u hukuka aykırı olarak eşin kabul ediyor musun?
Mister toad : Yes, sir.
- Evet, efendim.
- Mister Lebleu?
- Bay Lebleu?
- Mister?
- Bayım?
Hey mister.
Hey bayım.
Mister.
Bayım.
Mister, get out.
Bayım, arabadan çıkın.
Listen, mister.
Bakın, bayım.
- The mister... whose wife was cut in pieces, - was his lover.
Adam, şu karısı parçalara ayrılan onun sevgilisiydi.
- Mister!
Bayım!
- Mister Bihri, doesn ´ t ring a bell?
- Bay bihri, kapıyı çalmaz mı?
- Come say hello to this mister.
Gel ve beyefendiye selam ver.
Certainly Miss Lebleu and Mister Bhiri - knew each other way before because...
Bayan Miss Lebleu ve Bay Bhiri birbirlerini önceden tanıyorlardı.
- And there ´ s Alicia, Mister Bhiri ´ s daughter, who is with the cheerleaders.
Ve Alicia diye bir kız daha var, Bay Bhiri'nin amigolarla takılan kızı.
- Mister Major, beautiful ceremony.
Bay Major, çok güzel bir merasim.
- I leave you, Mister Major.
Ben gidiyorum Bay Major.
- Mister Lebleu?
- Bay Lebleu'den mi?
- Mister Lebleu
Bay Lebleu.
- It ´ s here mister.
Burada, bayım.
- Good day, mister.
- İyi günler bayım.
- Mister Lebleu.
Bay Lebleu.
- Mister Lebleu?
Bay Lebleu mu?
- Mister Lebleu blundered, many people are dead now.
Bay Lebleu gaf yaptı. Birçok insan ölü şuanda.
- Did your husband knew about you and Mister Lebleu?
Kocan sen ve Bay Lebleu arasında olan ilişkiyi biliyor muydu?
- What's happening mister?
Neler oluyor, bayım?
- Mister Lebleu?
Bay Lebleu?
- Maybe Mister Lebleu could let you ride one.
Belki Bay Lebleu bir kereliğine sürmene izin verir.
- So, Mister Lebleu... - You didn't tell me that the man who was killed - was your brother.
Bay Lebleu, ölen adamın kardeşiniz olduğunu bana söylemediniz.
- Mister Lebleu, can we talk?
Bay Lebleu, konuşabilir miyiz?
- Well, mister, let's go.
Pekala bayım. Hadi gidelim.
- Mister Lebleu, the earth smells good, but...
Bay Lebleu, dünya tatlı gelebilir fakat...
I shouldn't have said "mister." He said, "blow me,"
Beyefendi dememeliydim. O "sikerler" dedi, ben "beyefendi" dedim.
Hey, mister, we both know this is your last chance to have a hot kid.
Seksi bir çocuk yapmak için son şansınız bayım.
Look, I don't mean to bother you, mister, uh...
Bakın, sizi rahatsız etmek istemem Bay...
On. Well, thank you, mister...
- Teşekkür ederim Bay...?
mister?
Ahjussi, siz kimsiniz?
- Good morning, mister.
- Günaydın, beyefendi.
We don't kill prisoners, Mister German!
Biz esirleri öldürmüyoruz, kancık alman!
We don't want no trouble, mister.
Sorun çıksın istemiyoruz, bayım.
I said, "mister." Too formal.
Çok resmi oldu.
Cool it down, mister, that's a pretty aggressive move.
Yavaşla biraz, çok abartılı bir hareket olur.
No more Mister Nice Girl.
Artık "Hoş Kız" yok.