Misérables traduction Turc
71 traduction parallèle
I'm sorry. Some days I just feel like whatshisname in Les Misérables.
Bazen kendimi Sefiller'deki adam sanıyorum.
Well, Nick, it took Hugo 16 years to write Les Misérables.
Pekâlâ Nick, Hugo'nun Sefiller'i yazması 16 yılını almıştı.
It's from Les Misérables.
Les Misérables ( Sefiller )'den.
Singing "On my Own" from Les Misérables Miss Josephine Potter.
Bayan Josephine Potter... '"Sefiller"'den "'On My Own "'adlı şarkıyı söyleyecek.
You've already written this story in your head, haven't you, Ms. Reed? It's Les Misérables.
Bu öyküyü çoktan kafanızda yazdınız, değil mi Bayan Reed?
As long as we're speaking as girlfriends... aside from God and Les Misérables... how are you and Ivan compatible?
İki kız arkadaş gibi konuşalım demişken Tanrı ve'Sefiller'dışında, Ivan ile sen nasıl uyumlu olabiliyorsunuz?
Used copies of Les Misérables as weapons to bludgeon one another to death.
'Sefiller'i birbirlerine karşı silah olarak kullanıyorlardı.
This book is called "les misérables."
Kitabın adı "Sefiller".
It almost seems as though you're starting to enjoy "les misérables."
Neredeyse "Sefiller" kitabını okumaktan zevk alıyormuşsun gibi görünüyor.
Les Misérables, sir.
Sefiller, efendim.
Les Misérables.
Sefiller.
"Les Misérables".
"Sefiller".
She doesn't need to read "Les Misérables"!
"Sefiller'i" okumak istemiyor!
Well, Les Miserables is 25 years young!
Les Misérables 25 yaşında ve hala gencecik!
I've shared most of my professional life with them.
Les Misérables'ı değil, kariyerimin büyük bir çoğunluğunu paylaştım.
We love Les Miserables.
Hepimiz Les Misérables'ı seviyoruz.
Ladies and gentlemen, the authors of Les Miserables.
Bayanlar ve baylar, Les Misérables'ın yazarları.
Something like "Les Miserables"
"Sefiller" gibi bir şey.
Do you remember when we read Les miserables?
Sefilleri okuduğumuzu hatırlıyor musunuz?
seems to understand that he must be the shepherd of the miserables, because the antique word belongs to them.
o galiba anladı ki kendisi zavallıların çobanı olması gerektiğini, çünkü antik dünya onlara ait.
I know, comrade Krouchtchev, that this was an optical illusion, and, on the contrary, immense and irremediable is the abyss between us who fly the cosmos, and the billions of miserables attached to the earth
onu iyi biliyorum, Kruşçev yoldaşım, görsel bir evhamdı, ve, tam tersi, aramızdaki uçurum daha büyük ve onarılamazdır. Evrende uçuyoruz ve zavallı milyar insanlar hala dünyaya bağlı duruyor, umutsuz sinekler gibi.
There, Les Miserables.
İşte, Sefiller.
That's right, sir. You get'Gone with the Wind','Les Miserables'by Victor Hugo,
Rüzgâr Gibi Geçti'yi Victor Hugo'dan Sefiller'i, Fransız Teğmenin Kadını'nı aldınız.
Mrs Brown had made the girls read... "Les miserables" in english.
Bayan Brown kızlara "Sefiller" in İngilizce çevirisini okuttu.
You must've read "Les Miserables"'?
"Sefiller" i okumuş olmalısın?
On the road, I'd have time to read "The Miserables"
Yolda Sefilleri okuyacak zamanımız da olur...
Lets get back to "Les Miserables"
Şimdi Sefillere dönelim.
Do they have "The Miserables"
Sefiller var mı?
Why do you compare everything to "the Miserables" It's quite weird.
Neden her şeyi Sefiller ile kıyaslıyorsun? Biraz garip geliyor.
Because it's your job to hunt down the Miserables Doesn't mean they can save you.
Sefillerin peşine düşmek demek seni kurtaracakları anlamına gelmez.
When men are desperate and women sell themselves for bread. When children suffer. "The Miserables" come knocking at the door.
Erkekler umutsuz ve kadınlar ekmek için kendini satıyorsa çocuklar açlıktan kıvranıyorsa Sefiller kapıya dayanmış demektir.
Victor Hugo was 60 years old when he finished Les Miserables.
Victor Hugo Sefilleri bitirdiğinde 60 yaşındaydı.
Now, now, Babette we promised not to speak of such things in front of Les Miserables.
Hey, hey Babette böyle şeyleri "Sefiller" in önüde konuşmayacağımıza dair söz vermiştik.
Les Miserables?
- Les Miserables?
Les Miserables.
Sefiller.
Les Miserables?
- Sefiller mi? - Biliyor musun?
Les Miserables isn't about the policeman.
Sefiller polisle ilgili değil.
Hey. When this has blown over, let's go see Les Miserables.
Hey, bu iş bittiğinde, gidip Sefilleri seyredelim mi?
That's Les Miserables.
Sefillerdi.
- On Les Miserables?
Sadece Sefilleri mi?
But we remember the manner in which abducted sisters of our land. Les Miserables and remember him too.
Öte yandan, bizim gibi fakirler de atalarımızın bu toprakları yoksullardan nasıl aldığını hatırlıyor.
So we need to talk to Les Miserables To talk and explain that This is not an option.
O yüzden yoksullarla konuşup onlara başka bir seçenek olmadığını anlatmamız gerek.
Problem is that we know Les Miserables
Sorun şu ki, yoksulların beklemeyeceğini biliyoruz.
They must understand that dreamer idealists, those who say that love Les Miserables.
Kendi iyilikleri için böyle bir şeye asla izin vermemeliler.
Les Miserables
Çok mutsuzluk verici.
My God, I haven't been this exhilarated since Brian took me to see Les Miserables.
Aman Tanrım, Brian'ın beni Les MiserabIes'i görmeye götürdüğü zamandan bu yana hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.
They are all... depressed, whites, miserables...
Hepsi Sinirli, Solgun ve Perişan..
Did you hear my Les Miserables in August?
Benim "Les Miserables" ımı duydun mu?
When Monday arrived, we were no different from any of the rest of Maggie's miserables.
Pazartesi geldiğinde, Maggie'nin diğer sefillerinden bir farkımız yoktu.
" The Miserables, he's really miserable.
Yazık, "Sefiller". Hakikaten sefillik yani.
I realised, over the Iast few days, seeing the original cast here, the two wonderful London companies at the moment, and our extraordinary cast tonight, that I've not only shared Les Miserables with them,
Orijinal kadroyu, şu anda Londra'daki en iyi iki kumpanyayı, bizim bu gece sahne alan inanılmaz kadromuzu burada görünce anladım ki, onlarla sadece