Mortars traduction Turc
236 traduction parallèle
Those areJap 90 mm mortars.
- Onlar Japonlar.
We're going to have to wait till those mortars lift, if they don't take too long.
Topçular ortaya çıkana kadar beklememiz gerekecek.
Let's get out of here, on the double. The mortars have lifted.
Toplar kaldırıldı.
Tell them we're in bad shape and to bring hand grenades, mortars flamethrowers, anything.
Onlara durumumuzun kötü olduğunu, el bombası ateş püskürtücü, ne varsa getirmelerini söyle.
You'll wish it were ten when the mortars drop.
- 2 fit daha mı? Havan topları ateş ederken "10 fit daha kazsaydım" diyeceksin.
Heavy mortars, target area 4807-item.
Ağır havan topu, hedef 4807-madde.
Now they're getting it with mortars.
Şimdi de top ateşine tutuyorlar.
I'm not sending men waist-deep into this sea with 60-pound mortars on their backs.
Sırtlarında 30 kiloluk havanlarla adamlarımı bele kadar suya sokmam.
Mostly machine guns and mortars.
Çoğunlukla makineli tüfekler ve havanlar.
Then it's up to you to get those mortars on the right flank, at all costs.
Sonra sağ cenahtaki havanları indirmek sana kalıyor. Neye mal olursa olsun.
Here, that's mortars.
Bunlar havanlar!
Twenty on light machine guns and twenty on mortars.
20 adam hafif makineli tüfeklere, 10 da havan topuna.
Our troops are the very best, armed with machine guns and mortars.
Birliklerimiz birinci sınıf. Havan toplarıyla ve makineli tüfekle donatılmış askerler.
When the mortars and machine guns are silenced... ... have the battalion commanders join me over there.
Havanlar ve makineliler susturulduğunda tabur komutanları yanıma gelsin.
The Jerries are moving up into the woods... ... with machine guns and mortars.
Almanlar ormana doğru ilerliyor makineli tüfek ve havanlarla.
With mortars and machine guns.
Havan topları ve makinelileri var.
We need bangalore torpedoes, bazookas, mortars, wire cutters... ... and every man that can stand. Pass the word, will you?
Bize torpido, bazuka, havan, makas ve dayanabilecek adamlar gerek.
There is a battery of mortars trained on your hiding place :
Şu an saklandığınız yere hedeflenmiş havanlarımız mevcut.
Mortars, wait for my signal.
Havan topları, işaretimi bekleyin.
Hold the mortars!
Havanlar!
How many troops, mortars, grenades, antitank weapons?
Kaç birliği, kaç havan topu, el bombası, tankı vardır?
Those are not Mulligars mortars anymore.
Bunlar artık Mulligan'ın topları değil.
Not counting mortars, machine guns, rifles... pistols, telescopes, belt buckles, GI socks.
Havanlar, makineli tüfekler ve tabancalar hariç dürbünler, palaskalar, piyade çorapları.
- Mortars?
- Havan topları?
You take them mortars.
Bombasalanları getirin.
We did not obtain to attack them with mortars.
Bizim QF-2 ya da QF-6 toplarıyla onları vurmamız mümkün değildi [3].
If they were ambushed, they were at you - in 20 or 30 seconds they were pounding you with their mortars, and in frontal attacks nobody could beat them.
Eğer pusu kurmuşlarsa 20-30 saniyede üstünüzdelerdi, havanlarla sizi devamlı döverlerdi ve cephe taarruzunda kimse onları alt edemezdi.
Six 81mm mortars.
Altı tane 81 milimetrelik havan.
We got hit by 12 mortars and rockets.
"Bize 12 havan topu ve roketi atıldı."
I know that at one point, my feet about to crack open, my stomach knotted by hunger and diarrhea, my back feeling like a mirror made of nerves shattered in a million pieces by my flack jacket pack, and extra mortars and machine-gun ammo... my hands a mass of hamburger from thorn cuts,
Biliyorum ki bir noktada, ayak tabanlarım çatladı, "midem açlıktan düğüm olmuş ve ishalim," "duygularım ayna gibi yansıyor, sinirler paramparça,"
The base was hit and hit hard by artillery, mortars and rockets.
"Üstten vuruldu ve topçu havan ve roketlerle ateş açtı."
I'm tired of going to sleep and listening to outgoing and incoming rockets, mortars, artillery.
"Gelen giden toplar, havanlar.." "ve roketlerden yoruldum.." "uyumaya gidiyorum."
Got hit with one of his own mortars up at the DMZ.
Silahsızlandırılmış bölgede kendi havan topuyla ölmüş.
- I hate fucking mortars.
- Havanlardan nefret ediyorum.
Every man, woman and child knew about the fucking mortars.
Her erkek, kadın ve çocuk havan toplarından haberdardı.
We got guns, the mortars.
Silahları havan toplarını aldık.
Mortars coming in!
Bomba yağıyor!
When those trenches are 200 yards from the fort and within range, he'll bring in his 15-inch mortars, lob explosive rounds over our walls and pound us to dust.
O siperler kaleye 200 metre mesafeye gelip, menzil kazandığında devreye 400 milimlik havanları sokacak ve patlayıcı özellikli gülleleri surların üzerinden aşırtıp bizi toz duman edecekler.
It was Mortars.
Mortars'dı.
General Mortars.
General Mortars.
Mortars was once my patient.
Mortars bir keresinde benim hastamdı.
Are we going to see Mortars?
Mortars'ı görecek miyiz?
This ring was given out to a CIA front in'Nam... run by General Mortars.
Bu yüzük Vietnam'da General Mortars tarafından..... idare edilen CIA'in bir paravan şirketine verilmişti.
Twelve years later, after sobering up... General Mortars went into the drug business.
12 yıl sonra, akılları başlarına geldiğinde..... General Mortars uyuşturucu ilaç işine girdi.
There's something between you and this General Mortars.
Seninle bu General Mortars arasında birşeyler var sanki.
Do you know General Mortars?
General Mortars'ı tanıyor musunuz?
No, that's General Mortars.
Hayır, hayır, General Mortars'tan bahsediyorum.
It's a man I fell for... a man who used me and betrayed me... General Mortars.
Onun için havalara uçtuğum,..... beni kullanan ve bana ihanet..... eden General Mortars.
It's Mortars.
Bu Mortars.
I'll nail Mortars for the York and McCracken killings.
Mortars'ı York ve McCracken'ı öldürdüğü için çivileyeceğim.
At midnight on Christmas Eve, the mortars and tracks and tanks and all of the 1st Cavalry Artillery sent up an absolutely thunderous barrage of high-altitude flares.
"Yılbaşı arifesi geceyarısı," "havanlar ve tanklar," " ve 1.