English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / Mouthing words

Mouthing words traduction Turc

56 traduction parallèle
- I respect that It irritates me, but I respect it - [Mouthing Words]
Buna saygı duyuyorum. beni kızdırıyor, fakat saygı duyuyorum. Bir içkiye ne dersiniz?
Oh, of course not. [MOUTHING WORDS]
Oh, tabii ki hayır.
[Mouthing Words]
( seni seviyorum )
Uh - " Gee, Betsy, it's such a nice night. - [Mouthing Words]
- Neden sonuna kadar gitmiyoruz?
[Mouthing Words]
Konuşmaya ihtiyacın olursa, beni ara.
[Mouthing Words]
Evi var.
- Thank you. - [Mouthing Words]
Teşekkür ederim.
Gotta get a great angle here. [Mouthing Words]
Burada açı harika.
[Mouthing Words] This is a good assignment if you'd see it that way.
Eğer bu açıdan görürsen bu iyi bir görev.
- Sit down, Miss Teeger. Sit down. Now, if you interfere with thejury again - [Mouthing Words]
Oturun. eğer juriye bir daha müdahale ederseniz i
Robert Perry. [Mouthing Words ] [ Plastic Crinkling ] [ Jury Murmuring]
Robert Perry.
Clean over the table! - [Mouthing Words]
Masanın üstünü temizle!
- I'll see you when I see you. - [Mouthing Words]
Sonra görüşürüz.
- [Mouthing Words] - " Give me a sign about how you feel.
"Bana nasıl hissettiğin konusunda bir işaret ver."
- The weather down here is - - [Mouthing Words] Is ice and snow.
Burada hava buz gibi ve karlı.
[mouthing words] She's not getting it, Doug. Not tonight, she's not.
Buraya gelemeyecek en azından bu gece.
[mouthing words] And Jack, this is Professor Milton Greene.
Ve Jack, bu Profesör Milton Green.
[mouthing words]
"Aman tanrım."
[mouthing words] focus.
Konsantre ol.
[Mouthing Words] So, Mom wants you to know that she's very sorry about the incident, and-and she wants us to forgive her.
Annem "Hadise" yüzünden çok üzgün olduğunu bilmeni istiyor ve onu affetmemizi istiyor.
That mouthing words thing's a real middle class tick.
Şu ağzının içinden konuşma olayı tam orta sınıf vatandaş tiki. Biliyorum.
Sally Meenahan, hospitality mom. ( Mouthing words )
Cassidy'nin eve giriş saati benimkinden daha geç.
[Mouthing Words]
Asıl bana pahalıya mal oldu.
[Both mouthing words]
- Sen iyi misin? - Ben iyiyim.
Eh, you do realise you're just mouthing words, right?
Sadece ağzını oynattığının farkındasın, değil mi?
♪ true ♪ [mouthing words] I love you.
* Gerçek *
♪ ♪ [mouthing words] Thank you.
Çeviren : _ bittersweet _
I want you to meet the songwriter Jimmy Collins... - [Mouthing words ] - [ Mouthing words] And his partner Kyle Bishop.
Sizlere takdim etmek istiyorum, şarkı sözü yazarı Jimmy Collins ve ortağı Kyle Bishop.
[Mouthing words ] - [ Engine revving, tires screeching]
Sahi mi?
[Mouthing Words] Okay, 20-Years-From-Now me, level with me.
Pekâlâ 20 Sene Sonraki Ben benimle açık konuş.
[Mouthing words]
Teşekkürler.
[Mouthing words] Uh, what's going on here?
Neler oluyor burada?
- We can't have our most - [Mouthing words] Important intelligence arm appear rudderless, and without a strong successor in that post...
En önemli istihbarat birimimizin yöneticisiz olmasına ve o konumda güçlü birinin olmamasına izin veremeyiz.
Mouthing the words with his lips.
Okurken de dudaklarını oynatıyordu.
She said she was mouthing the words "McCarthy is a weasel."
"McCarthy aşağılığın teki" diyormuş.
We dress up in women's clothes and parade around mouthing the words to other people's songs.
Kadın kıl ığ ına girip etrafta dolaşıyoruz. Ve başka... ...kişilerin şarkılarına playback yapıyoruz.
I mean, did you know you were mouthing the words along with me?
Yani, kelimeleri benimle birlikte söylediğinin farkında mıydın?
[Mouthing Words]
Sizin yanınızdayız.
Hey, what do you think about sitting in the front row and mouthing the words to me.
Hey, en önde oturmaya ne dersin? Bana sözleri oradan söyleyebilirsin.
Fez was mouthing the words.
Fez ağzıyla sözleri takip ediyor.
[Students Murmuring ] Thank you. [ Mouthing Words]
Bizimle altı hafta daha birlikte olursun Teşekkür ederim Nasısın?
[Mouthing Words] - Four!
- Dört!
[Mouthing Words] I think Tanya's giving me the signal.
Sanırım Tanya bana işaret vermeye çalışıyor.
They were mouthing your words.
Senin sözlerini söylüyorlardı.
- Can you stop mouthing my words, please?
- Ağzınla tekrar etmeyi keser misin, lütfen?
[Mouthing words]
Ben de seninle geliyorum.
" All she was really doing, of course, was mouthing my words
" Ama tabii tüm yaptığı, ben kendime...
"Mouthing bitter words,"
"Acı laflar eder,"
[Both mouthing words] Spit it out, Cruz.
Çıkar ağzındaki baklayı Cruz.
( mouthing words )
Olamaz.
[Mouthing words] ( Mr. huck ) Thank you, Amy.
Teşekkürler Amy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]