Mrs collins traduction Turc
164 traduction parallèle
- l'm fine, Mrs. Collins.
- İyiyim Bayan Collins.
Oh, hiya, Mrs. Collins.
Selam Bayan Collins.
Mrs. Bennet, my dear, Mr. Collins.
Bayan Bennet, Bu Bay Collins.
How do you do, Mrs. Collins?
Nasılsınız, Bayan Collins?
You must learn, Mrs. Collins, to draw a firm line between the deserving poor and the undeserving.
Yardımı hak eden fakir ile hak etmeyen fakiri... ayırt etmeyi öğrenmelisiniz Bayan Collins.
Then, give them half full, Mrs. Collins.
O zaman, verdiğiniz yemi azaltın, Bayan Collins.
Goodbye, Mrs. Collins.
Hoşçakalın, Bayan Collins.
Well, Mrs. Collins, you will be surprised to find someone you know dining with us this evening.
Bayan Collins, bu akşamki yemekte... başka konuklarımız da olacak.
Mrs. Collins, you know one of my nephews, I believe.
Bayan Collins, yeğenimi tanıyor olmalısınız.
A pleasure, Mrs. Collins.
Memnun oldum, Bayan Collins.
And this is another nephew, Col. Fitzwilliam, Mrs. Collins.
Bu da diğer yeğenim, Albay Fitzwilliam, Bayan Collins.
Mrs. Collins, go and talk to your husband.
Bayan Collins, gidip kocanızla ilgilenin.
For Mrs. Collins's sake, I'm glad of it.
Bayan Collins adına memnun oldum.
I'm afraid you'll have to go in alone, Mrs. Collins.
Korkarım ki siz yalnız kalacaksınız, Bayan Collins.
I was just telling Mrs. Collins how exquisitely dear Anne would have played if I had permitted her to study.
Ben de Bayan Collins'e... eğer çalışmasına izin verseydim Anne'in ne kadar... güzel piyano çalabileceğini söylüyordum.
Mrs. Collins has no pianoforte, of course, but, you're - you're very welcome to practice here everyday.
Bayan Collins'in piyanosu yok. ama, isterseniz her gün burada çalışabilirsiniz.
Mrs. Collins gave me leave to wait on you.
Bayan Collins sizi burada beklememi söylemişti.
Oh, he's fine, Mrs. Collins.
Oh, o iyi, Bayan Collins.
I think you have a nice place to live, Mrs. Collins.
Sanırım kalacak iyi bir yerin vardır, Bay Collins.
Mrs. Collins, could I come back sometime, see you again?
Bayan Collins, bir ara yine gelip, sizi görebilir miyim?
Well, I'm not sure how late I'll be, Mrs. Collins.
Şey, ne kadar gecikeceğimden emin değilim, Bayan Collins.
Get Mrs. Collins, quick!
Bayan Collins'i çağırın, çabuk!
Mrs. Collins.
Bayan Collins.
Mrs. Collins!
Bayan Collins!
Mrs. Collins?
Bayan Collins?
Well, unfortunately, Mrs. Collins, a man on parole isn't allowed to associate with men he knew in prison nor their families.
Şey, maalesef, Bayan Collins, şartlı salıverilmiş birinin hapishaneden tanıdıklarıyla veya aileleriyle ilişki kurmasına izin verilmiyor.
You heard what I told Mrs. Collins.
Bayan Collins'e söylediklerimi duymuşsun.
Just a moment, Mrs. Collins.
Bir dakika, Bayan Collins.
Now look, Mr. Brown, I didn't tell Mrs. Collins anything about this.
Şimdi bakın, Bay Brown, Bayan Collins'e bu konuda bir şey söylemedim.
Her name is Mrs. Collins to you.
Onun adı senin için Bayan Collins.
I mean, I asked Mrs. Collins from down the hall to come and sit with Daddy.
Yani, Bayan Collins'e salondan aşağı inip Babamla oturmasını rica ettim.
That must be Mrs. Collins now.
Bu şimdi Bay Collins olmalı.
Come in, Mrs. Collins.
İçeri gelin, Bayan Collins.
I want you to meet Mrs. Collins.
Bayan Collins'le tanışmanızı istiyorum.
Mr. Collins didn't pay the rent, Mrs. DeLorca did.
Dairenin kirasını Bay Collins değil, Bayan DeLorca ödemişti.
Oh, mrs. collins You did say you were nervous, didn't you?
Bayan Collins, heyecanlı olduğunuzu söylediniz, değil mi?
Oh, mrs. collins.
Bayan Collins.
Mrs. Quentin Collins, in her fashionable jeans sitting at her 18th-century rosewood desk making out menus for the week.
Bayan Quentin Collins, son moda kotunu giymiş gül ağacından yapılmış 18. yüzyıl masasında haftanın mönüsünü hazırlıyor.
Mr. and Mrs. Collins.
Bay ve Bayan Collins.
There is no longer any place in this house for Mrs. Collins.
Bayan Collins'e artık bu evde yer yok.
Oh, Mrs. Collins I thought these might brighten the room.
Bayan Collins bunlar odayı şenlendirir diye düşündüm.
Is something wrong, Mrs. Collins?
Bir sorun mu var, Bayan Collins?
What is it, Mrs. Collins?
Sorun nedir, Bayan Collins?
Mrs. Collins did you ever stop to think that perhaps you don't belong here?
Bayan Collins hiç buraya ait olmadığınızı düşündünüz mü?
Where's Mrs. Collins?
Bayan Collins nerede?
Poor Mrs. Collins.
Zavallı Bayan Collins.
Oh, that's all right, Mrs. Collins.
Ziyanı yok, Bayan Collins.
I don't know if you've noticed, Mrs. Collins, but I've actually drawn St. George in the likeness of the world's greatest tenor, Mario Lanza.
Fark ettiniz mi bilmiyorum, Bayan Collins,... ama Aziz George'u, dünyanın en büyük tenörü Mario Lanza olarak resmettim.
Has your son been kidnapped, Mrs. Collins?
Çocuğunuz mu kaçırıldı, Bayan Collins?
So I put $ 2 million cash in a Los Angeles bank... under the name of Mr. and Mrs. Tom Collins.
Bu nedenle Los Angeles'taki bir bankaya... Bay ve Bayan Tom Collins adına 2 milyon dolar yatırdım.
( MRS PHILIPS ) : Oh, Mr Collins!
Bay Collins!