Mrs tyler traduction Turc
35 traduction parallèle
I need to talk with Mrs Tyler on my own, thank you.
Bayan Tyler'la yalnız konuşmam gerek.
I haven't quite finished with Mrs Tyler yet.
Bayan Tyler'la işim henüz bitmedi.
Mrs Tyler!
Bayan Tyler.
Thank you, Mrs Tyler.
Teşekkürler, Bayan Tyler.
Mrs Tyler, is there anything I can get you?
Bayan Tyler, size getirebileceğim bir şey var mı?
Not at all, Mrs Tyler.
Mühim değil, Bayan Tyler.
What does your husband do, Mrs Tyler?
Kocanız ne iş yapar, Bayan Tyler?
- A problem, Mrs Tyler?
- Bir sorun mu var, Bayan Tyler?
I'll be back to get your money later, Mrs Tyler, when your friend has gone.
Parayı almak için, arkadaşınız gittiğinde geleceğim. Bayan Tyler.
Mrs Tyler.
Bayan Tyler.
Goodbye, Mrs Tyler.
Hoşça kalın, bayan Tyler.
I'd like to talk to Mrs Tyler when she comes in.
Bayan Tyler geldiği zamanla onunla konuşmak istiyorum.
Excuse me. Could we speak to Mrs. Tyler, please?
Pardon, Bayan Tyler ile görüşebilir miyim?
All right, Mrs Tyler.
İdare eder Bayan Tyler.
Mrs. blake, did you know 12 years ago that the adoption was not legal? Did you know about the death of Tyler's mother?
Bayan Blake, 12 yıl önce evlatlık işlemlerinin yasal olmadığını Tyler'ın annesinin ölümünü biliyor muydunuz?
I've read several of your travel guides, Mrs. Tyler.
Bir kaç seyahat rehberi yazmıştım, Bayan Tyler.
Thank you, Mrs. Tyler. I'd love to stay.
Teşekkür ederim, Bayan Tyler.
Thank you for your cooperation, Mrs. Tyler.
İşbirliğiniz için teşekkürler, Bayan Tyler.
Jacob, I'm Sheriff Tyler, and this is Mrs. LaHaye.
Jacob, Ben Şeriff Tyler, ve bu da Bayan LaHaye.
- Kathryn Tyler, Mrs. Wymer.
- Ben Kathryn Tyler Bayan Wymer. - Evet.
Mrs. Tyler, I'd like to introduce Emmett.
Bayan Tyler, Sizi Emmett'le tanıştırmak istiyorum.
Mrs. Lefcourt, does Dean have a place that he likes to take Tyler?
Bayan Lefcourt, Dean'in Tyler'ı götürmüş olabileceği bir yer biliyor musunuz?
Mrs. Tyler.
Başla. Bak bakalım, neler oluyor? BAYAN TYLER
That's the deal, Mrs. Tyler. You use it or not.
- Anlaşma böyle, Bayan Tyler.
Mrs. Tyler... And my husband, he's well now, right, and the Alzheimer's is all gone, right? Mrs. Tyler... He can come home now.
- Bayan Tyler... - Kocam şimdi iyi, değil mi? Alzaymır'ı tamamen geçti, değil mi?
So, you're not going to do it? No. You wouldn't be sitting here asking me about your husband's Alzheimer's if you had. Mrs. Tyler.
- Bayan Tyler...
Well, thank you, Mrs. Tyler.
Pekâlâ.
Tyler's mother, Mrs. Lee.
Tyler'ın annesi, Bayan Lee.
He grabs Tyler and tries to put him up against the wall... that's when Mrs. Lee grabbed Tyler's gun and whacked him over the head.
Tyler'ı yakaladı ve onu duvara karşı koymaya çalıştı bu Bayan Lee'nin, Tyler'ın silahını alıp kafasına vurduğu zaman oluyordu.
Mrs. Tyler, I promise you, we're gonna do everything in our power to find the person who did this to her.
Bayan Tyler, kızınıza bunu yapan kişiyi bulmak için bütün gücümüzle çalışacağımıza söz veriyorum.
Now, Mrs. Tyler was under the impression it was a lot of money.
Bayan Tyler kızına düşen payın oldukça büyük olduğu izlenimine kapılmış.
Mrs. Tyler.
Bayan Tyler.
Father, Mrs. Tyler says it's time to turn the room over for dinner.
Baba, Bayan Tyler odayı yemek için hazırlamanın vakti geldiğini söyledi.
Please ask Mrs. Tyler to arrange a room for our guests to retire to in the interim.
Bayan Tyler'dan misafirlerin geçici olarak dinlenebileceği bir oda ayarlamasını iste.
Oh, Dr. Tyler, I have the blood work on Mrs. Chen.
Dr. Tyler, Bayan Chen'in kan tahlilini aldım.