Mud traduction Turc
3,883 traduction parallèle
One day, you are tracking your quarry through the grass, and the rocks, and the mud, and the rain, and the snow, and finally you see your prize bull right in the sights and snap!
Bir gün avını çimlerde, taşlar arasında yağmur, çamur, kar içinde takip edersin ve nihayet ödülünü tam karşında görürsün ve kopar!
It's not even water. Just mud, really.
Su bile değil, çamur aslında.
Oh, you got mud in my mane.
- Yeleme çamur sıçrattın.
You got mud in my girl's mane?
- Sevgilimin yelesine çamur mu sıçrattın?
Well, you're going to get mud, you're going to change.
Çamura bulanacaksın, değişeceksin.
It's so thick, it tastes like lukewarm mud.
Bu çok koyu, tadı çamur gibi.
Just the mud for you then?
Sadece kahve mi?
I think I got stuck with some mud or something.
Çamura falan basmışım galiba.
Oh, that reverb... what it is is, it's mud.
Yankı demek... Bu bir çamur atma...
Mud, come here, you're so curious, huh?
Mud, buraya gel. Çok meraklısın, değil mi?
Mud, go home now!
Mud, hemen eve gel!
Mud, go home now, quick!
Mud, hemen eve gel, çabuk!
It rained and the mud sealed it tight.
Yağmur yağınca çamur orayı kapatmış.
- Hackus, it's mud.
Haggis, bu çamur.
Okay, look up large mud huts.
Geniş kulübelere bak.
No, we knew we had to drag him through the mud, make it seem legit.
Ona da şaka yapmalıydık ki gerçekçi gözüksün. Harikaydı, harikaydı.
30 kilos of dirt and mud.
30 kiloluk pislik ve çamur.
Right there in the mud and shit, I didn't even notice.
O kadar toz toprak içinde, Onu farketmedim bile
True, but we're all slow when we're thigh high deep in mud.
Doğru ama böyle çamura gömülmüşken hepimiz yavaşız.
This isn't a mud hole.
Burası çamur çukuru değil.
I bled in the mud for our family.
Ben ailemiz için çamura gömüldüm.
They're just a bunch of sticks in the mud.
Onlar eğlenceden ne anlar ki?
- So long mud-stickers.
- Görüşürüz zevksizler.
Well, if I have to drag you off this godforsaken patch of mud inch by inch,
Bu kahrolası çamur çukurundan seni yavaş yavaş sürüklemem gerekse de..
You know, I found him face-first in the mud hiding like a coward.
Onu bir korkak gibi yüzünü çamura gizlemiş halde buldum.
How do you know my wife again there, Mud Stuffing?
Karımı nereden tanıyorsun, Baygın?
Both Mr. Meyers and Mr. Pendrick had mud spatter on their pants.
Hem Bay Meyers'in, hem de Bay Pendrick'in paçalarında çamur kalıntıları vardı.
I made a joke the other day... That his mom and I should settle it in one big mud wrestling contest.
Geçen gün, annesiyle çamur güreşi yapıp kozlarımızı paylaşalım diye
- Mud wrestling?
- Çamur güreşi mi?
It's real old. It's been sinking in the mud forever.
Çok eski, çamurlar içinde kalmış.
All this mud can be removed and put here
Tüm bu toprak kaldırılıp, şuraya konacak.
You could terraform this entire mud ball all over again and nothing would change that.
Tüm bu çamur topağını tekrar tekrar şekillendirebilirsin. Bu durumu hiçbir şey değiştiremez.
Looks like someone's trying to take your place as the Avatar's stick-in-the-mud mentor.
Avatar'ın u-yu-şuk eğitmeni olarak birisi yerini kapmaya çalışıyor gibi.
I lived 10,000 lifetimes before the first of your kind crawled out of the mud.
10.000 yaşam döngüsü süresidir hayattayım ben. Türünüzün ataları çamurdan sürünerek çıkmadan öncesinden.
I always get pigeonholed as this nerdy, type "A" stick-in-the-mud.
Şu örümcek kafalı ve modası geçmişliğim yüzünden hep göz ardı edilirdim.
Just move through mud. Keep the lower back drawn down, navel into the spine.
Vücudumuzun altını zorlamadan, omurgamızı güçlendirerek.
It's the color of mud.
Çamur rengi.
" It's covered in grass and dirt and mud.
"Çimle, pislikle ve çamurla kaplandı."
They were covered in mud.
Çamur içindeler.
And if Hank hadn't been such a dick-in-the-mud, then he and Karen would still be together, which means that Karen and I wouldn't be a couple of pathetic 40-something roommates right now!
Hank bu kadar pislik biri olmasaydı hala Karen'la birlikte olurlardı ki bu durumda Karen'la ben, 40'lı yaşlarda acınası ev arkadaşları olmazdık!
There will be plenty of mud.
Çok çamur olur.
It's called The Mud Puddle Test.
Çamurlu su birikintisi testi.
Pete, are you like, pushing all your dates into mud puddles?
Tüm çıktığın kızları çamurlu suyun içine mi ittiriyorsun Pete?
Me and my brother used to make these monster pies, full of like mud, and dirt and rocks, and we'd cook them in the sun, and then we'd leave them out overnight so the monsters would eat them instead of eating us. - Here?
- Burada mı?
She really found the mud, didn't she?
Gerçekten çamura bulandı, değil mi?
♪ You got mud on your face, you big disgrace ♪
* Yüzündeki çamur, büyük hayal kırıklığı *
♪ You got mud on your face
* Yüzündeki çamur, büyük hayal kırıklığı *
It's us that has the machine guns now. And it's them that's in the mud.
Makineli tüfekleri elinde tutan bizleriz, batağa düşmüş olanlar da onlar.
Try and get all that smoke and mud out of your head, eh.
- Tüm bu kötü şeyleri kafandan atmaya çalış, tamam mı?
There's some worried mud.
Şurada da kaygılı çamur var.
Like a car in mud.
Tıpkı çamurdaki araba gibi.