Mueller traduction Turc
517 traduction parallèle
They are going through Mueller Street! "
"Müller Caddesinden intikal ediyorlar!"
" In Mueller Street we suddenly could not get any further!
" Müller Caddesindeyken bir anda kalakaldık!
You, Mueller, you know how much you are needed?
Sen, Mueller, sana ne çok ihtiyaç duyulduğunu bilmiyor musun?
You won a medal that time, Mueller.
İşte bir madalya kazandın, Mueller.
I understand, Mueller.
Anlıyorum, Mueller.
Take my boots home for Mueller.
Çizmelerimi Mueller'in giymesi için götür.
Mueller.
Mueller.
Mueller and three others wounded... and one in the madhouse.
üç subay, dokuz ölü, Muller ile üç kişi yaralı ve bir kişi tımarhanede.
- Mueller III.
- Üçüncü Mueller.
Mueller III.
Üçüncü Mueller.
Third... they had three Muellers in their army.
Üçüncü... ordularında üç tane Mueller var.
He is a thug in the employ of a Nazi agent, a man named Mueller, operating in Sofia.
Müller adlı Nazi ajanı için çalışan bir katil. Sofya da faaliyet gösteriyor.
I thought you said his name was Mueller?
Adının Müller olduğunu sanıyordum.
Mueller is his employer.
Müller işvereni.
We know a week ago Mueller got in touch with Banat.
Müller'in bir hafta önce Banat'la temasa geçtiğini biliyoruz.
I only know one. His name is Mueller or Miller or something...
Tek bildiğim bir tanesinin adı Mueller ya da Miller gibi bir şey.
I wonder if your name happens to be Mueller.
Merak ediyorum, adın Müller olabilir mi acaba?
I am Mueller.
Müller benim.
Did you know that Mueller was aboard?
Müller'in gemide olduğunu biliyor muydun?
I didn't know it was Mueller, until I saw him talking to Banat.
Banat'la konuştuğunu görene dek onun Müller olduğunu anlamamıştım.
Mueller wants me to lay low in some sort of private hospital for awhile.
Müller bir süre özel bir hastanede yatmamı istiyor.
You must go back to Mueller. You must tell him you agree to his suggestion.
Müller'e gitmeli ve teklifini kabul ettiğini söylemelisin.
Now tonight after you have seen Mueller, you must go to your cabin and lock yourself in. - All right.
Bu gece, Müller'le görüştükten sonra kamarana dönüp kapını kilitleyeceksin.
Mueller and Banat will have to wait for you on the dock.
Müller ve Banat seni güvertede bekliyor olacak.
This is Capt. Mueller and It. Brundt of our Special Investigation Squad.
Özel Araştırma Timinden Yüzbaşı Mueller ve Teğmen Brundt'ı takdim edeyim.
- Find something, Mueller?
- Bir şey buldun mu, Mueller?
I'll never forget old Mueller at the cathedral.
Katedraldeki yaşlı Mueller'ı hiç unutmayacağım.
- Mueller, you're a thief.
- Mueller, sen bir hırsızsın.
Mueller, when's the next sub due in?
Mueller, Sonraki denizaltı ne zaman dönüyor?
What about that, Mueller?
O nedir, Mueller?
Get out, Mueller.
Çık dışarı, Mueller.
"One down, 20 fish to go." Signed, Kraut Mueller.
"20 atış, 1 isabet." İmza, Kraut Mueller.
- Mueller, you're a damn fool.
- Mueller, Sen kahrolası bir zavallısın.
The Akikaze never misses, Mueller.
Akikaze ıskalamaz, Mueller.
Of seamen Jessie Warner, Kraut Mueller...
Jessie Warner, Kraut Mueller ve diğerlerine en içten üzüntülerimizi yolluyoruz.
- Kraut Mueller?
- Kraut Mueller?
Did you ever sign your name "Kraut" Mueller?
"Kraut" Mueller ismini kullandın mı?
Lt. Mueller gave the order to fetch somebody from the camp.
Teğmen Mueller, kamptan birisini almam için emir verdi.
OH, YOU HAVE NERVES, MULLER.
Gerginsin, Mueller.
YOU HAVE SENTIMENT, MULLER, BUT NO BRAINS.
Duygusalsın, Mueller, ama beyinsizsin.
Thank you, Mueller.
Teşekkür ederim, Mueller.
My name is Kurt Mueller.
Adım Kurt Mueller.
Miss Page and Miss Mueller.
Bayan Page and Bayan Mueller.
Miss Mueller is the daughter of Mr. Mueller, who owns the lodge at Lake Wakapoogee.
Bayan Mueller Bay. Mueller in kızıdır Wakapoogee gölündeki av köşkünün sahibi
Miss Mueller, thank you very much. It was a pleasure.
Bayan Mueller, çok teşekkür ederim.
And Miss Mueller happened to come by and find you?
Ve bayan Mueller geçiyor bulundu ve seni böyle buldu.
Stanley this is Professor Mueller.
Stanley bu Profesör Mueller.
Professor Mueller is also a collector of priceless antiques.
Profesör Mueller antika koleksiyoncusudur.
And Captain Mueller is a man of such experience.
Kaptan Mueller çok deneyimli bir adam.
Sir, Captain Mueller is here to see you, and he's impatient.
Kaptan Mueller sizi görmek için sabırsızlanıyor efendim.
Ask Captain Mueller to come in.
Kaptan Mueller'e içeri gelmesini söyleyin.