Mushroom traduction Turc
806 traduction parallèle
You could be eating braised lamb with a wild-mushroom ragout while this place becomes a laundromat for your money.
Vahşi mantar yahnisi ile kızarmış kuzu yiyor olacaksın. Burası da senin kirli paranı akladığın mekan olacak.
One of them opens his umbrella to compare its size with the mushroom, but the umbrella suddenly takes root and transforming itself into a mushroom starts growing attaining gigantic proportions.
İçlerinden birisi, şemsiyesiyle mantarın boyutunu karşılaştırır. Fakat şemsiye birden kök salar, yavaş yavaş devasa boyutlu bir mantara dönüşür.
The mushroom.
- Mantar.
Fried mushrooms, boiled mushrooms, mushroom soup.
Mantar kızartması, mantar haşlaması, mantar çorbası, her yerde mantar var.
If we go on like this, Harry Junior will be a mushroom.
Küçük Harry'miz çocuk yerine mantar olacak.
Anybody suggested to me that this Gladys Glover thing... was gonna mushroom like this, I wouldn't have believed it.
Eğer birisi bana bu Gladys Glover'ın bir furya olacağını söyleseydi inanmazdım.
How would you like to have a mushroom omelette and apple fritters for breakfast?
Kahvaltıda mantarlı omlet ve elmalı gözlemeye ne dersiniz?
A mushroom omelette?
Mantarlı omlet mi?
The mushroom spawns in the wheat.
Mantar buğdayda ürer.
Mushroom steak, mushroom soup, mushroom hash.
Mantar sote, mantar çorbası, mantar yemeği.
Here's some hot mushroom porridge for you, Sir Oliver.
Size biraz, sıcak mantar çorbası getirdim, Sir Oliver.
Mushroom soup, curried duck and rice and apple pie,
Mantar çorbası, körili ördek, pilav ve elmalı turta.
- Mushroom soup out of a can?
- Konserve mantar çorbası mı?
Such a cometary impact and fireball simulates all the effects of a 15-megaton nuclear burst including the mushroom cloud, with one exception :
Böyle bir kuyruklu yıldız çarpması ve ateş topu 15 megatonluk bir nükleer patlamanın mantar şekilli bulut da dahil tüm etkilerini gösterir, bir tanesi hariç :
MATANGO ( ATTACK OF THE MUSHROOM PEOPLE )
MATANGO MANTAR ADAMLARIN İSTİLASI
It's some kind of giant mushroom!
Bunlar dev mantarlar!
Matango... a kind of mushroom.
Matango, bir tür mantar kültürü.
However, the mushroom should not be touched.
Nasılsa mantarlara dokunamıyoruz.
I should have told you that once you eat the mushrooms, you become a mushroom.
Sanırım mantar yediğinde, bir süre sonra mantara dönüştüğünü söylemeyi unuttum.
You'd turn into a mushroom!
- Mantara mı dönüşmek istiyorsun sen.
They're already half-mushroom!
Zaten yarı insan, yarı mantar gibiler.
Ι bought chicken chasseur in a Ιight mushroom sauce.
Avcı soslu tavukla az mantar sosu.
I brought you some mushroom soup and some hot biscuits.
Sana biraz mantar çorbası ve sıcak kurabiye getirdim.
Maybe Charlotte'll drop by, bring me some mushroom soup.
Belki Charlotte arada bir uğrayıp mantar çorbası getirir.
The truffle is a mushroom!
Trüf mantardır!
Repeat after me, mushroom!
Tekrar et, mantar!
We may all go up in a mushroom.
Hepimiz havaya uçabiliriz.
A carcass full of memory banks who should be squatting on a mushroom instead of passing himself off as a man?
Erkek rolü oynayacağına, bir mantarın üzerine çökmesi gereken bir hafıza bankası enkazı.
Every summer, I say that and I buy oodles of suntan lotion and at the end of the summer, I'm still just as pale as a mushroom.
Her yaz böyle söylüyor ve yığınla güneş losyonu alıyorum ancak yaz sonunda yine hayalet gibi solgun oluyorum.
And if you're not at your table spot on seven You miss your bowl Of campbell's cream of mushroom soup
Masanda değilsen uluslararası mutfak menüsünde ilk yemek olan mantar çorba şansını kaçırırsın.
- Yes, sir, that's a good mushroom.
Evet, bu iyi bir mantar. Gördün mü?
Have you ever picked a poisonous mushroom?
Hiç zehirli mantar topladın mı?
If you're not sure that a mushroom is good, don't pick it.
Eğer bir mantardan emin değilsen, toplama.
Because if it's bad, and you eat it, it's your last mushroom and your last everything else.
Eğer kötüyse ve sen de toplayıp yersen, bu senin son mantarın olur, bu sondur.
What he called "the mushroom garden" is up there.
Ona mantar bahçesi derdi.
Caesar's mushroom grows there.
- Neden? Orada Chanterelleler yetişir.
Tortellini in cream-and-mushroom sauce!
Tortellini içine krem ve mantar sosu!
The Cross was a mushroom and the mushroom was also the Tree of Good and Evil.
Geçiş bir mantardı. Mantar da iyi ve kötünün ağacıydı.
In the end, when lode fell of the sky. Irresistible, unimaginable. in mushroom form.
Fakat sonunda başlarına yukarıdan gelecek olan karşı konulamaz hayâl edilemez mantara benzeyen bir şeydi.
Watch that mushroom-shaped rock.
Şu mantar şeklindeki kayaya bakın.
The fried mushroom looks terribly interesting.
Kızarmış mantar oldukça ilginç görünüyor.
Top grade tenderloin from the grill and pine mushroom soup.
Kömürde pişmiş sığır etli biftek ve mantar çorbası.
And then she lifted the mushroom onto her fork and held it out for him to take.
# Sonra, kendi çatalıyla mantarı kaldırdı... #... yemesi için kocasına uzattı.
James may not wear a white mushroom hat, but he's got a white mushroom heart.
James'in beyaz mantar gibi bir şapkası olmasa da, beyaz mantar gibi bir kalbi var.
Mushroom omelet.
Mantarlı omlet.
Treacherous road like fresh mushroom.
Yanïltïcï yol taze mantar gibi.
Not finish mushroom story.
Mantar hikayesi bitmedi.
Deer under mushroom sauce!
Mantar sosu altında geyik!
She cackled again and transformed the little boy into a mushroom and his sister into a snail.
Cadı yeniden kahkaha atmış ve küçük çocuğu bir mantara, kız kardeşini de, bir salyangoza çevirmiş.
And he, the mushroom allowed her to eat of him.
Ve mantar olan çocuk, kızın kendisini yemesine izin vermiş.
Give me a mushroom sandwich.
Mantarlı sandviç istiyorum.