English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / Mutiny

Mutiny traduction Turc

830 traduction parallèle
Sure, and be arrested for mutiny as soon as we reach port.
Tabi ya, limana yaklaşır yaklaşmaz isyan çıkarmaktan tutuklanalım.
- About that mutiny, I...
- Şu isyan hakkında, ben...
It appears I have a mutiny on my hands.
Sanırım bir isyankar sayılıyorum.
Yes, mutiny!
Evet!
Mutiny?
İsyan mı?
You know, there are five other men onboard who refused to take part in the mutiny.
Biliyorsun, isyana katılmayı reddeden 5 adam daha var.
From now on, they'll spell mutiny with my name.
Bundan böyle, isyan sözcüğü benim adımla anılacak.
We took no part in the mutiny.
İsyana katılmadık.
- Mutiny.
Neden? - İsyan.
Mutiny and piracy will be rampant in the fleet.
İsyan ve korsanlık sarar filoyu.
On the 15th day of September, 1792 for mutiny on His Majesty's ship, Bounty.
15 Eylül 1792, dava konusu Majestelerinin gemisi Bounty'de isyan.
A motive for the mutiny.
İsyanın nedenini.
It had nothing to do with mutiny.
İsyanla ilgili değildi.
They were friends before the mutiny.
İsyandan önce dosttular.
They remained friends after the mutiny.
İsyandan sonra da dost kaldılar.
I can only say again to this court, I am not guilty of mutiny.
Mahkemeye isyancı olmadığımı söylüyorum.
Captain Bligh, you've told your story of mutiny on the Bounty.
Kaptan Bligh, Bounty'deki isyanı anlattınız.
I don't try to justify his crime, his mutiny but I condemn the tyranny that drove him to it.
Suçunu, isyanını haklı çıkarmaya çalışmıyorum onu buna iten zorbalığı lanetliyorum.
You got mutiny on board.
Gemide isyan çıktı.
The one-eyed terror of the Mississippi, and if you don't dig for treasure, that's committing'mutiny.
Mississipi'nin tek gözlü dehşeti! Ve eğer define için kazı yapmazsan bu, isyana kalkışmaktır.
I'm sick of committing'mutiny.
İsyana kalkışmaktan bıkmışım.
What do you want to do, start the Indian Mutiny again?
Ne istiyorsun, Hint Ayaklanmasını yeniden başlatmak mı?
Do you wanna commit mutiny?
Emre karşı mı geliyorsun?
Benji boy, this is mutiny
Benji oğlum, bu isyandır
You've got a mutiny on your hands.
Önünde bir isyan var.
You're inciting my men to mutiny.
Adamlarımı isyana kışkırtıyorsunuz.
Surely you don't anticipate mutiny?
İsyana fırsat vermek istemediğiniz belli.
Did Silver give any hint when he meant to start the mutiny?
Silver, isyanın ne zaman başlayacağıyla ilgili bir ipucu verdi mi?
And does that clear you of the crime of mutiny?
Peki bu ayaklanma suçunu temizler mi?
Here, quite confounded with this mutiny.
Burada. Donakalmış şaşkınlıktan.
If I were disposed to stir your hearts and minds to mutiny and rage,
Ben yüreklerinizi, kafalarınızı azdıracak, ayaklandıracak bir insan olsaydım,..
Good friends, sweet friends, let me not stir you up to such a sudden flood of mutiny.
Dostlar! Canım kardeşlerim! Sizi böyle birden isyana sürüklemiş duruma sokmayın beni.
But were I Brutus, and Brutus Antony, there were an Antony would ruffle up your spirits, and put a tongue in every wound of Caesar that should move the stones of Rome to rise and mutiny.
Ama ben Brutus olsaydım, ya da Brutus Antonius'un yerinde olaydı öyle bir Antonius olurdu ki akıllarınızı başlarınızdan alır Sezar'ın her bir yarasını bir dile çevirip Roma'nın taşlarını yerinden oynatır, ayaklandırırdı sizi!
We'll mutiny!
- Ayaklanacağız!
- Yet hear me, countrymen! - We'll mutiny! Yet hear me speak!
Ama dinleyin yurttaşlar, beni dinleyin önce!
I won't try any one-man mutiny... yet.
Tek kişilik bir isyan başlatmayacağım. Henüz.
Charge : mutiny.
Suç : isyan çıkarmak. Steven Maryk, Yüzbaşı, Birleşik Devletler Donanmasına ait Caine gemisinde görev yaparken, 31 Temmuz 1944, tarihinde Binbaşı Queeg'i bilerek ve isteyerek görevinden almıştır. Tanım :
- That the removal of Lt. Commander Queeg was not justified. - - And consequently, constituted a mutiny.
Bu olayın aslında bir görevden alma değil, isyan olduğunu kanıtlayacağız.
Didn't you realise - - The seriousness of Queeg's warning about collusion in mutiny?
Queeg'in size isyan konusunda yaptığı uyarının ciddiyetini kavrayabildiniz mi?
On board the flagship I told him the log didn't justify such action. - - And that we'd be charged with mutiny.
Amiral Gemisinde ona bu notların yetersiz kalacağını ve bizi isyancılıkla suçlayacaklarını söyledim.
- You knew enough to commit mutiny.
- Ama bu yüzden isyan çıkardınız.
Here's to the real author of "The Caine Mutiny".
"Denizde İsyan" ın gerçek yazarına içelim.
Mutiny.
Gemide isyan.
As I returned to the Castle after rushing Fujimaki's mutiny, I saw an evil spirit in Spider's Forest.
Fujimaki'nin isyanını bastırıp kaleye dönüyordum ki Örümcek Ormanı'nda bir ruha rastladım.
They prepare the mutiny in the city.
Onlar şehrin her yerinde isyan hazırlıyorlar.
Every minute now, the mutiny may happen in the city!
Artık her dakika, kentte isyan gerçekleşebilir!
We'll start the mutiny in 2 hours.
2 saat içinde isyan başlatacağız!
We'd all be called up for mutiny.
İsyana teşvike girer.
Ah, my little lambs, we'll play a game of Mutiny on the Bounty!
Benim atalarım isyan çıkartanların haddini bildirdiler!
- Mutiny?
- İsyan mı?
- You'll hang for mutiny.
- İsyan suçuyla asılacaksınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]