My associate traduction Turc
796 traduction parallèle
- He's my associate on this expedition.
- Bu yolculukta bana eşlik ediyor.
This is my associate Doctor Watson.
- Memnun oldum, efendim.
- You know my associate, Mr. Seeley.
- Ortağım Seeley'yi tanıyorsun.
My associate here said you'd taken up dresses, so I had to see for myself.
Bana bahsettiğinde yeniden seni görmek istedim.
And my associate, Barney Grau.
Ve yardımcım, Barney Grau.
My associate, Monsieur Erique.
- Ortağım Bay Enrique.
Uh... My associate, Jacquot.
- Yardımcım, Jacquot.
My Cohen is my associate.
Bay Cohen ortağımdır.
Oh, I'm terribly sorry. This is my associate Miss Reed.
Bu, ortağım Bayan Reed.
That's not me, it's my associate.
Beni değil, iş arkadaşımı.
No, the end of a beautiful friendship. My associate, Ms. Roxie Ames she's decided to take her talents elsewhere.
Hayır, iyi bir dostluğun sona ermesini Ortağım, Bayan Roxie Ames yeteneklerini başka bir yerde kullanmaya karar verdi.
From the time you left London my associate and I have followed your every move.
Londra'dan ayrıldığın günden beri ben ve ortağım peşini bırakmadık.
Ulla, I want you to meet my associate and partner Mr. Leo Bloom.
Ulla, seni ortağım ve çalışma arkadaşım Leo Bloom'la tanıştırayım.
This is my associate, Mr. Bloom.
Bu da ortağım, Bay Bloom.
Another drink for myself my associate, Mr. Bloom...
Bana ve ortağım Bay Bloom'a birer içki daha.
Herr Belzig, may I introduce my associate Comrade Pruss.
Herr Belzig size ortağımı tanıştırayım, Yoldaş Pruss.
My associate will be at your hotel in half an hour.
Ortaklarım yarım saat içinde otelinizde olabilirler.
My associate prefers to present his proposition to you personally.
Ortaklarım tekliflerini bizzat şahsınıza söylemeyi tercih ediyorlar.
... aspects of the Algernon-Gordon effect... which my associate will cover.
... üzerinde çalıştığı Algernon-Gordon Etkisi'nin bakış açısına değinecek.
I want to talk to my associate.
- Tamam tatlım.
My associate and I were here buying drugs.
Lisansım var ve ilaçlarımı buradan alırım.
- My associate must leave.
- Ortağım gitmeli.
I would like to get a message to my associate.
Ortağıma bir mesaj göndermek istiyorum.
- This is my associate.
- Bu da iş arkadaşım.
My name is D.J. Giles, and this is my associate, Mr. Ezra Parker.
- Adım D.J.Giles, bu da ortağım Bay Ezra Parker.
I believe you've met my associate, Mr. Potter.
Yardımcım ile tanıştığını sanıyorum, Bay Potter.
My associate, Dr Stephanie Branton, and I are ready to answer your questions.
Yardımcım Dr Stephanie Branton ve ben sorularınızı cevaplamaya hazırız.
Sorry, but I want to speak to my associate alone.
Üzgünüm ; ama ortağımla yalnız konuşmak istiyorum.
Miss Rosenblum is my associate.
Bayan Rosenblum ortağım.
This is my associate, Dr. Anita Borden.
Bu benim meslektaşım, Dr. Anita Borden.
But these twins, or perhaps I should say triplets, because I believe my associate saw another, were like the same people, but brought up with different languages.
Ama bu ikizler ya da belki üçüzler demeliyim, çünkü yardımcım bir tane daha görmüş olabilir. Onlar sanki aynı insan ama farklı lisanlar ile yetişmişler.
My associate, dr. Watson.
Meslektaşım Dr. Watson.
And my associate, dr. Watson.
- Ve meslektaşım Dr. Watson.
Let me introduce you to my associate.
Size ortağımı takdim edeyim.
Ask my associate.
Ortağıma sor?
With the permission of the court and of my friends for the defense and their experienced associate brought from the city of New York I'll reverse the usual order of procedure and instead of establishing the crime itself first establish the whereabouts of the accused during the commission thereof.
Mahkemenin ve savunma avukatlarının ve onların ta New York'tan gelen deneyimli meslektaşlarının izniyle süreci tersten başlatacak ve suçun tespitini yapmak yerine suçlananların olay günü bulundukları yeri tespit etmeye çalışacağım.
Dr. Tobel, this is my friend and associate and as you may observed my watchdog, Dr. Watson.
Dr. Tobel, bu benim arkadaşım, meslektaşım ve gördüğünüz gibi koruyucum, Dr. Watson.
May I introduce my friend and associate, Dr. Watson?
Dostum ve ortağım Dr. Watson'ı tanıtmış mıydım?
A business associate of my mother's.
Kim o? Annemin iş yaptığı biri.
I took the liberty of bringing my business associate, Oscar McGuire.
İş ortağım Oscar McGuire'ı da yanımda getirdim.
I don't care for my wife to associate with an associate of criminals.
Eşimin suçluların arkadaşı ile arkadaşlık etmesinden hoşlanmam.
With whom else should I associate... if not with men of my own profession.
Yargıçları tanıyor musunuz? Düşmanı tanımak gerek değil mi?
I passed my finals and got a teaching job, and Andreas became an associate professor.
Sınavlarımı verdim ve öğretmenliğe başladım. Andreas da doçentliğe yükselmişti.
My name is on the masthead as associate editor.
Sadece öyle görünüyor ki, bunu defalarca izlemek seni sadece daha kötü hale getirecek.
My dear, I am Dr. Herbert Lyutak, a valuable associate of the Police.
Canım ben Dr. Herbert Lyutak'ım, Polis'in değerli bir iş ortağıyım.
We raised him ourselves. My wife and associate, Margaret Anderson and I, have spent the major part of the last 4 years... living with him, feeding him, teaching him.
Karım ve çalışma arkadaşım Margaret ve ben son 4 yılı onunla yaşayarak, onu besleyerek ve eğiterek geçirdik.
And my old friend and associate from Florida Mr Hyman Roth.
Ve Florida'dan eski dostumuz ve ortağımız Bay Hyman Roth.
I wrote in my letter that they shouldn't associate with immoral people.
Ahlaksız insanlarla ilişkilerini kesmelerini yazdım.
The people you associate with, my dear!
Yanındaki insanlar sevgilim!
This is my lawyer, Sam Haywood, and his associate, Merrill Grant.
Bu benim avukatım Sam Haywood, bu da yardımcısı Merril Grant.
'Do not associate with Me aught, and purify my House for those who make the circuit and stand to pray and bow and prostrate themselves'. "
...'Bana hiçbir şeyi eş tutma,... tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rükû ve secdeye varanlar için evimi temiz tut. "