English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / My loss

My loss traduction Turc

641 traduction parallèle
- We... We were just wiping out my loss.
- Sadece borcumu sıfırlamaya çalışıyorduk.
You think more of your personal battle with Miles than you do with my loss, don't you?
Evet, biliyorum. Asıl önemli olan,... senin Miles ile olan kişisel savaşın,... benim kayıplarım değil,... öyle mi?
I'd like you all to toast my loss and my gain.
Birlikte kadeh kaldıralım. Hem kaybettiğime hem de kazandığıma.
Mr. Sloan, my loss is much more than $ 700.
Bay Sloan, kaybım 700'den çok daha fazla.
- I'm sure it's my loss.
- Eminim benim kaybımdır.
As for my loss...
Kaybıma gelince...
No, I will not kill you, because your death would be my loss.
Seni öldürmeyeceğim. Çünkü sen ölürsen ben kaybederim.
You have thieves here you must compensate my loss
Hırsızları barındırıyorsun, Kaybımı telafi etmelisin
Although it's rotten luck I can still recover my loss You...
Her nekadar hapı yutsamda... gene de kazanma şansım hala var ne...
For the same reason that it felt to my loss... to take part in great events. my past now cuffs me off from chances of action.
Mühim olayların bir parçası olmamı sağlayan aynı sebeplerden dolayı,... şimdi de geçmişim beni eyleme geçme şansından alıkoymaktadır.
For all my loss
Tüm zararım için mi?
And now, when I see that no one knows "who drinks and who pays", I will take the justice in my hands and make up for my loss, or die!
Baktım, kimin eli kimin cebinde belli değil, ben de kendi adaletimi kendim bulurum, kaybımı böyle tazmin ederim, yoksa açlıktan öleceğiz, dedim.
Well, naturally I felt rather abandoned and mourned my loss.
Ee, doğal olarak terkedilmiş hissettim ve kaybım için yas tuttum.
My loss. Have fun.
benim kaybım. iyi eylenceler.
Deep down, I'm sure for a long time I'll wonder if maybe this isn't my loss.
İçimden, uzun zaman, bunun belki de benim kaybım olabileceğini düşüneceğim.
A document has been stolen from my private dispatch box and when I discovered my loss, which was at eight o'clock this morning,
Kendi özel evrak çantamdan bir belge çalındı. Bu sabah saat 8 : 00'de çalındığının farkına varınca, hemen Başbakana haber verdim.
It isn't the sea that makes me sick, it's the loss of my typewriter.
Deniz tutmasından ziyade daktilomu kaybetmekten dolayı.
Since the loss of my family, I seem to have awakened from a dream.
Ailemi kaybettikten sonra, bir rüyadan uyanmış gibi oldum.
Well, her loss is my gain.
Bu işten ben kazançlı çıkacağım.
" and I detest all my sins because I dread the loss of Heaven...
" ve tüm günahlarımdan sıyrılıyorum çünkü cenneti kaybetmekten...
You must pay me back for the loss of my beautiful car.
Güzelim arabamın bedelini ödemelisin bana.
My wares must be at a loss to find themselves in such a noble manor.
Böylesine asil bir malikanede kendilerini değersiz hissediyor olmalılar.
Instead of mourning the loss of my job, I thought of you.
İş için yas tutmak yerine de, seni düşündüm.
My husband lost his life to get the crown... and often up and down my sons were tossed... for me to joy or weep their gain and loss.
Kocam taç peşinde koşarken canından oldu, oğullarımın hayatı iniş çıkışlarla geçti, kâh sevindim, kâh yerindim onlarla birlikte.
Well, the evening wasn't a total loss, for I got my back washed and also received a very good job offer.
Şey, akşam tam bir kayıp değildi, çünkü sırtımı yıkattım ve de çok iyi bir teklif aldım.
There are men like me no more. A loss for my dead wife.
Karım öldüğünden beri bir türlü kendime gelemedim.
As you can well understand, gentlemen, my... my wife is prostrate over the loss of this dear and wonderful girl
Çok iyi anlayacağınız gibi beyler.. karım, kendi kızı gibi sevdiği bu sevimli ve harika kızın kaybından ötürü bitkin düşmüş durumda
The only destruction I fear is the loss of my Sophie.
Beni mahvedecek tek şey Sophie'mi kaybetmek olur.
"I searched high and Iow and all around me, " at a loss to know what happened to my army. "
"Her yere baktım, ordumu aradım, fakat onlara ne olduğunu bulamadım."
Death, wounds, the loss of my family, nothing frightens me.
Ölüm, yaralar, ailemin kaybı, hiçbir şey beni korkutmuyor.
I'm kind of at a loss without my cane.
Bastonum olmadan kaybolmuş gibiyim.
I appreciate it. Once again, my deepest sympathies on your loss.
Olanlar bunlardı, sekreteri öyle düşünüyor, takılar dışında.
Chang Fu restaurant and its vicinity from now on as my repayment for your loss how about that?
kaybettiğin zamanın karşılığı olarak, ne dersin?
When someone in my position suffers a tragic loss, madam, one has to think of one's future employment.
Benim konumumdaki biri trajik bir kayba uğramışsa, madam, gelecekteki işini düşünmek zorundadır.
If I sell them under my own name, I'll get picked up the moment you report the loss.
Kendi namıma satarsam kaybolduklarını bildirdiğin anda enselenirim.
'In my life I had too much early loss and fatigue.'
'Hayatıma kayıplar, dertler çok erken geldi.'
My condolences on the loss of your brother.
Kaybettiğin kardeşin için taziyelerimi sunuyorum.
Well, the loss of my knight does not mean you will win.
Atımı kaybetmem kazanmanızı gerektirmez.
My accountant tells me I'm better off folding the team, taking a tax loss.
Muhasebeci takımı kapatıp vergi iadesi alırsam daha karlı olacağımı söylüyor.
Reinstated at my former rank with no loss of pay or social benefits.
Eski görevime sosyal haklarımdan hiçbir kayıp olmadan geri dönüyorum.
I was confined to my bed for the first three months of my pregnancy, so it shouldn't be a total loss, I took a correspondence course.
Hamileliğimin ilk üç ayında yatağa hapsolmuştum. Bu üç ay koca bir kayıp olmamalıydı, ben de mektup öğretimine başvurdum.
Well, to apologize in person for the loss of my space shuttle.
Uzay mekiğimin kaybından dolayı kişisel olarak özür dilerim.
It is not so much the pain of losing you, my dearest daughter... in the flower of your youth, that makes your loss more... than a father can bear... as the torment I suffer... at not knowing what monster was the cause of your death.
Seni kaybetmenin acısı, sevgili kızım, benim gençliğinin baharında kızım, o kadar önemli değil. Ölümünden sorumlu olan bu canavarı bilemenin bana verdiği azabı çekmek ; işte bu, senin acını, bir babanın katlanabileceğinden çok fazla yapıyor.
Brother Bai was worried about the loss of my seal and insisted on going to retrieve it
Birader Bai mühür çalındı diye çok üzülmüştü... ve onu hemen geri almak istiyordu!
Because you were at a loss, my friend.
Çünkü kafan karışmıştı, dostum.
From an expression which my husband dropped in the first shock of the disaster I understood that terrible public consequences might arise from the loss this document.
Bu felaketin ilk şokunda kocamın ağzından kaçırdığı bir gerçekten anladım ki, bu evrakın kaybolması, ülkede müthiş bir takım sonuçlar doğurabilirmiş.
And I think I'm developing a hearing loss in my right ear.
Ayrıca sanırım sağ kulağımda da işitme kaybı var.
Oh thank you madam and my commiserations on your great loss.
Teşekkür ederim ve kaybınız için en derin taziyelerimi sunarım.
Your Honor a conviction would mean the loss of my cabaret card.
Sayın Yargıç mahkumiyet, kulüp kartımı kaybetmem anlamına geliyor.
My condolences on the loss of your eldest son, paisan.
Büyük oğlunuzun kaybına taziyelerimi sunuyorum, hemşerim.
In my tradition, we do not grieve the loss of the body.
Benim adetlerime göre, bedenin kaybına üzülmeyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]